Hiç bir irade, milletin iradesinden üstün değildir. 12 Haziran 2011 seçim sonuçlarına göre AK Parti yüzde 50 ile tek başına üçüncü kez milletten Türk Milleti’nden oy alarak iktidar oldu.

AK Parti’nin oy oranını 5 milyondan fazla artırdığını görüyoruz.

1983 seçimlerinde hatırladığım kadarı ile ANAP’da yüzde 45 oy almıştı ama şu anda 0.8 bile değil ve bu seçimlere de katılamadı.

Bu ne demek biliyor musunuz, sayın okurlar? Bu; hiç bir parti liderinin veya seçmenlerinin milletin iradesini görmezlikten gelmemesi gerektiğini gösteriyor. Yani millet isterse AK Parti’yi de SHP’yi de Saadet’i de yüzde 1’e indiriverir. Dolayısıyla parti liderleri bunları iyi analiz etmeli.

Bakın CHP oy oranın artırdı. Nasıl artırdı? Varoşlara kadar indi. Fakirlerin de yanında olduğunu, orta tabakanın bu ülkede ciddi oyu olduğunu, ELİT tabakayla bu işin tek başına olamayacağını, yani tek başına iktidara gelemeyeceğini anladı.

Büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede, inançlara saygılı olmak zorundasın… Bakın 2002 seçimlerinde ne diyorlardı? “Bir başbakanın hanımı kapalı olamaz bunlar irticacı, Laik değiller, ülke elden gidiyor” vs. Sonra Cumhurbaşkanı seçimlerinde ne oldu? Bunun üstüne bir de, “Cumhurbaşkanı’nın eşi kapalı, asla, asla, asla olamaz. Tahammül edilemez.” 367 şart ne oldu? Referandum ne oldu?

12 Haziran 2011 seçimlerine geldiğimizde -ki bu gün de köşe yazarları seçim süresi boyunca hiç bunlardan bahsediyor muydu-, “Laiklik elden gidiyor” diye yazdılar mı? Konuşulmuyor bile.

Bugünkü AK Parti’nin başarısı önemli, yeniden güven tazelemiş oldu. Bu başarıyı değerli görmemiz lazım. Şunu değerlendirmek lazım. Bu günlerde konuşulması gereken, yerel seçimler dahil yedinci seçiminde AK Parti milletinden destek aldı. Ama hem vatandaşlar hem de sivil toplum kuruluşları 330 milletvekili çıkarttırmadı, niye? Şunu da söyledi verdiği oylarla vatandaşlar: STK’lar sizler diğer partilerle bir uzlaşma sağlayıp ortak bir anayasa değişikliği yapın. Bunun iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Özellikle de CHP’nin ve MHP’nin bu seçimleri iyi analiz etmesi lazım.

Ana tema şu: Partililer, özellikle parti liderlerinin, Milletin Güvenini sarsmaması gerekiyor. Recep Tayyip Erdoğan balkon konuşmasında da, “Biz millete efendi olmaya değil. Hizmetkaaar olmaya geldik” dedi. Allah şaşırtmasın. Allah kibirlendirmesin. Ama bence Sayın Başbakan bunu çok iyi biliyor, ama ben yine de her gün, evinden çıkarken, kızları, eşi ya da danışmanlarının hatırlatması gerekiyor. “Mağrurlanma Padişahım. Senden Büyük Allah Var” Çünkü ANAP gerçeğinin unutulmaması lazım: Yüzde45.

Hoşça, sağlıcakla kalın. Ama en önemlisi milletin değerlerine sahip çıkan, kibirlenmeyen, gururlanmayan adam gibi adam kalın. Türkiye ve tüm dünya için hayırlı olsun.