M. Ali Köseoğlu
Asıl işyeri okul olan başkan!
19 Mayıs İlköğretim Okulu öğrencilerinin Vali’ye ulaştıramayıp bana verdikleri mektuplardan bazı bölümleri burada yayınlamıştım.
Öğrenciler özellikle okul tuvaletlerine giremediklerinden bir hayli dertli idi.
İlgili makamlar ve Vali Osman Aydın, zannediyorum o yazıyı okudular.
Tekrar ayrıntıya girmenin anlamı yok.
Yazının ardından İl Özel İdaresi’nden Basın Müşaviri Rahmi Dalmaç aradı… Okul Aile Birliği nihayet İl Genel Meclisi’nde bir muhatap bulabilmiş.
Sorunlarını İl Genel Meclisi Milli Eğitim Komisyon Başkanı Hacı Alıcı’ya anlatabilmişler.
Hacı Bey, telefonda okulun sorunlarının tespiti noktasında bir çalışma yapacakları sözünü verdi bana.
“Okula gidip inceleme yapacağız. Eksiklikleri, sıkıntıları tespit edip gereken çalışmayı başlatacağız” dedi üç aşağı beş yukarı…
Bu telefon görüşmesi beni hayli sevindirmişti. Gündeme getirdiğimiz bir sorun nihayetinde ilgili birinin dikkatini çekmişti.
Karatay Belediye Başkanımız Mehmet Hançerli de beni telefonla arayarak bölgesindeki bu okulla ilgili kanaatlerini aktardı.
“Okullar benim asıl işyerlerim” diyor Hançerli. Hemen her gün sabahın ilk saatlerinde bir okulu ziyaret ettiğini, bazen okul yöneticilerinin bile haberi olmadan okula şöyle bir bakıp eksikliklerini tespit ettiğini, belediyenin yapacağı işleri de bekletmeden yerine getirdiklerini söylüyor.
19 Mayıs İlköğretim Okulu’na da ‘fi tarihinde’ gitmiş Hançerli…
“Okul müdürünün haberi yok” diyor. “İki kötü kapı vardı değiştirdik. Tuvaletle ilgili kanalizasyon arızası vardı, giderdik” diyor.
Okul hakkında bilgisi hayli fazla… Okulda iki tuvalet varmış. Birisi içerdeymiş. İçerdeki tuvalet sık sık tıkandığı için iptal etmişler. Düzgün kullanılsa hiçbir problem yokmuş. Dışarıdaki tuvalet ise teneffüslerde açılıyormuş. Dışardan insanların girmesini önlemek üzere okul yönetimi böyle bir uygulama yapıyormuş. Tuvaletin en önemli sorunu okulun dışında olmasıymış. Okulun içine bir koridorla verilebilirse büyük ölçüde rahatlama olurmuş. Özel İdare’nin kaynak ayırmasıyla okulun bu probleminin kolaylıkla giderileceğini söyleyen Hançerli, “Okulda bahçe ile ilgili her hangi bir problem varsa, belediyenin okulda yapacağı her hangi bir işlem varsa söylesinler yapalım” diyerek açık çek veriyor.
Bütün bu olaylar yazdığım yazının ardından olup bitenler…
Ama bu kadar değil.
Okul Müdürü Abdullah Koçak imzası ile 2 e-posta aldım…
Postanın birinde şöyle yazıyor:
“Öğrenci tuvaletlerinin kuzeyde ve kör cephede olması, ısıtma tertibatının olmaması ve ihata duvarına yakın olması, temizliğini, kontrolünü ve bakımını zorlaştırmaktadır. Öğrenci tuvaletlerinin kullanılamaması ve evlerine gitmeleri gibi bir durum söz konusu değildir. Ayrıca sapıklık diye tabir edilen olaylar da vuku bulmamıştır. Okul idaresi 3 yıldır bu konunun halledilmesi noktasında çabalarını sürdürmektedir. Okul Aile Birliği’nin girişimi tamamıyla yönetimde bulunan velilerimizin inisiyatifi ile gerçekleşmiş bir durumdur.”
Diğerinde ise şöyle:
“İlgili köşe yazısı okulumuz idaresini ve öğretmenlerimizi yaralamış ve üzmüştür. Çünkü yazılan yazıda gerçek olmayan unsurlar bulunmaktadır. Öğrencilerimiz tuvalet ihtiyaçları için eve gitmemektedir, okulumuza dışarıdan sapıklar dadanmamıştır ve öğrencilerimiz güven içindedir. Ancak, öğrenci tuvaletleri daha sağlıklı, daha kontrollü ve güvenli olması için ana binaya bağlanmalıdır. Okul yönetiminin isteği budur. Yazıda okul yönetimi sanki bu okulda hiçbir şey yapmıyormuş gibi yok gösterilmek istenmektedir. Bu türde haber yapılırken kaynağından bilgi alınması daha sağlıklı olacaktır.”
Ben okul müdürünün yazdığım yazıdan sonra ne tür bir cendere altına girebileceğini tahmin ediyorum. Fakat müdürün ‘gerçek olmayan unsurlar’ dediği şey, kendi öğrencileri ve okul aile birliği yönetimi tarafından dile getirilen hususlardır.
Benim uydurmam değil.
Okula çok şükür ki sapıklar dadanmamıştır… Bundan sonra da böyle bir şey olmasını ne ben, ne okul idaresi ve ne de okul aile birliği istemez.
Fakat 19 Mayıs İlköğretim Okulu’nun Yusuf İzzettin Horasan İlköğretim Okulu gibi bazı okullarımızdan ders alması iyi olur. Çocuklar, okul etrafındaki yabancılardan tedirgin olduklarını yazıya dökmüşlerse, bunun için tedbir alınması gerekmez mi?
Özel güvenlik görevlisi temin edilerek bir an önce bu çocuklar rahatlatılmalıdır.
Daha önceki yazımda esasında okul müdürünü ve öğretmenlerini töhmet altında bırakacak hiçbir imaya yer vermedim. Buna dikkat ettim.
Müdürümüzün ve öğretmenlerimizin okul için yaptıkları tüm çalışmalara benimki yazısal bir katkıdan öte bir şey olamaz.
İnşallah okuldaki güzel gelişmeleri zaten bir eğitim gönüllüsü olan Vali Osman Aydın’la yaşarız…
Kişilerle uğraşmadığımı ve neyi işaret ettiğimi Sayın Vali çok iyi bilir.
Bu okul, bu öğrenciler, öğretmenler ve dahi bu müdür bizim.
Hepimizin söylediği o ilk okul şarkısında olduğu gibi maksadımız ‘yaşasın okulumuz’.