Almanya'daki Türklerden Ermeni tasarısına tepki
UETD Genel Başkan Yardımcısı Bilgin: - "Siyaseten baktığımızda (tasarıyı) büyük bir hata olarak değerlendiriyoruz"- "Alman parlamentosu hakim gibi bir karar almasın. Çünkü bu onun görevi değil. Bunu farklı bir platformda tarihçilerin tartışması daha doğru
BERLİN (AA) – ERBİL BAŞAY - Almanya’daki Türk sivil toplum örgütlerinin temsilcileri Federal Meclis’in (Bundestag) gündeminde bulunan ve yarın oylanacak olan 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını içeren karar tasarısına tepki gösterdi.
Sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri kararının hukuki olmaktan ziyade siyasi bir karar olduğuna dikkati çekti.
Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) Genel Başkan Yardımcısı Asiye Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ermeni iddialarına ilişkin tasarının Federal Meclis gündemine taşınmasını büyük bir siyasi hata olarak değerlendirdi.
Bilgin, söz konusu tasarının Federal Meclis’ten geçmesi durumunda iki ülke arasındaki ilişkilerin olumsuz yönde etkileneceğini vurgulayarak, tasarının meclisten geçmemesini diledi.
Almanya’daki Türk toplumunun meclise getirilen tasarıyı Ermeni yalanı olarak gördüğünü ve bu yalanı hiçbir şekilde kabul etmeyeceğini dile getiren Bilgin, "Siyaseten baktığımızda büyük bir hata olarak değerlendiriyoruz." ifadesini kullandı.
Almanya’da son dönemde Türkiye'yi ilgilendiren konularda Türk toplumunun çifte standart yaklaşımı hissettiğini vurgulayan Bilgin, şöyle devam etti:
"Bu, Almanya’da yaşayan Türkleri rahatsız ediyor ve güven kırılmasına sebep oluyor. Biz, Alman parlamenterlerin bu güven kırılmasına daha fazla katkı sunmamasını ümit ediyoruz. Alman parlamentosu hakim gibi bir karar almasın. Çünkü bu onun görevi değil. Bunu farklı bir platformda tarihçilerin tartışması daha doğru olur."
- Güçlü bir sinyal verilecek
Bunun için bugün başkent Berlin’deki Brandenburg Kapısı (Brandenburger Tor) önünde miting düzenleneceğini anımsatan Bilgin, "Burada Alman parlamenterlere ve kamuoyuna güçlü bir sinyal verilecek." dedi.
Bilgin, Almanya’daki Türk toplumunun hepsinin destek verdiği Türk-Alman Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen, ülke genelinden katılımın olacağı mitingde konuşmaların yanında sanatçıların da sahne alacağını ve mitingin biraz da şenlik havasında geçeceğini kaydetti.
- ''Makine mühendisinin kalp ameliyatı yapmasına benziyor''
Avrupa Türk-İslam Birliği Başkanı İhsan Öner de parlamentoların bu konuda yetkili olmadığını vurgulayarak, "Bir parlamento eğer tarihi olaylarla ilgili mahkemenin vereceği kararlar ortada olmadan bir karar vermeye kalkıyorsa bu, makina mühendisi bir adama kalp ameliyat yaptırmaya benzer." şeklinde konuştu.
Aşırı sağcı ve İslam karşıtı PEGIDA ve Almanya için Alternatif (AfD) partisinden dolayı Türklerin Alman siyasetine güveninin zaten zedelendiğini söyleyen Öner, "Burada 55 seneden beri huzur içinde, bu ülkenin kanunlarına uyarak entegre olmuş bir şekilde yaşamını sürdüren insanlar dedelerine atılan bir iftirayı asla kabul etmeyeceklerdir. Karar çıkarsa Alman siyasetine güvensizlik, güvensizliğin ötesinde sevimsizlik oluşacaktır." dedi.
Türkiye’nin gerçeklerden kaçan bir ülke olmadığını ancak gerçek olmayan şeylerin dayatılması durumunda Türkiye’nin haklı bir reaksiyon göstereceğini belirten Öner, "Türk milletinin böyle bir yapısı vardır. Türk milleti hiçbir zaman ihanet etmez ama kendisine yapılan ihaneti de asla unutmaz." ifadesini kullandı.
- "Gereksiz ve zamansız"
Almanya Türk Toplumu (TGD) Başkanı Gökay Sofuoğlu da, 1915 olaylarına ilişkin tasarının meclis gündemine getirilmesini gereksiz ve zamansız şeklinde niteleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Alman Meclisi ne karar verirse versin siyasi karar olacak. Böyle bir siyasi karar yerine hukuki bir sonucun ortaya çıkması gerekiyor. Çünkü soykırım kavramı hukuki bir kavram. Bundan dolayı parlamentoların vereceği kararlar ne olursa olsun sürekli değişkenlik sağlar. Yarın başka bir çoğunluk gelir, başka bir karar alır. Bundan dolayı yıllardan beri Almanya Türk Toplumu'nun da talep ettiği tarihçiler komisyonun kurulup olayın derinlemesine incelenmesi ve sonuçlarına göre hareket edilmesi bizce daha iyi olur. Bundan dolayı gereksiz ve zamansız. Çünkü Almanya’daki Türk toplumunun yeterince sorunları var. Yapay gündemlerle meşgul ediliyoruz."
Uzun zamandan beri ülkede yaşayan Türk toplumunun Alman siyasetine ve kurumlarına karşı güvensizliğinin söz konusu olduğunun altını çizen Sofuoğlu, bu konuda Almanya’da 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü ile ilgili gelişmeleri örnek gösterdi.
Sofuoğlu, "Göçmenlerin sorunlarını bir türlü halledemeyen, özellikle ırkçılık konusunda geri adım atan bir ülkenin yeniden yapay gündemlerle kamuoyunu meşgul etmesi bu güvensizliğin artmasına neden olur." dedi.
- ''Ne Almanya’nın ne Türklerin ne de Ermenilerin yararına''
Söz konusu tasarının meclis gündemine gelmesinin Türkiye-Almanya, Türkiye-Avrupa Birliği ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerine de yansıyacağına işaret eden Sofuoğlu, "Tasarının geçip geçmemesi ne Almanya’nın yararına olacak ne Türklerin ne de Ermenilerin yararına olacak. Sadece siyasi bir karar. Bu iktidar mücadelesi. Bazı siyasetçilerin bir konudaki çabası. Ama bu çabayı yaparken yan etkilerini de görmek gerekiyor. Özellikle bu konunun propagandasını yapan siyasetçiler yan etkilerini göremeyecek kadar olaya maalesef kısa vadeli bakıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Berlin Türk Cemaati Başkanı (TGB) Bekir Yılmaz, Bundestag'ın böyle bir yetkisi olmadığını siyasilerin de gayet iyi bildiklerine dikkati çekerek, ''Cem Özdemir bile parlamentoların tarihi yargılama imkanı olmadığını 14 yıl önce Alman basınına söylediği ortaya çıkıyor. Alınacak karar ne olursa olsun siyasi bir karar olacak. Türkiye'ye düşmanca tavır olarak değerlendirebilir.'' diye konuştu.
Yılmaz, karar tasarısının kabul edilmesi durumunda özellikle Almanya'da yaşayan Türkler arasında bu ülkeye karşı duygusal bir kopuş meydana gelebileceğine işaret ederek, ''Almanya'da Türklerin 700 bin oy potansiyeli var. Bundan sonra kime oy vereceğiz diye düşünecek Türkler. Çünkü bu tasarı tüm partilerin ortak bir tasarısı. Çok talihsiz buluyorum.'' ifadelerini kullandı.
TGB Başkanı Yılmaz, son 20 yıldır Almanya'da Türklere karşı yürütülen psikolojik harekat olduğunu savunarak, bu psikolojik harekatın bu tasarıyla zirve yapacağını kaydetti.
Almanya'daki Türk toplumunun artık kendi göbeğini kendi kesmek durumunda olduğunu da belirten Yılmaz, ''İnşallah Türk toplumu buradan gereken dersi çıkarır ve geleceğini ona göre şekillendirir.'' dedi.
CHP Berlin Birliği Başkanı Sonay Ataç da Ermeni iddialarına ilişkin tasarının Alman Meclisi’ne getirilmesini endişeyle takip ettiklerini ifade etti.
Ataç, bu tasarıyı birilerini üstün kılma çabası olarak gördüklerini dile getirerek, tasarının barışa hizmet etmediğini, tam aksine iki ülke arasındaki sorunları derinleştirebileceğini söyledi.
Tasarının kabul edilmesinin Türk-Alman ilişkilerine zarar vereceğini vurgulayan Ataç, Almanya’daki Türk toplumunun da hayal kırıklığına uğrayacağına işaret etti.
Berlin Alperen Ocakları Başkanı Ünsal Tokuç da Alman Meclisi’nin, burada yaşayan 3 milyon Türk nüfusuna rağmen tasarıyı gündeme getirmesini eleştirerek, "Alman Meclisi'nin böyle bir kararı oylamaya kalkışmasını kınıyoruz. Alman hükümetinden, parlamentosundan ve siyasetinden bu safsataya ön ayak olmamasını ve Türklerin duyarlılığına kulak vermelerini istiyoruz." şeklinde konuştu.
AA
Kaynak: