Selman S. Akyüz
Aynı tarife Kayseri'ye
AYNI TARİFE KAYSERİ’YE
Konyaspor-Vestel Manisaspor… Zevkli maç olacağını tahmin ediyordum. Beklediğim de oldu. İlk bölümü biraz durağan geçse de Konyaspor adına maçın geneli zevkli geçti. Zevkli tabirinin yerine doğru futbolun oynandığı ya da heyecan ve gururun üst düzeyde yaşandığı bir maç desek çok daha doğru olacak.
Maça zevk katan seyirciydi. Nalçacı Grubu’nun gerçek tezahüratın nasıl yapılacağını tüm stadyuma göstermesi herkesi ısıttı. “Çekirdekçi” şeklinde nitelendirilen taraftarlar bile onlar hayran kalıp alkışlamaktan kendilerini alamadılar. Onlar etkilendiğine göre futbolcuların sahada neler hissettiğini tahmin etmek zor değil.
Önce Eder Ceccon’un muhteşem golü geldi. Brezilyalı kendisine niçin güvenildiğini gösterdi. 3 gol atan Ahmet Belal’in sürekli eleştirilmesine rağmen 2 gol atan ama canını dişine takan Ceccon’un topu ayağına aldığında niçin heyecan yaşandığını bir kez daha gördük. Çünkü Konyaspor’un taraftarı aptal değil. İnsanlar, serbest vuruş olduğunda topun en azından kaleyi bulacağını, tehlike yaratacağını biliyor. Aman Allah’ım. O nasıl gol? Konyaspor’u gereksiz eleştirmekle suçlanan bir çok gazeteci, basın tribününde sakin ve seviyeli maç izleme zorunluluğunu unutup bu gol için ayağa kalktı. Zaten Bu gol için ayağa kalkmayanın ya da kalbi hızlı atmayanın, bırakın Konyaspor’u, içinde futbol heyecanı olup olmadığından şüphe ederim.
Taraftarın yaşattığı heyecan, önce bu güzel golü getirdi. Ardından da Aykut Kocaman’dan kalma bir hastalık olan “gol sonrası skoru koruma” anlayışının ortaya çıkmamasını sağladı. İkinci yarıda bile rakip kaleye gitmek için sabırsızlanan bir Konyaspor vardı. Bu istek, Nurullah Sağlam’ın aldığı riskleri bile gizledi. Vestel Manisa tam kadro gelecek. Siz güçlü rakibiniz karşısında önemli oyuncularınızı oynatmayacak, üstüne bir de oynattığınız “olgunlar”ın yerine “taze”leri koyacaksınız. Sayın Sağlam, cesaretinize hayranım. Ama cesaretinizin sürekliliği yok, bunu görmek de zor değil.
Maçın kalanı boş. Vestel Manisa boş. Zelenka, Rafael, Selçuk, Caner, boş. Kaleci Fevzi bomboş. Kafası boş. Dolu olsa, kendisini korumak için bir futbolcuya kramponun tabanıyla girilmeyeceğini bilir. Boş olmasa, o fizikle, o yetenekle o takımda olmaz. Ayağının kırıldığı yönünde haber geldiği zaman ne kadar üzüldüysek, MR sonrası “kırık yok” bilgisini aldığımızda da o kadar sevindik. Ama aynı zamanda o futbolcunun ayağında kırık olup olmadığını hemen anlayacak birilerinin olmadığını, yöneticilere dahi “ayağı kırıldı” denmesini, teknik direktörün gözünden yaş getirilmesini görmek de Konyaspor adına üzücü.
Fazla üzülmemişken, sevincimiz yerindeyken, ikinci Kayseri takımına da güzel bir galibiyet tarifesi uygulandığını da görüp sevinmek istiyoruz. Zor değil. futbolcular kazandığı güveni boşa çıkarmadan çıkışa geçtiklerini ispatlamalılar.