“Her insanın içinde doğduğu, büyüdüğü ve hayata katıldığı en küçük sosyal ünite olan aile şüphesiz insanlığın önemli kurumlarından birisidir.

Ailenin ilk akla gelen görevi insan soyunun sürdürülmesidir. Doğduğu andan itibaren kendi kendine yeterli hale gelen birçok canlının aksine insanoğlunun yaşaya bilmesi için uzun zaman birilerinin ilgi ve himayesine muhtaçtır ki işte bu ilgi kurumu ailedir.

Ailenin temel taşlarının ; (9 S ) sohbet birliği (iletişim), sofra birliği, seccade birliği (inanç), seyahat birliği, sevgi birliği, sayfa birliği (okumak), samimiyet, sistem ve sabır birliği olduğu unutulmamalıdır. Bu dokuz ‘S’ i bir arada tutan en önemli faktörün ise sabır olduğu zihinlere kazınmalıdır.”  Cemil Paslı

Topluma faydalı,  bilinçli ve inançlı bireylerin ancak ve ancak sağlıklı bir aile ortamında yetişmiş, büyümüş çocuklar sayesinde oluştuğu herkes tarafından kabul görmüş bir gerçektir. Özellikle son yıllarda bize göre daha özgür (!) ve serbest (!) batı toplumları bile artık aile olmanın, birlikte olmanın önemini kavramış durumda. Onlar bize (hiç de uygun düşmeyen) bu özgür ve serbest yaşam tarzını aşılamaya çalışadururken diğer taraftan kendi toplumlarını devam ettirmenin olmazsa olmazı “aile” kavramına sıkı sıkıya tutunma adına her geçen gün yeni yeni yöntemler geliştirmeye çalışıyorlar. İşin acı tarafı da bu olsa gerek.  Diğer tüm güzel değerlerimizde olduğu gibi, biz elimizdekinin kıymetini bilemeden kayıp gitmesine (gönül rızası ile) izin verirken onlar bizde keşfettikleri değerlere bizden daha fazla sahip çıkarak ve hatta bir süre sonra sahipleriymiş gibi hareket ediyorlar. Ve işte toplumu oluşturan ilk ve temel müessesenin sahiplenilmesi de her geçen gün daha da zorlaşıyor.  Çünkü küreselleşen dünya düzeni ve teknolojik gelişimlerle birlikte temel dinamiklerimiz biz farkına varamadan sabun köpüğü gibi elimizden kayıp gidiyor, unutuluyor, unutturuluyor.

Neydi bu temel dinamikler. Birilerinin bize sürekli bu kural ve kaideleri, kural ve kaide denilince biraz resmî oldum sanırım; düzeltiyorum; birilerinin bize sürekli olarak yaratılışımızda, fıtratımızda, vicdanımızda, genetiğimizde, örf- adet ve geleneklerimizde varolan temel değerlerimizi hatırlatması gerekiyor. Yoksa daha nasıl olduğunu anlayamadan akıp gidecek, iş işten geçecek hem de geri dönüşü olmayan bir şekilde ne yazık ki…

Bu noktada Cemil Paslı teşekkürü hakediyor. Aile Huzur ve Mutluluğu İçin 9 S adlı kitabı özümüzde olan değerleri Kur’an ve sünnet ışığında bize yeniden hatırlatıyor, yol ve yöntem gösterip, nasihatler veriyor. Temel düsturlarla haritamızı çiziyor, sınırları belirleyip köşe taşlarını yerlerine oturtuyor.

Ailede “Sevgi, Sofra, Seyahat, Sistem, Samimiyet, Sayfa, Seccade, Sohbet ve Sabır” birliğinin olması gerektiğini dile getiriyor. Bu 9S ile aileyi koruma ve güçlendirme metotlarını tek tek ele alıyor. Toplumun nüvesi olan ailenin huzuru sağlandığı taktirde tüm toplum huzurunun sağlanacağını anlatıyor.

Eserin takdim bölümünde üç ayrı isim bu konudaki görüşlerini şu şekilde dile getirmiş;

“Aile, farklı hayatları aynı çatı altında buluşturan, aralarında kurduğu nakış misali bağlar ile birbirlerine geçmelerini, birbirlerini bütünlemelerini ve güçlenmelerini sağlayan muhteşem birlikteliğin adıdır. Akrabaların da başka evlerde yaşasalar bile aslında görünmez bir cam çatı altında birleşen insanlar olduğunu düşünmek yanlış olmaz. O halde aile demek, birlik demektir; birlikte dirlik demektir…

          Muhterem Cemil Bey’in bu kıymetli eseri, ailelerimiz için birlik çağrısı yapıyor. Aile birlikteliğimizi korumanın ve güçlendirmenin yollarını anlatıyor. Sofradan seyahate, sayfadan seccadeye uzanan bir birliktelik şuuru aşılıyor. Sevgi ve samimiyette birliği, yani huzur ve güven dolu bir aile ilişkisini öneriyor. Bize düşen ise, ona kulak vermek ve teşekkürlerimizi arz etmek…”  Doç.Dr. Huriye Martı

“Yıllardır Cemil Abi’den dinlediğim “Mutluluk için S’ler” seminerini her dinlediğimde “ne güzel bir kitap olur bunlar” diye hayal etmiştim. Cemil Abinin günlük yoğunluğuna bizzat şahit olduğum için de fazla ısrarcı olmamıştım. Nihayet bu kitabın yayından önce okumak ve takdim için adıma ayrılmış sayfa olduğunu görmek beni hayli memnun etti. Ailelerin ihtiyacı olan önerilerin, inancımızdan güzel örnekler eşliğinde vererek kolay, akılda kalıcı, anlaşılır ve mütavazi bir üslupla sunulması okumayı ve uygulamayı kolaylaştırmaktadır. Dr. Semin GÜLER OĞURTAN

 “Toplumun özü olan ‘’aile’’ mefhumunu sağlam kurmak ve huzur ile devam ettirmek bir devleti idare etmek kadar maharet gerektirir. Baba olmak, ana olmak kolaydır ancak o kariyeri devam ettirmek hayatın bütün kazanımlarını muhafaza ölçüsünde beceri ister.

Cemil PASLI Bey ummandan bir katre, lakin çöl bitkisine can suyu niteliğinde kısa, öz ve anlamlı tespitleriyle bize bir iksir buketi sundu.

Kitabın hazırlanışında samimi duygularını kelimelere yansıtarak akıcı bir üslup ile gönlümüzü hoş eden Cemil PASLI beyi tebrik ediyor yeni çalışmalarını hasretle bekliyorum.”   ASPB Ankara İl Müdürü Selim Çelenk

Ben de bu hassas konudaki çalışmaları  ve eserinden dolayı Cemil Paslı’yı tebrik ediyor, kitabın bu konudaki ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını temenni ediyorum.

Selametle, ihsanla kalınız.