Mustafa Yiğit
Başarı güdüsü insaniyetin önüne mi geçti?
Modern zamanların en büyük güdüleyicisi sizce ne?
Ahlak, iyilik, dürüstlük, sevgi?
Bu soruyu ve tercihleri okurken çoğunuzun bıyık altından güldüğünüzü görüyorum.
Evet modern zamanların en önemli güdüleyicisi maalesef bu saydığım değerlerin hiçbiri değil…
Ahlak, iyilik, dürüstlük, sevgi gibi insanı insan yapan değerler maalesef artık insanın kendisine bırakılmış bir tercih…
Bu tercihlerin hiçbiri günümüz insanını pek de enterese etmiyor.
Biz sadece “Başarı”ya endekslenmiş bir ruh haliyle yaşıyoruz.
“Başarı” duygusu işyerinde de, çocuklarımıza gösterdiğimiz hedef sıralamasında da, hatta hayır hasenat sahasında da maalesef önemli bir kriter haline gelmiş durumda.
“Başarı” insanın olmazsa olmazı, yemek içmek kadar önemli bir ihtiyaçmış gibi kabul edilmiş durumda.
Biz çocuklarımıza, insanlığın o büyük değerlerini salık vermiyoruz artık.
Oğlum, kızım iyi insan ol, yardımsever ol, ahlaklı ol, sev ve sevil, karşısındakinin derdiyle dertlenmesini bil…
Bu öğütleri duyan, bu öğütlere şahit olan var mı?
Hatta artık öğüt vermenin de demode, arkaik bir alışkanlık olduğu düşünüldüğü için büyüklerimiz öğüt de vermez oldu…
Öğüt vermeye kalkan bir büyüğe “biz her şeyin farkındayız” o öğüdü kendine sakla diyecek kadar pervasız bir nesille de karşı karşıyayız…
Peki hiç mi öğüt verilmiyor, öğüt veriliyor ancak verilenler Bill Gates örneğinden öteye geçmiyor…
“Başarı” merkezli öğütler pirim yapıyor…
Evet artık sadece “Başarı”ya dair söylemler çocuklarımıza vaad ettiklerimiz…
Başarılı ol, nasıl biri olursan ol modundaki öğütler para ediyor.
Oysa ki ne çok ihtiyacımız var, “adam gibi adam ol” diyenlere…
“İyi ki bu güzel insanı tanımışım” hissini uyandıracak davranışları kendimize rehber edinmeye….
“Başarı güdüsü” insaniyetin önüne geçmesi en büyük tehlike…