"Astımlı çocuklarda başarı için erken tanı önemli"
UÜ Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ:- "Bazı insanlarda erişkin çağda astım çıkabilir. Erişkin insanlar hastalığın tanı ve tedavisinde hekime müracaatları daha yüksek olduğu için tanıları daha kolay konulmakta
BURSA (AA) - ELİF ÖZLEM ÇELİKLER - Bursa Uludağ Üniversitesi (UÜ) Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ, astım hastalığının tanısı erken konulan ve rahatsızlığı tedavi edilen çocukların hayattaki başarı, mutluluk ve topluma yansımalarının o kadar olumlu olacağını ifade etti.
UÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı öğretim üyelerinin, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün desteğiyle astımlı çocuklara erken tanı konulabilmesi için farkındalığın artırılması amacıyla yaptığı anket çalışmasının sonuçları bilimsel makale haline getirilerek uluslararası bir dergide yayımlandı.
Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Karadağ başkanlığındaki ekip tarafından bin 812 öğretmenin katılımıyla gerçekleştirilen çalışma, öğretmenlerin astım hakkındaki farkındalığının "orta düzey"de olduğunu ortaya koydu.
Çalışma ile çocukların kendilerini ifade edememeleri yüzünden tanı ve tedavisinde güçlük yaşanan astım hastalığına ilişkin özellikle öğretmenler tarafından farkındalığın artırılması hedefleniyor.
Prof. Dr. Mehmet Karadağ, çalışmaya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, astımın tüm dünyada yaygın şekilde görülen kronik bir hastalık olduğunu söyledi.
Her 7-8 çocuktan birinde astım hastalığının görüldüğünü belirten Karadağ, şöyle konuştu:
"Astım hastalığı zaman zaman nöbetler tarzında, çocukların şikayetlerinin artmasına neden olan bir hastalıktır. Erişkin çağda hastalık bazı kişilerde aynı şekilde devam eder. Erişkin insanlar hastalığın tanı ve tedavisinde hekime müracaatları daha yüksek olduğu için tanıları daha kolay konulmaktadır. Ancak çocukların kendilerini ifade edememeleri nedeniyle bu çocuklara tanı koymakta ve tedavi edilmekte güçlükler yaşanıyor. Tanı konulmamış astımlı çocukların okulda devamsızlık, başarısızlık, spor aktivitelerine katılmada isteksizlik ve sonuçta başarısız bir eğitim dönemi geçirilmesi ve toplumda mutsuz ve huzursuz çocukların yaşamasına neden olan büyük toplumsal bir sorun."
Karadağ, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hem aile hem de öğretmenlerin astım konusunda bilgi düzeyinin yüksek olmasına ihtiyaç bulunduğunu vurgulayarak, "Çocuklarda astım hastalığına ne kadar erken tanı konulur ve tedavi edilirse o çocukların hayattaki başarı, mutluluk ve topluma yansımaları o kadar olumlu olacaktır." ifadelerini kullandı.
- Bin 812 öğretmen katıldı
Bursa'da öğretmenlerin astım konusundaki bilgi düzeyini ölçmek ve bazı eksikler varsa onları ortaya çıkarmak için İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortak bir çalışma planladıklarını anlatan Karadağ, şunları kaydetti:
"Bu çalışmada anket şeklinde Bursa'nın 3 ilçesinde örnekleme yöntemiyle 64 ilkokul seçtik ve bu okullarda 4 binden fazla anket formu dağıttık ancak bunlardan bize geri dönen ve değerlendirilebilen anket sayısı bin 812 olarak gerçekleşti. Buradaki bin 812 öğretmenin görüşü son derece önemli, Bursa hatta tüm Türkiye'deki öğretmenlerin durumunu yansıtabilen bazı verilere örnek olabilecek diye düşündük. Bu çalışmamızın sonuçlarını, istatistiklerini yaparak bilimsel bir makale haline getirdik ve uluslararası bir yayın kuruluşu dergisinde yayımladık."
- "Yüzde 80'i astımın yaygın bir hastalık olduğunun farkında değil"
Karadağ, çalışmanın sonuçlarına da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çalışma sonucunda öğretmenlerimizin astım konusunda bilgi düzeylerinin orta düzeyde olduğu ancak çok önemli bazı konularda bilgi eksiklikleri olduğunu gördük. En önemli başlıklardan bir tanesi, öğretmenlerimiz astımın ne kadar yaygın bir hastalık olduğunu bilmiyor. Normalde 7-8 çocuktan birinde astım olduğu biliniyor tüm dünyada ama bizim Bursa'daki öğretmenlerimizin sadece yüzde 21'i 7-8 çocuktan birinde astım olduğu bilgisini bilmiş. Yani öğretmenlerimizin yüzde 80'i astımın ne kadar yaygın bir hastalık olduğunun farkında değil."
Katılımcı öğretmenlere "Astım hastaları nelerden şikayet eder?" diye sorduklarını ve şıklarda öksürük, nefes darlığı, hırıltı, hışırtı seçeneklerinin bulunduğunu hatırlatan Karadağ, "Doğru cevap 'Hepsi'ydi. Astım hastalarında bu şikayetlerin hepsi görülür. Bu soruyu doğru olarak cevaplayan öğretmenlerin sayısı ise yüzde 60. Yani öğretmenlerimizin yüzde 40'ı astımlı çocuklarda bu şikayetlerin bir arada bulunduğunu bilmiyor, bu önemli bir eksik." değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Karadağ, çalışmadan çıkan veriler ışığında öğretmenlerin astım konusundaki bilgi düzeylerini artıracak bazı etkinliklerin yapılmasını umduklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: