Anne sütüyle oynamayın ki, “sütü bozuk” nesiller yetişmesin

Daha önce de yazdım. Şimdi yine yazıyorum. Bundan sonra da yazmaya devam edeceğim. Ta ki, anne sütü bankacılığı uygulamasından vazgeçilinceye kadar…

Yüce Allah’ın; “bu konuda ne yaptın ey kulum?” sorusuna “Yarabbi ancak buna gücüm yetti, yazı ile tebliğ ettim” diye cevap verebilmek için, kulluk görevimizi yapmak adına doğruları yazmaya mecburuz. Kalemimizi inancımız istikametinde kullanmak zorundayız.

Anne sütü bankacılığı uygulaması çok netameli, çok tehlikeli, çok riskli ve çok veballi bir iştir.

Bu konuda istediğiniz kadar tedbir alınız, istediğiniz kadar önlemler alınız, istediğiniz kadar şartlar koyunuz, değil mi ki bunu uygulayacak olan insandır, uygulamanın sıfır yanlışla yürütülmesi asla mümkün değildir.

Alınan bu tedbirler, önlemler, şartlar ve kayıtların hepsi kâğıt üzerinde kalır. Hayat sizin istediğiniz, sizin belirlediğiniz şekilde akmaz.

Sizin süt kardeş yaptığınız çocuklardan biri veya bir kaçı bile bilerek veya bilmeyerek ileride birbirleri ile yakınlaşır, evlenirlerse bu vebalin altından nasıl kalkarsınız? Kaldı ki, bu uygulama yüzlerce, belki binlerce gencimizin süt kardeşi ile evlenmesi gibi haram bir fiilin yaygınlaşmasına ve nesillerin ifsadına yol açacaktır. Bu fiili başlatan ve buna sebep olanlar da bu vebale, bu sorumluluğa aynen ortak olurlar. Bunun altından kalkamazlar.

En büyük tedbir olarak açıklanan, “erkek çocuğu olan annenin sütü erkek çocuğa, kız çocuğu olan annenin sütü de kız çocuğa verilirse bir mahsur olmaz” fikrini ortaya atan aklı evveller, bu annenin başka çocukları da olabileceğini ve hangi zamanda olursa olsun aynı anneden süt emen bütün çocukların kardeş olacağını hiç mi düşünmezler?

Bu konunun uygulamasını düşündükçe inanın aklım havsalam almıyor, dimağım dumura uğruyor, benliğim alt üst oluyor, şok oluyorum, bir türlü kabullenemiyorum. Bu uygulamayı İslâmi hassasiyeti olmayan veya halkın inancına düşman olan bir iktidar mensupları yapsa bütün kamuoyu ayağa kalkardı. Şimdi bir kaç kişi dışında neden toplu bir ses çıkmıyor. Kamuoyu böylesine önemli bir konuda neden sessiz?

Nesilleri ifsat edecek, bozacak, dejenere edecek ve soysuzlaştıracak olan bu uygulama ferdi bir sorun değil, bütün toplumu etkileyen toplumsal ve sosyal bir büyük problem halini alacaktır.

Uygulama bir süre ertelenmiş ve ismindeki “banka” kelimesi de çıkartılmış. Uygulama aynı olduktan sonra isminde banka olmuş veya olmamış ne fark eder ki? Banka ismini kaldırmakla, İslâmi hassasiyet taşıyan halkımızın ikna edileceğini düşünenlerden, uygulamanın ertelenmesini değil iptal edilmesini istiyor ve bekliyoruz.

Bu arada, ilmi bir otorite olan Prof. Dr. Cevat Akşit hocamızın konu ile ilgili açıklamasını da önemine binaen paylaşmak istiyorum.

Anne Sütü Bankası projesine çok sert tepki veren Prof. Dr. Cevat Akşit; “Avrupa Birliği'ne uyum müktesebatı altyapısıyla toplumun kökünün dinamitlendiğini ve din olgusunun boşaltıldığını” belirtti ve "bu proje dini silme projesidir. Müslümanları paramparça edebilmenin sosyolojik projeleri uygulanmaya çalışılıyor. Anne Sütü Bankası projesi de bunlardan birisidir" dedi.

Artık yetkililer anne sütü ile uğraşmasınlar, anne sütünü bozmasınlar ki, “sütü bozuk” bir nesil yetişmesin ülkemizde… Buna sebep olmayın. Bir kötü fiili başlatmaya vesile olmayın. Kardeşin kardeşle evlenmesi gibi soy karışıklığına meydan verecek bir işe girişmeyin. Sonra bunun altında kalırsınız.

Yetkililer, banka uygulaması yerine “süt anne” uygulaması kampanyasını başlatsınlar ve kimin sütünü kimin emeceğine bırakın aileler kendi karar versinler.

Böylesine önemli bir konuya Başbakanımızın el atmasını ve uygulamayı iptal etmesini bekliyor ve bu inancımızı koruyoruz.

Adem Alemdar Beye teşekkür

Memleket gazetemizin sahibi ve Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Adem Alemdar Beyefendi, geçtiğimiz günlerde, Konya kültürüne hizmet eden kültür ve sanat erbabı ile Memleket gazetemizin güzide yazarlarını bir araya getirdi.

Birlik, beraberlik ve kardeşlik bağlarını güçlendirme yolunda önemli bir adım olan böyle bir toplantıyı düzenlediği, dostların görüşme ve kaynaşmasına vesile olduğu için değerli Adem Alemdar kardeşime şükranlarımı sunuyor, bu güzel birlikteliğin zaman zaman devam ettirilmesini diliyorum. Mutlu yarınlar efendim.