yazar-8
Başkan Akyürek'in Ereğli sevgisi
Geçtiğimiz günlerde Konya’daydık. Gazeteciler Cemiyeti’nin seminerleri yanı sıra Mevlit Kandili’nin idrak edildiği güne rast gelmesi ise bizim için ayrı bir güzellikti. Yol arkadaşlarım ERT televizyonun karizmatik sunucusu Emrah Çakıcı, sevgili abim Metin Teker ve gazeteciliğe çok hevesli www.ereglimedya.com sitesinin editörü Burak Cengiz ile Konya’da turlarımızdan sonra o kutlu günün manevi havasını teneffüs etmek için Hz.Mevlana Hazretlerinin türbesi etrafındaki coşkuya bizde katılalım istedik. Zorda olsa türbenin içersine girebildik. Ama çok kalabalıktı. Geçen günlerde Uğur abi bu konuyu yazdı. Az bile yazdı.
Konya Büyükşehir Belediye başkanı Tahir Akyürek Konyalıların ve o gün Türbeyi ziyarete gelenlerin kandillerini kutluyorlardı. Abdussettar Yarar Bey de, başkanla beraberdi. Başkan Akyürek’le ayak üstüde olsa kısa bir sohbet imkânımız oldu. Akyürek, Ereğli’yi çok sevdiğini, her zaman gelmek istediği bir ilçe olduğunu söyledi. Hatta “Cuma Ali benim Ereğli’yle olan duygusal bağımı biliyorsun” dedi.
Tahir Başkan gerçekten Ereğli’yi çok seven bir insan bunu ben gibi siyasetin içinden gelen Ereğlililer de bilir. Ama Tahir Başkanım benim hatırladığım kadarıyla en son“belediyeler birliği toplantısı” için Ereğli’ye geldi. Belediye başkanlığının 3 yılını geride bırakan başkanımın her yıl bir kez olsun, özel olarak Ereğli’yi ziyaret etmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu konuda bizimde eksiklerimiz vardır. Elbette biz başkanımdan Ereğli’ye gelme sözü aldık. En kısa zamanda bekliyoruz.
***
POLİS HAFTASI ETKİNLERİ TÜM HIZIYLA SÜRÜYOR
Polis teşkilatımız kuruluşunun 162. yılını Ereğli’de değişik etkinliklerle kutlamayı sürdürüyor. Bu vesileyle huzur evi sakinleriyle Polis meslek yüksek okulundaydık. İnsanın gördüğü manzara karşısında duygusallaşası gelir ya, bende o gün öyle oldum. Bayan polisler, erkek polisler ve polis okulu öğrencileri Huzur evi sakinlerini arabadan o kadar itinayla indiriyorlardı ki, kollarına girmişler sanki uçuruyorlardı. Bu muhabbet yaşlıların polis okulunda kaldığı süre içerisinde devam etti.
Yaşlı bir teyzemize yine bayan bir polis memurumuzun elma soyması, dilim dilim edip ona yedirmesi beni etkiledi. Bu arada emniyet müdürümüz Adem Bey’le masa da yan yana idik. “görüyor musun sahneyi” dedi. “Görüyorum müdürüm çok da etkilendim”, dedim. Çocukları dahi bu insanlar bakmıyor.
162. yılında polis teşkilatını bir kez daha dimdik ayakta görmenin iç huzurunu yaşadım. Son dönemde polis meslek yüksek okullarındaki eğitim kalitesinin yükselmesiyle yetişen polislerimizde bu ülkeye hizmet etmekten gurur duyacaklardır. Bizde onlarla gurur duyacağız.
***
HAVUZU SÜTSÜZ BIRAKMAYALIM
Ereğli’deki sivil toplum örgütlerinde bir hareketlilik yaşanmaya başladı. Ereğli il veya kalkınmada öncelikli bölge olsun söylemlerini sık duymaya başladım. Aksu Tuvana Derneği bunun başını çekiyor. Yapılanı kimse küçük görmesin. Yazımızı bir hikâyeyle bitirelim.
Geçmiş zaman içinde padişahın biri halkına çok zulmediyormuş. Öyle ki, cenazeleri dahi önce evin bacasından çıkarttırıp sonra defnine izin veriyormuş. Vezirler toplanmış “kralım halka çok zulüm ediyoruz. Biraz iyimser olsanız” demişler. Kral “olur ama bir şartla halkı bir sınava tabi tutacağım. Bu sınavı geçerlerse daha yumuşak olurum” demiş. Kabul etmişler. Kral, şehrin meydanına büyük bir havuz yaptırmış ve tellal çıkartarak; “ herkes bu gece havuza bir kova süt dökecek” diye bağırtmış. Vezirleriyle birlikte sabah olmasını beklemiş. Sabah havuzun yanına geldiklerinde bir de ne görsünler havuz bomboş, tek kova süt yok. Kral, vezirlerine dönerek “İşte gördünüz benim halkım nasıl olsa başkası dökecek diye düşündüğünden tek kova süt dahi dökmemiş. Yaptıklarım bunlara az bile” demiş. Vezirlerde hak vermiş. Bizde başkası yapar diye beklemeyelim. Biz gerekeni yapmazsak her gelen bize zulüm eder.