"Avukatların Gözünden 15 Temmuz Darbe Davaları" paneli
Başbakanlık Avukatı Minar:- "Suçüstü hali olmaması durumunda bu sanıkların yargılamalarının ne kadar güç olabileceğini, davalara katılınca anladım"- İçişleri Bakanlığı Avukatı Kızılca: - "Sanıkların temel noktaları, inkar ve yalanlama. Hatta bir sanık sav
ANKARA (AA) - Başbakanlık Avukatı İskender Minar, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin devam eden davalarıyla ilgili "Suçüstü hali olmaması durumunda bu sanıkların yargılamalarının ne kadar güç olabileceğini, davalara katılınca anladım." dedi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfında (SETA) düzenlenen "Avukatların Gözünden 15 Temmuz Darbe Davaları" panelinde, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davaları yakından takip eden avukatların gözünden, sürecin hangi aşamada olduğu, ortaya çıkan gerçekler, zorluklar ve imkanların yanı sıra yargılamaların geleceği tartışıldı.
Panele, Başbakanlık Avukatı İskender Minar, İçişleri Bakanlığı Avukatı Uğur Kızılca ve AK Parti Avukatı Muammer Cemaloğlu katıldı.
Panelde konuşan Başbakanlık Avukatı Minar, "15 Temmuz teşebbüsü ne kadar hainse, karşı direniş de o kadar kutsaldır." ifadesini kullandı.
Darbe davalarına ilişkin yargılama faaliyetini değerlendiren Minar, "Önceki yıllara baktığımızda Ergenekon, Kumpas, Balyoz gibi davalarda mağdur olan, sanık olan bazı isimlerin bizim takip ettiğimiz davalarda müşteki, tanık ya da avukat olarak görev aldıklarını görüyoruz. Beyanları da yürüyen davalara ilişkin görüş ve yargılama kalitesinin son derece yüksek olduğu yönündedir." diye konuştu.
Akıncı Üssü Davası duruşmalarında, "hafızalarda tanımlanan FETÖ'cü kimliğinin çok dışında bir kimlikle karşılaştıklarını vurgulayan Minar, "FETÖ baz alındığında, en filtre edilmiş, en üst düzeyde eğitim görmüş grup askeri kanat olmuştur. Terör örgütü elebaşı Gülen'in beyanına göre, TSK içinde kadrolaşma asıl güç olarak tarif edilmiş, örgüte ait diğer tüm yapılanmaların da bu gücün varlığını geliştirmek ve büyütmek olduğu medyaya yansımıştı. Bu sahneyi gördük ve ilk algılarımız da bizleri doğruladı." değerlendirmesinde bulundu.
- "Darbeyi kim yaptı?"
Duruşmalarda, geleneksel sanık savunma stratejilerinin dışında stratejiyle karşılaştıklarını dile getiren Minar, şöyle konuştu:
"Sanıklar vakanın bütününden ısrarla kaçıyor. Kendileri dışındaki diğer sanıkların ismini ve eylemlerini çok zorda kalmadıkça hiçbir şekilde ifade etmiyorlar ve beyanlarına da katmıyorlar. Ayrıca örgütün diğer tepe yöneticileri ve örgüt lideri Gülen'in ismini de ısrarla ağızlarına almıyor. 'Bu darbeyi kim yaptı' sorusuna 'Ben de FETÖ'nün yaptığına inanıyorum' şeklinde kısmen açıklamalar oluyor ama burada da yine bir kurnazlık olduğunu düşünüyorum. Çünkü FETÖ kavramını sanıklar kendilerine ait bir kavram olarak görmüyorlar, 'Sizin FETÖ dediğiniz birileri yaptı.' tarzında bir inanışla bunu ifade ediyorlar."
Yargılama açısından en büyük kolaylığın "sanıkların suçüstü halinde bastırılması ve delillerin toplanması" olduğunu vurgulayan Minar, "Suçüstü hali olmaması durumunda bu sanıkların yargılamalarının ne kadar güç olabileceğini bu davalara katılınca anladım." dedi.
- "Güncellemiş ifade"
İçişleri Bakanlığı Avukatı Uğur Kızılca, paneldeki konuşmasında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı darbe davaları iddianamelerinin, sanıkları zor durumda bırakan ancak müdafi ve müşteki tarafının da elini kolaylaştıran iddianame sistematiğiyle tam anlamıyla ceza mahkemeleri kanununca da olması gereken tarzda hazırlandığını belirtti.
FETÖ ile mücadele kapsamında 4 bin 560 hakim ve savcının ihraç edildiğini hatırlatan Kızılca, buna rağmen Başsavcılığın özverili iddianame hazırlandığını belirtti.
Sanıkların savunma stratejilerini anlatan Kızılca, "Temel noktaları inkar ve yalanlama hatta bir sanık savunmasına başlarken 'Ben kimlik bilgilerimi dahi inkar ediyorum.' dedi. Sanıklar, inkar dışında önce kabul ettiğini sonra reddedebiliyor. Biz artık duruşma salonlarında buna 'güncelleme' diyoruz. Sanığın savunmasını müteakip biz bir soru soracağımızda 'güncellenmiş ifadenize göre' diyerek soru soruyoruz." şeklinde konuştu.
Kızılca, "Savunmalarına aile ortamlarından, çocukluklarından, ilkokul hayatlarından, lise dönemlerinden ve üniversite yaşamlarından geniş ve detaylı bahsederken, 15 Temmuz gecesini üç beş cümleyle özetliyorlar ancak mahkeme heyeti sonuna dek bölmeden dinlemektedir." dedi.
- "Davaların usulü güven veriyor"
Daha sonra söz alan AK Parti Avukatı Muammer Cemaloğlu, daha önceki davalara karşın darbe davalarının usulünün güven verdiğini vurguladı.
Bir sanığın tahliyesine ilişkin örnek veren Cemaloğlu, "Bu süreçte hem sanık hem de müşteki tarafından duruşma usulüne ilişkin bir suç duyurusu ortaya çıkmadı hatta bir sanık ısrarla ilaveten ifade vermek istediğini söyledi. Mahkeme heyeti dinledi, dosyaya bakıldı. Adamın suçu olmadığı anlaşıldı ve derhal tahliyesine karar verildi." ifadelerini kullandı.
AA
Kaynak: