AK Parti’de kim kazandı, kim kaybetti?

Önceki akşam Başbakan Erdoğan’ın Faruk Dügen, Selçuk Öztürk ve Mustafa Çevik’le yaptığı görüşmenin perde arkasını anlamak için milletvekillerini hayli meşgul ettim.

Sağ olsunlar, düşüncelerini paylaştılar…

Dügen ve Öztürk’le de Başbakan Erdoğan’la yaptıkları toplantının hemen bitiminde görüşme imkânı buldum…

Başbakan Erdoğan, Faruk Dügen’in il başkanlığında karar kılmıştı…

Tamam, ama diğer iki isim ne olacaktı?

Faruk Bey bundan sonra nasıl hareket edecekti?

***

Selçuk Öztürk…

Bir kere açık aday değildi…

AK Parti İl Başkanı Faruk Dügen’in dün düzenlediği basın toplantısında söz alan Milletvekili Sami Güçlü’nün altını çizdiği cümle önemli…

Güçlü diyor ki: Genel Merkez Konya’da eski yapıyla devam edilmesi kararındaysa Faruk Dügen’in başkanlığında biz milletvekilleri de mutabıktık.

Yani,  artık açık olduğu üzere Konya’da değişimi ve gençleşmeyi aklına koyan Genel Merkez’in öne çıkardığı bir isimdi Selçuk Öztürk…

Oysa bu süreçte yaptığımız görüşmelerde olsun, diğer basın organlarına yansıyan haberlerde olsun bir kere bile ‘aday olduğunu’ söylememişti…

O ‘yenilik isteyen Genel Merkez’in adayı idi…

Fakat bu süreçte yaşanan gelişmelerin getirdiği noktada Başbakan Erdoğan, ‘itidalli’ bir yola başvurdu…

Ne aklından geçirdiği değişimin kapısını aralayabildi, ne de il teşkilatının ‘Mustafa Çevik’ hamlesinin altında kaldı.

Tabir yerindeyse ‘vasat’ta karar kıldı.

Sayın Dügen’le yaptığım görüşmede, Başbakan Erdoğan’ın Selçuk Öztürk’e yaklaşımını anlamaya çalıştım…

Faruk Bey, Başbakan’ın kendilerine ‘birlikte çalışın’ telkininde bulunduğunu söyledi.

Sonra da “Biz geniş düşünen insanlarız, Selçuk Bey’in Konya’ya hizmetlerinin farkındayız. Önümüzdeki dönemde kendileriyle birlikte çalışabiliriz” dedi.

Selçuk Bey’le de bu minvalde görüştüm…

Bizzat aday olmadığı halde Konya kamuoyunun desteklediği, AK Parti’li milletvekilleri tarafından da desteklenen Öztürk de, Başbakan’ın ‘birlikte çalışın’ dediğini doğruladı, bundan sonra nasıl hareket edeceğini ise planlamadığını anlattı.

Öyle zannediyorum ki Selçuk Öztürk isterse Faruk Dügen’in listesine girebilir…

Peki, ister mi?

Ne olursa olsun, Selçuk Öztürk bu işten itibar kazanmıştır…

Başbakan’ın genel merkeze çağırdığı 3 kişiden biridir.

Dolayısıyla onu başkalarının isteyip de erişemediği yerlerde ‘istenen adam’ olarak yine göreceğimizi düşünüyorum.

***

Mustafa Çevik…

Daha önce olan hadiseyi yeniden yaşamak zorunda kaldı…

İl başkanıyken milletvekilliğine aday olup 14. sıradan kendisini daha aşağı aldıramayan teşkilatların yeniden öne çıkardığı Çevik, bir kez daha ‘istenmeyen adam’ oldu.

Oysa kaynayan partiye dinginlik vermek için vazifeden geri kalmamıştı…

“Partim için çalışmaya hazırım” diyen Çevik’in siyasetten yana yüzünün gülmediğini görüyoruz…

Belki de riyasette kaybeden iktisatta kazanır.

Belki de.

***

Faruk Dügen…

Yaşanılan bunca hadisede alnı gerçekten terledi…

Bu terin önümüzdeki süreçte hayırlı hizmetlere vesile olmasını diliyorum.

Konya’da insanların değirmende gibi öğütüldüğü bir zamanda Başbakan ona bir kez daha görev verdi.

Bu hadiseden ilhamla, ‘kuruluşundan beri emek verdiği’ partinin sızılarını sarmak için de zaman ayırmalı…

Şu ya da bu şekilde partide/n dışlanan ‘akil’ kimseleri de bu hareketin içine -yeniden- çekebilmeli.

Bir yandan da gençlerin önünü açmalı…

Kendisinin neredeyse içine düşeceği dışlanmışlığı, bizzat yaşayanları aklına getirmeli…

Gerektiğinde ‘il başkanlığı koltuğuna yapışmayarak’ bir başka isim lehine adaylıktan çekilme erdemi az bir şey değildir.

Bu erdem; ona koltuğu geri getirmiştir.

Hayırlı olsun.