"Allah bir daha memleketimize böyle bir gün yaşatmasın"

"Allah bir daha memleketimize böyle bir gün yaşatmasın"

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, darbeciler tarafından Boğaziçi Köprüsü'nde 21 yaşında şehit edilen Batuhan Ergin'in babası Ahmet Ergin:- "O gece, oğlumuzu şehit verdik, mekanı cennet olsun. Hatırlamak bile istemediğim bir geceydi. Kabus gibi

İSTANBUL (AA) - ZEHRA MELEK ÇAT - Fethullaçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde, 21 yaşında şehit edilen Batuhan Ergin'in babası Ahmet Ergin, "O gece, oğlumuzu şehit verdik, mekanı cennet olsun. Hatırlamak bile istemediğim bir geceydi. Kabus gibi bir gündü. Allah bir daha memleketimize böyle bir gün yaşatmasın." dedi.

Darbe teşebbüsünün yaşandığı gün arkadaşlarına "Bu hainler vatanı ele geçirecekler. Biz burada niye oturuyoruz?" diyerek adı sonradan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'ne giden 21 yaşındaki Batuhan Ergin, kalbine aldığı tek kurşunla hayatının baharında şehit oldu.

Sosyal medya hesabından Boğaziçi Köprüsü'nün girişindeki fotoğrafı eşliğinde "Eve erzak almaya değil, devlete sahip çıkmaya geldik." notunu paylaşan Batuhan, vatanı teröristlere vermemek için canını feda etti.

Batuhan'ın ailesi, oğullarının vatan için şehit olması dolayısıyla hem gururlu hem de evlatlarından ayrılmanın derin üzüntüsünü yaşıyor.

Batuhan Ergin'in babası 52 yaşındaki Ahmet Ergin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşi Deniz ile 1991'de evlendiklerini, Berke ve Batuhan isimli iki oğulları olduğunu anlattı.

Ergin, Batuhan ve 2 yaş büyük ağabeyi Berke ile ilişkilerinin çok iyi olduğunu, arkadaş gibi her şeylerini paylaştıklarını ifade ederek, Batuhan'ı "çok merhametli, dürüst, evin neşe kaynağı" olarak tanımladı.

Batuhan'ın darbe girişiminden iki ay önce askerden döndüğünü dile getiren Ergin, oğlunun gönüllü komando olduğunu ve askerliğini Bitlis'te yaptığını aktardı.

- "Arkadaşlarıyla motosikletini kutlamaya gitti"

Baba Ahmet Ergin, olay günü oğlunun arkadaşlarıyla yeni motosikletini kutlamaya gittiğini belirterek, şunları söyledi:

"Biz evdeydik. Motosikletinin ilk günüydü, arkadaşlarıyla kutlamaya gitti. Televizyonda olayları görünce Batuhan'ı aradım. Sarıyer'de olduğunu söyledi. Ortalık karıştı, eve gelmesini söyledim. Bir süre sonra 'Ortaköy'e geldim, merak etme.' diye telefon açtı. Eve çağırdım. Eve gelmedi. Arkadaşı Murat'a gittiğini, televizyon seyrettiklerini söyledi. O gece sokaklara çıkmış. Köprüdeki tankları gördüğüm zaman ilk işim Batuhan'ı aramak oldu. Saatini hatırlamıyorum, zaten o geceyi de hiç hatırlamak istemiyorum."

Batuhan'ın vurulduğunu, arkadaşı Murat tarafından hastaneye kaldırıldığını gece evlerine gelen Murat'ın babasından öğrendiğini anlatan Ergin, şöyle devam etti:

"Kalbinden vurulan Batuhan olay yerinde hayatını kaybetmiş. O gece oğlumuzu şehit verdik, mekanı cennet olsun. Kötü bir geceydi. Hatırlamak bile istemediğim bir geceydi. Oğlumun haberini alır almaz hastaneye gitmek için yola çıktım. 2-3 kilometre mesafedeki hastaneye 2 saatte gidemedim. Çok karışık bir geceydi. Kimin ne olduğu belli değil, askerler, polisler birbirine girmiş, uçaklar... Kabus gibi bir gündü. Allah bir daha memleketimize böyle bir gün yaşatmasın."

Emniyet görevlileriyle konuşmasında darbe girişiminin bastırılmasında sivillerin çok büyük rolü olduğunun vurgulandığını anlatan Ergin, emniyet güçlerinin de vatandaş desteği alarak teröristleri etkisiz hale getirdiğini söyledi.

- "Evde artık sessizlik hakim"

Baba Ahmet Ergin, darbe teşebbüsünün üzerinden iki yıl geçtiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

"2 yıl geçti, hiç iyi değiliz. Ailecek bir boşlukta gibiyiz. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Çok kötü bir şeymiş. Bunu hep söylerdik ama insanın başına gelince... Bu tarifi imkansız bir acıymış. Herkesin hayalleri var. İnsan evladını kaybettikten sonra hayata dair bütün beklentileri, hayalleri bitiyor, hayat boş oluyor. Annesiyle 'Ölsek de Batuhan'a kavuşsak.' diyoruz. Artık biz de hayatı hiç ciddiye almıyoruz. Bizim evimizde artık Batuhan'dan sonra sessizlik hakim. Batuhan varken, yemek yerken, televizyon seyrederken bir muhabbet vardı. Şimdi yok. Ağabeyi odasından çıkmıyor. Biz de hanımla çok fazla muhabbet edemiyoruz. Evde bir sessizlik hakim."

Aradan geçen iki yılda çok şey değiştiğini dile getiren Ergin, "O gece darbeciler başarılı olsalardı, biz şu anda Suriye'den, Irak'tan kötü durumdaydık. Türkiye o gece ikinci Kurtuluş Savaşı'nı yaşadı. Türkiye için milat oldu. Bu pisliklerin temizlenmesi hayrımıza oldu." ifadelerini kullandı.

15 Temmuz Şehitler Köprüsü Davası'nı izlediğini anlatan Ergin, duruşmalarda sanıkları gördükçe kasıldığını, kendini kötü hissettiğini söyledi.

Oğlunu kimin vurduğunu öğrenmek istediğini belirten Ahmet Ergin, oğlunun katiliyle göz göze gelmek istediğini sözlerine ekledi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı