Bu hafta başka bir zorluğu mercek altına alıyoruz, çözümü ortak akla bırakmak için, problemleri ortak akıl havuzuna atıp çözümü kolaylaştırmak amacımız, bir kadının doğru dürüst aydın iffetli yaşam isteğinin kendince ifadesi bu:

“Merhaba Faik Bey,

Nasılsınız, iyi olduğunuzu umuyorum. Ben size dediğim gibi 10 adım atıyorum 100 adım takılıyorum. Dediklerinizi düşünüyorum, uyguluyorum. Gaza geliyorum yeniden sayfa açıyorum, hatta açtım bile ama dikiz aynasından geçmişe bakıyorum hala. Aydınlıkta yürürken karanlığa düşmekten ve hatta kararmaktan korkuyorum. Korkularım önüme değil arkama yönlendiriyor beni.

Yurt dışındaydım, hayatım çok iyi güzel geçiyor aslında. Ama her güzellikte yada bazen birden bire o geliyor aklıma. Birçok saray kapı açıyor bana ama ben dalmaktan ve elimdekine vefasızlık yapmaktan korkuyorum. Sarayların içini geziyorum hoş olanda var, hoş olduğunu tam anlamasam da hoşlandığımda var. Ama elimdeki gecekondunun hala anahtarı bende olunca o saraylara bakıp çıkıyorum sadece.

Elimdeki gecekonduyu yıkacağımı biliyorum ama siz bir şey sormuştunuz bana. Birisi tutsa seni kurtarsa ister misin diye. Ben istemem. Kolayıma kaçmak geliyor. Yalnız kalmak. Ama nitekim kişilik savaşı vermeye söz verdim baştan. Sizde biliyorsunuz ki çok emindim mutlu olmak için savaşacağıma. Ben yalnız kalmaktan ya da bunu da kaybetmekten değil de, daha kötüsünden korkuyorum

Ona çok güvenmiştim. Ama aynı şeyi başkasına yapamam yapmakta istemem. Çok saftım o zaman.

Evet bu korkular benim iç engellerim. Varlık içinde yokluk yaşatacağım kendime. En büyük çaresizliğim de tutkularımın yanında tutuculuğum olacak.

Ben başkasını sevsem de kendimi veremeyeceğim. Dolayısıyla alamayacağım da...

Faik bey, ben sınırsız güçle  sınırlar koyuyorum kendime. Keşke koymasaydım. Çok pişmanım. Üniversite yıllarında en sevdiğim insanlar peşimden geldiği halde sırt döndüm. Size mutluluğumun anahtarını bulmaya gelmiştim onunla. Önce kendimi düzeltmek istedim. Ama olaylar planladığım gibi olmadı. O benim gibi düşünmedi. Kadının taşıdığı suyla değirmen dönmüyormuş, o da biraz su taşısaydı? O da nerde yanlış yaptık diyebilseydi.( Çok mu şey istiyorum sizce ).

Neyse gecenin bu vakti uyuyamadım. Boğuluyorum. Benim hiç sallantılı hayatım olmadı. Her zaman hayatımı kadere bırakmadım kontrolüm altına almıştım.

Sizin kılavuzluğunuzda gitme kararı aldım, kitap okumaya başladım. İnanın harika gidiyor her şey. Çokta pozitifim. Her zaman olduğu gibi hayranlarım hala var:-) Beni de boğan bu zaten. Hala  gecekondunun anahtarı bendeyken, sarayı ziyarete bile gidememek. Gecekondun da olsa  gel ne olursan gel diyenler var, buda beni sıkıyor.

Beni her şey sıkıyor, o da , ben de,  saraylar da sıkıyor. Ama maalesef dünyadayım, ne yapıyım.

Kendimi aldatan kadın hissetmek istemiyorum. Bu bizim öğretilmiş çaresizliğimiz midir nedir bilmiyorum. O beni terk etti. Hem de terk ederken ağır da konuştu. Hala aramıyor da.

Aydın, iffetli ve mutlu kadın olarak yaşamak istiyorum. Bu bana göre şuanda çok zor. Eminim sizde bir yol vardır. Bana bir yol gösterin. Mantıklı, iffetli ve mutlu olayım...

İyi çalışmalar…

Yazıyı okudunuz, kendisini kendi hayata bakış açısıyla anlamaya çalışıyor, sizin aklınız ne diyor, aklınızı ortak akla katıp neler önerirsiniz, sizin içinizdeki ne diyor? Yorumlarınızla ortak akla katkıda bulunabileceğinizi düşünüyorum…

www.pozitifdegisim.com