Başbakan Yıldırım: (2)

Başbakan Yıldırım: (2)

"(Halkbank Genel Müdür Yardımcısının ABD'de tutuklanması) Rıza Sarraf davası açıldıktan sonra da gitmiş gelmiş. Yedi sefer gidiyor geliyor bir şey demiyorsunuz, bugün aklınıza esiyor gözaltına alıyorsunuz, tutukluyorsunuz. Bunun normal bir tarafı yok. Bun

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın ABD'de tutuklanmasına ilişkin, "Rıza Sarraf davası açıldıktan sonra da gitmiş gelmiş. Yedi sefer gidiyor geliyor bir şey demiyorsunuz, bugün aklınıza esiyor gözaltına alıyorsunuz, tutukluyorsunuz. Bunun normal bir tarafı yok. Bunun hukuki bir mesele olmaktan bir başka bir anlamı olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, TRT ortak canlı yayınında açıklamalarda bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili iddianameleri okuyup okumadığının sorulması üzerine Yıldırım, "Bakamadım. Zaman ayırıp okuyacak vaktimiz yok ama arkadaşlara söyledim. Arkadaşlar inceliyorlar. Bana bir özet çıkartacaklar. Oradan biz de bilgilenmiş olacağız." yanıtını verdi.

Yıldırım, "Yeni bir darbe tehlikesi var mı?" sorusunu da şu şekilde cevapladı:

"Bunu da yayıyorlar. İçerde, dışarıda, sosyal medyada, dedikoduyla içerdekilerin motivasyonunu yüksek tutmak için, onların yakınlarının, akrabalarının morallerini yüksek tutmak için bu dedikoduları yayıyorlar. Milletimiz rahat olsun, hükümetleri nöbette, Cumhurbaşkanımız, biz görevimizin başındayız. Herhangi bir sıkıntı yok millet rahat etsin. İnşallah olmaz. Bir çılgınlık yapmaya kalkarlarsa bu sefer bedelini daha ağır öderler. Çünkü çılgınlığın mevzuatı yok. Biri bir çılgınlık yapabilir ama onu da canıyla öder."

- "Bu işin peşini bırakacak değiliz"

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ı kabulünün anımsatılıp o görüşmede FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesinin gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Yıldırım, şunları kaydetti:

"Biz bir kere talebimizi yaptık. Yeni değil bu. Geçmiş Amerikan yönetimi sırasında yaptık. Gerekli belgeleri fazlasıyla gönderdik. Bu darbe işinin arkasında Pensilvanya var. Bu davalardaki ifadelerden ve itiraflardan da anlaşılıyor. Amerika Birleşik Devletlerinin dediği, 'Bu bir hukuki süreçtir, bu süreç işliyor. Ondan sonra karar verilecek'. Bu bizi tatmin etmiyor açıkçası. Biz idari yönden de yeni yönetimin konuya daha fazla sahip çıkmasını ve bu süreci hızlandırmasını istiyoruz. Bizim talebimiz budur. Üst düzey görüşmelerde bunu da dile getiriyoruz. Bu işin peşini bırakacak değiliz."

Yıldırım, Trump yönetimiyle ilişkilerin biraz daha ilerlemesi konusunda görüşünün sorulması üzerine, "Tabii eski yönetime göre daha müspet düşünüyoruz. Daha ümitliyiz. Bir kaç konu var Amerika ile bunlar Türkiye'yi rahatsız eden konular. Daha aklı selim içerisinde, daha yapıcı bir tutumla ele alınırsa ilişkilerin düzelmemesi için bir sebep yok." karşılığını verdi.

- "3 bine yakın DEAŞ mensubunu etkisiz hale getirdik"

Türkiye ile ABD arasında üzerinde çalışılması gereken üç konunun olduğunu ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bunlardan bir tanesi 15 Temmuz olayı ve FETÖ. Bununla ilgili Türkiye'ye daha yapıcı bir tutum içerisinde destek olmalarını bekliyoruz. Bu FETÖ elebaşısı orada olduğu müddetçe bizim ilişkilerimizin tam anlamıyla gelişmesi beklenmemelidir. İkinci konu Suriye'de DEAŞ'a karşı yapılan mücadele. Bu mücadelede Amerika Birleşik Devletleri bizim terör örgütü olarak gördüğümüz PKK ile iç içe olduğunu bildiğimiz YPG ve PYD gibi örgütlerle Rakka'da DEAŞ operasyonu yapmak istiyor veya yapmaya çalışıyor. Bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Bu Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri dostluğuna, stratejik ortaklığına zarar verir diyoruz. Böyle bir operasyon yapılacaksa Türkiye'nin Fırat Kalkanı'ndan tecrübesi ortada. 3 bine yakın DEAŞ terör örgütü mensubunu etkisiz hale getirdik. Özgür Suriye Ordusu bizim askeri unsurlarımızın desteklemesiyle huzuru ve güvenliği getirdik. Hudutlarımıza Kilis'e, Gaziantep'e gelen roketleri, füzeleri engelledik, ölümlerin üzerine geçtik. Burada başarılı bir örnek var. Aynı modeli uygulayabiliriz. Bir terörist örgütü başka bir terörist örgütüle yok etmek için koca Amerika gibi bir devletin bu yola başvurması doğru değil. Bu Türkiye ile dostluğuna da tamiri çok zor bir yara açar."

- "Amerika'ya olan güven azalıyor"

Üçüncü konunun ise FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından Türkiye kamuoyunda ABD'ye yönelik bir güven kaybı olduğunu belirten Yıldırım, "Bu güven kaybını tersine çevirecek adım atması lazım. FETÖ ve PYD-YPG konuları Türk milletinin canını sıkıyor. Amerika'ya olan güven azalıyor. 15 Temmuz'da da cılız bir tepki göstermeleri, sessiz kalmaları bunun üzerine tuz biber oldu. Dolayısıyla bu üç konuyu iyileştirmek lazım, düzeltmek lazım. Bizi Amerika'dan beklentimiz bu. Bir de şu Rıza Sarraf davası, bizim bir bankacımızı orada tutuklayıp, zorlama bir şekilde Türkiye'yi de o davaya bulaştırmaya çalışmaları. Bunun da siyasi bir manevra olduğunu düşünüyoruz ve bunu da kabul etmiyoruz." dedi.

Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Orada iddia şudur, Amerika Birleşik Devletleri'nin İran'a uyguladığı ambargonun delinmesine yönelik bazı faaliyetler. Peki faaliyetlerle ilgili Rıza Sarraf tutuklandı. 17-25 Aralık'tan sonra Genel Müdür Yardımcısı Amerika'ya yedi sefer gitmiş. Rıza Sarraf davası açıldıktan sonra da gitmiş gelmiş. Yedi sefer gidiyor geliyor bir şey demiyorsunuz, bugün aklınıza esiyor gözaltına alıyorsunuz, tutukluyorsunuz. Bunun normal bir tarafı yok. Bunun hukuki bir mesele olmaktan bir başka bir anlamı olduğunu düşünüyoruz."

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı