Serpil Yalçınkaya
Akran zorbalığı-2
Akran zorbalığında ilk olarak taraflara göz atacak olursak;
A. ZORBA(LAR)
• Saldırgan ve dürtüsel bir yapıya sahiptirler.
• Problem çözme becerileri yeterince gelişmemiştir.
• Akademik başarıları düşüktür.
• Hakimiyet ve baskı kurmaya ihtiyaç duyarlar.
• Öfke kontrol sorunu yaşarlar.
• Empati yapma becerileri yok denecek kadar azdır.
• Sigara, alkol ve madde kullanmaya yatkındırlar.
• Aşırı otoriter ve cezalandırıcı ebeveyne sahiptirler.
B. MAĞDUR(LAR)
• Kaygılı ve güvensiz hissederler.
• Temkinli, hassas ve sessizdirler.
• Özsaygıları düşüktür.
• Sosyal ve duygusal uyumları zayıftır.
• Okul içerisinde yalnızlık çekerler.
• Okulla bağları zayıftır ve çok sık devamsızlık yaparlar.
• Depresyon ve intihar eğilimi görülebilir.
• Yeterince fırsat ve sorumluluk vermeyen, aşırı koruyup kollayan ebeveyne sahiptirler.
C. SEYİRCİ(LER)
• Zorbalık olaylarının %85’inde akranlar seyirci durumundadır.
• Sadece %11’inde zorbaya müdahale ettikleri görülür.
• Mağdura yardım edemedikleri için suçluluk hissederler.
• İspiyoncu damgası yemekten korkarlar ve bu yüzden sessiz kalırlar.
• Mağdur olmaktan korkarlar.
Zorbalık Davranışlarına Maruz Kalma Olasılığı Yüksek Olan Çocuklar
• Pasif, çekingen ve içine kapanık,
• Kendine güvensiz ve kaygılı,
• Kendini savunabilme ve uygun kişiden yardım isteme gibi sosyal becerilerden yoksun olan,
• Fazla arkadaşı olmayan,
• Duygusal olarak çabuk dağılabilen çocuklardır.
Zorbalık Davranışlarına Maruz Kalma Olasılığı Düşük Olan Çocuklar
• İletişim becerisi güçlü ve sosyal olan,
• Çatışma çözme becerileri gelişmiş,
• Uzlaşabilen ve alternatif çözümler üretebilen,
• Kendine güvenen ve özsaygısı yüksek olan çocuklardır.
Zorbalığa sürekli maruz kalan çocukların ilerleyen dönemlerde fiziksel ve duygusal gelişimlerinde gecikme, kendine güvensizlik, içe kapanma, kaygı ve korku, okulda başarısızlık, depresyon, düşük ya da zayıf benlik algısı, uyku ve yeme bozuklukları, insanlara güvenmeme ve onları sevme becerisinden yoksunluk, intihara eğimlilik, kendini değersiz görme, evden ya da okuldan kaçma gibi bir çok sorunlarla karşılaştığı görülmektedir.
Çocuğunuzun zorbalığa maruz kaldığını nasıl anlarsınız?
•Arkadaşlarından ve okuldan hiç bahsetmemesi
•Eve arkadaş getirmemesi, arkadaşlarına hiç gitmemesi
• Gezilere davet edilmemesi, kendisiyle ilgili önemli toplantılara okul arkadaşlarından kimseyi davet etmek istememesi, gezilere davet edilmemesi,
• Okula gitmek istememesi, okul değiştirme isteği, sabahları iştahsızlık çekme, sürekli karın ve baş ağrısı
• Okul servisini kullanmak istememesi
• Korkulu rüyalar görmesi, uykusunda ağlaması, yatağını ıslatması
• Okuldan eve yırtık dağılmış giysilerle ya da zarar görmüş kitaplarla gelmesi
• Bedeninde açıklanamayan morluklar olması
• Sürekli uyumak istemesi
• İçe kapanma ve kekeleme gibi durumların ortaya çıkması
• Ne sorunu olduğunu söylemek istememesi
• İntihar girişimi olması
• Okuldan eve harçlığı ya da öğle yemeği alındığı için aç dönmesi
• Harçlığını sürekli kaybetmesi
Kurbanların en temel özelliklerinden biri, diğer öğrencilerden daha kaygılı ve güvensiz olmalarıdır. Genellikle temkinli, hassas ve sessizdirler. Diğer öğrencilerin saldırısına uğradıklarında özellikle küçük sınıf düzeylerinde genellikle ağlama ve geri çekilme şeklinde tepkiler verirler. Özsaygıları düşüktür; kendilerini ve kendi içinde bulundukları durumu olumsuz algılama eğilimindedirler. Kendilerini başarısız, aptal, utangaç olarak algılarlar ve çekici olmadıklarını düşünürler. (Olweus, 1993).
Olweus’a göre kurbanlar, oyun ya da yemek saatleri gibi etkinlikler de dahil olmak üzere, okulda genellikle yalnızdırlar ve kendi sınıflarından bile tek bir yakın arkadaşları yoktur. Aynı zamanda iletişim başlatmakta diğer çocuklardan zayıftırlar ve kendilerini ispatlama becerilerinden yoksundurlar. Bu nedenlerden dolayı da pek çok kurban diğer çocuklarca dışlanmıştır. Hem akranlarının görüşlerine, hem de kendi görülerine göre “popüler olmayan” öğrencilerdir.
Kurbanların genellikle saldırganlık ve sataşma gibi davranışları yoktur. Bu nedenle de zorbalığın, kurbanın tahrik edici davranışlarının bir sonucu olduğu görüşünü açıklamak zordur. Bu çocuklar aynı zamanda şiddete ve şiddet araçlarına yönelik olumsuz tutumlara sahiptirler. Eğer kurban erkekse, fiziksel olarak diğer erkek çocuklardan daha zayıf ve cılız bir görünüme sahiptir. Olweus bu tip kurbanlara “pasif ya da itaatkâr kurbanlar” adını vermektedir. Bu kurbanların davranış ve tutumları; zorbalar tarafından “güvensiz ve değersiz bireyler oldukları” ve “saldırıya uğrarlar ya da aşağılanırlarsa intikam almayacakları, misilleme yapmayacakları” yönünde bir işaret olarak değerlendirilir. Kısaca, tipik olarak kurbanlar, fiziksel zayıflıklarına eşlik eden kaygılı ve itaatkâr tepki örüntülerinin bir birleşimi ile karakterize edilir.
Nansel ve arkadaşları (2001) tarafından yapılan bir çalışmada da, kurbanların sosyal ve duygusal uyumlarının zayıf olduğu, arkadaş edinmede daha büyük güçlükler yaşadıkları, akranlarıyla ilişkilerinin çok sınırlı olduğu ve daha büyük yalnızlık yaşadıkları belirlenmiştir.
Çocuklarla oyun terapisi yapan Uzman Psikolog Ayben Ertem, akran zorbalığı nedeniyle başvuran çocukların yanı sıra, başka nedenlerle gelen her çocuğun hikâyesinin içinde akran zorbalığı olduğunu söylüyor. Genelde farklılığı olan çocukların akran zorbalığına mâruz kaldığını anlatan Ertem, zorbalığı yaşayan çocukların da kimi zaman zorbalık (kurban zorba) yapabildiğini, bunun ikili yaşandığını belirtiyor. Ve “Zorbalık mağduru olan çocuk yardım almazsa içine kapanık, öz güveni düşük bir çocuk olur. Sosyalleşmede zorluk yaşar. Kimi zaman mağdur da şiddete yöneliyor çünkü içindeki öfke iyileştirilmezse o da aynı şeyi yapmaya başlıyabiliyor. Çocukken yardım edilmesi, ileride yetişkin olduğunda kendine, çevresine, işverene ve topluma zarar vermesini de engelleyecektir."diyor.
ZORBALIKLA KARŞILAŞAN ÇOCUK GENELLİKLE NE YAPAR?
-Zorbalıkla karşı karşıya olduğunu fark etmeyebilir, suçu kendinde arayabilir.
-Çok kızgın hissedip intikam alma planları yapabilir.
-Kendini dışlanmış, farklı veya garip hissedebilir.
-Arkadaşları “ispiyoncu” demesin diye kimseye söylemek istemeyebilir.
-Yetişkinlerin bir şey yapmayacağını, ciddiye almayacağını düşünüp kimseyle paylaşmaz, oysa paylaşmadığı için kimse bir şey yapamaz.
-Birilerine söylerse problemin daha da büyüyeceğinden, başına daha kötü şeyler geleceğinden korkar.
-Kimsenin ona inanmayacağını düşünebilir.
-Güçsüz ve anne kuzusu gibi gözükme endişesiyle, zarar görse bile kimseye bir şey söylemez.
-Zorba ile karşı karşıya gelmemek için okula gitmek istemeyebilir.
-Derslerde daha sessiz kalmaya, içine kapanmaya başlayabilir.
-Kendi özelliklerinin dalga geçilecek özellikleri olduğunu, kendini eleştirdiği konuları başkalarının da eleştirmeye hakkı olduğunu düşünebilir; zayıf, şişman, uzun, kısa, çok çalışkan, çok kitap okuyan vs.
-Zorbalıkla uğraşmamak için kendini değiştirmeye çalışabilir; daha az kitap okumak, daha az soru sormak.
-İnternette zorbalıkla karşı karşıya gelen kişi, başkasına söylerse internet kullanımının kısıtlanacağından korkabilir.
Peki çocuklar neden zorbalık ederler?
Çocuklar pek çok sebepten ötürü zorbalık eder. Kimileri güvensiz hissettikleri için bunu yapar. Duygusal ya da fiziksel olarak daha zayıf birine sataşmak daha önemli, popüler ya da kontrol sahibi hissetmeyi sağlayabilir.
Diğer durumlarda, çocuklar aslında kilo, görünüş, ırk ya da din açısından farklı olan çocuklara sataşmanın kabul edilemez bir davranış olduğunu bilmedikleri için zorbalık ederler.
Zorba Davranışının Gelişimi
• Erken çocukluk döneminde çocuğun ilk bakıcısının (annenin) duyarsız, içten olmayan ve ilgisiz tutumu
• Çocuğun ilk bakıcısının aşırı toleranslı ve hoşgörülü tutumu
• Ebeveynlerin güce dayalı disiplin tekniklerini kullanması
Uzmanlara göre; hem zorba, hem mağdur çocuğa yardım edilmezse, bu durum psikolojik sorunlardan, okuldan ayrılmaya kadar pek çok olumsuz sonuca yol açabilmektedir.Buradaki en önemli şey mağdur çocuğun korunmasıyla beraber zorbalık meyli olan çocukların adaletle erken yaşta tanışmaları ve yaptıklarının yanına kar kalmayacağını bizzat yaşayıp görmeleridir.
Bu haftalık bu kadar efendim… Gelecek hafta “Akran Zorbalığını Önlemek İçin Alınması Gereken Tedbirler” başlığı altında devam etmek üzere…