M. Ali Köseoğlu
Bekri Mustafa insanları aldatmaz!
Bugünlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu Hocamızın kullandığı kelimeler revaçta...
Mesela ‘istikşafi’ kelimesi...
Şimdiye kadar öğrenmemişseniz ben söyleyeyim...
İstikşafi, “keşfe çalışma, araştırma, yoklama” anlamlarına geliyor...
***
Bekri Mustafa’yı nasıl bilirsiniz?
Ya da ‘bekri’ ne demek, ondan mı başlayalım...
İstikşafi’yi TDK sözlüğünde* bulamadım ama ‘bekri’nin karşılığı var.
Bekri, ‘ayyaş’ demek...
Bekri Mustafa da belli ki ‘Ayyaş Mustafa’...
Ama ‘ayyaş’ kadar keyifsiz değil...
***
Bekri Mustafa rivayete göre iyi hafız...
Fakat o şöhretini içkiye borçlu...
Sarhoşluğun örneği ve ‘Sarhoşların Şahı’ olarak tanınmış.
***
Mesela...
Bekri Mustafa’yı rica minnet camiye götürmüşler.
Hoca anlatıyormuş:
-Bir yer var ki, orada zengin fakir ayrımı yoktur. Dertli giren neşeli çıkar. Oraya giren herkesin gönlü ferah ferahtır. Bilin bakalım burası neresidir?
Bekri Mustafa yanıt vermiş:
-Neresi olacak hoca efendi, meyhane.
***
Adı nice yüzyıllardır dillere destan olmuş hikayeleri kuşaklar boyunca dillerde dolaşmış Bekri Mustafa, Yorgancı Esnafından Ahmet Ağa’nın oğlu...
1593 yılında Kadırganın Cinci Meydanı ile Küçük Ayasofya Camii arasındaki bir evde dünyaya gelmiş.
***
Onun imam olma serüveni yukarıdaki fıkradan daha ibretlik...
Bekri Mustafa, yoksul bir mahallede “Küçük Ayasofya Camii”nin önünden geçmektedir...
O sırada musallada bir tabut vardır, fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur.
Cemaatin, beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu, sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa’yı “hoca” zannederek namazı kıldırmasını söylerler.
“Yok, ben hoca değilim” dese de, dinlemezler ve zorla öne geçirirler.
Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar. Cemaat, ölüye ne söylediğini merak eder.
Bekri Mustafa gülerek cevaplar:
“Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahrete gidiyorsun. Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin. Onlar durumu anlar...” dedim, diye cevap verir...
***
Selahahddin Demirtaş da HDP’nin başına böyle gelmiş... Yokluğun hezeyanı...
Biz de onu, kendisine oy verenlerin temsilcisi sanıyoruz...
Bir söylediği bir söylediğini tutmuyor.
-7 Haziran’da, “AK Parti ile kesinlikle koalisyon yapmayacağız” diyor, 11 Haziran’da, “Partimizin ilkelerine uygun görürsek, koalisyon çalışmasını kolaylaştırırız”...
-1 Mart'ta, “PKK'ya silah bıraktıracak olan AK Parti hükümeti değil, HDP'dir” diyor, 13 Temmuz’da, “Biz HDP olarak PKK'ya silah bıraktıramayız”...
-25 Temmuz'da, “Hükümet askeri saldırıları ve bombalamaları acilen durdurmalı” diyor, 1 Ağustos’ta polis ve askerlerin katledilmesini göz ardı ederek, “PKK araç yakmamalı”...
***
Açık söylüyorum...
Bekri Mustafa’nın hikayesini Selahaddin Demirtaş’a örnek olarak kullanırken yine de zorlandım.
Çünkü ‘Bekri’dir Mustafa ama insanları aldatmaz.
Not: *TDK sözlüğünde 'istikşafi' olarak değil ama 'istikşaf' olarak kelimenin anlamı yer alıyor. TDK sözlüğünde İstikşaf; araştırma ve açınsama olarak tanımlanıyor.