Alman Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin kararı
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Yeneroğlu:-"Bu karar Türkiye açısından bir şey ifade etmiyor"
TBMM (AA) - Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Alman Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin kararının Türkiye açısından bir şey ifade etmediğini söyledi.
Yeneroğlu, Mecliste gazetecilere yaptığı açıklamada, Alman Meclisinin Ermeni iddialarına ilişkin kararını değerlendirdi.
Yeneroğlu, kararın, Türk-Alman ilişkilerine darbe vuran, ilişkilere zarar verme ve siyasallaştırma amacıyla atılan adım olduğunu ifade etti. Söz konusu kararın Türkiye açısından bir şey ifade etmediğine işaret eden Yeneroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Karar, Almanya'da 3 milyondan fazla Türkün varlığının, bu insanların onlarca yıldan beri Almanya'nın refahı, birlik ve bütünlüğü için olağanüstü çaba içinde olmaları ve duyguları, Türkiye ve Ermenistan'ın yakınlaşma çabaları ile Ermenilerin Türkiye perspektifleri dikkate alınmaksızın siyasal istismar amaçlı karar olarak değerlendirmek gerekiyor.
Almanya, 10 bin kilometre ötesinde Namibya'da yaptığı katliamlara ilişkin daha resmi olarak özür dilememiştir. Böyle bir çifte standart varken, Fransızların Cezayirlilere yaptığı katliamlar dikkate alınmaksızın böyle bir şey yapılmıştır. Almanya, kendi meseleleri dışında ilk kez böyle bir şey gündeme alıyor. Bunun temelinde Cem Özdemir'in ciddi çabaları yatmaktadır. Geçen yıl da Alman Hükümeti gündeme almıştı ama şu gerekçeyle reddetti: 'Herhangi bir uluslararası mahkemenin kararı olmaksızın bir parlamentonun böyle karar alması doğru değil...' Şu anda bunun tam tersini yaptı."
Yeneroğlu, Türk-Alman ilişkilerinin bunda sonra nasıl bir seyir izleyeceği sorusuna, iki ülke arasında ilişkilerin derin ve tarihi kökleri olduğuna dikkati çekerek, her yıl Türkiye'ye 5 milyondan fazla turist geldiğini, Almanya'da 3 milyon Türk vatandaşının yaşadığını, ticari olarak en yoğun ilişkide bulunulan ülkenin Almanya olduğunu, bunlar dikkate alınmaksızın karar alındığını bildirdi.
Yeneroğlu, şunları kaydetti:
"Siyaseten bu meseleyi araçsallaştırma maksadıyla ortaya atılan yaklaşım biçimlerine de Türk-Alman ilişkilerini kurban etmememiz gerektiğini düşünüyorum. Türkiye ve Almanya'nın dostane ilişkisi var ama son yıllarda anti Türkiye propagandası noktasında özel bir gayret var orada. Bu gayretin sonucu olarak bu ortaya çıktı. İki ülke ilişkilerinin daha iyi noktalara gitmesi, bizi ciddi yaralayan, tahrik edici yaklaşımlardan uzak durulması noktasında çabalarımızı arttırmamızı gerekir."
-"Bütün muhataplarla görüşüldü"
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Taha Özhan da iki ülke ilişkilerini gerecek olan kararın çıkmaması için yoğun temaslarlarda bulunulduğunu ve bütün muhataplarla görüşüldüğünü hatırlattı.
1915 olayları meselesinin, "1915'te neler oldu?" tartışmasının yapılmasına izin vermediğini, bunun yerine 1915'in ne olduğu tartışmasının yoğun şekilde yapıldığını ifade eden Özhan, şöyle devam etti:
"Adeta birbiriyle yarışan gruplar, lobiler, 1915'e bir isim bulacak ve mahkum edecek bir odak arıyorlar. Halbuki 1915, başta Ermeniler olmak üzere, bu coğrafyada herkesin ortak acılarının ortaya çıkardığı, maalesef istenmeyen feci bir manzaradır. Fecaati tartışmak, neler olduğunu anlamak ve tespit etmek yerine, bunun ne olduğuna dair isim rekabeti içindeler. Soykırım suçlaması çok ucuz bir suçlama, kolaycı bir suçlama. Onların kendi soykırım tarihini kimse temize çıkaramaz. Eğer 1915 gerçekten tartışılacaksa; neler yapıldığı, neler olduğu, neler bittiği görüşülecekse elbette yapılmalıdır. Ama burada Türkiye'yi günah keçisi konunuma getirecek, 1915'deki Birinci Dünya Savaşı şartlarında tahrikleri, yaşanan gelişmelerin tamamını unutup bir mahkum arama girişimiyle sonuçlanacaksa, bunu ne milletimizin ne Türkiye'nin kabul etmesi mümkündür."
Özhan, "Türkiye somut olarak bir adım atar mı; atmalı mı?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Geçmişte buna benzer şeyler yaşandığında Türkiye nasıl tepki verdiyse, yine o ölçüde tepki verecektir. Bu aşamada bunların somut ismini koymanın imkanı yok maalesef. Alınacak kararlarla bunu göreceğiz. Bunu söylemek için erken. Geçmişte buna benzer adımlar başka ülkelerde atıldığında Türkiye gereken tepkisini ortaya koydu."
AA
Kaynak: