Seyahat şart!

Seyahat şart (mı?)

Seyahat bir ihtiyaç mı yoksa fuzuli bir harcama mı?

İhtiyaçsa ihtiyaç sıralamasında kaçıncı sıralarda?

Seyahatten beklenen nedir?

Turizmle aynı mıdır, ayrıştığı yönler var mıdır?

Kur’an’da “SİHU FİL ARZ” “Yeryüzünde seyahat edin.” Buyurulur. Devamında bir cümle daha vardır.

O da seyahatlerin amaçlı yapılmasının gereğini hatırlatır: “Yalanlayanların akıbetini, sonunu bir görün.” Buyrulur.

Mısır piramitleri ve bunu yaptıran firavunlar, nemrut ve ateşi, irem bağları, zalim roma hükümdarları vb. hepsinin geçici olduğunu ve bu dünyadaki her şeylerini bırakıp gittiklerine şahit olmak bizim için öğüt verici olacaktır.

Geçmiş medeniyetlerin nasıl sona erdiğini ve onları gerçekleştirenlerden hiçbir eser kalmadığını görmek, o ihtişamlı yapıların bugün harabeye dönüştüğünü görmek ve buna da şahit olmak dünyaya bakış açımızı yeniden gözden geçirmemize vesile olacaktır.

SEYAHAT ŞART!

Tabi ki sadece tarihi kalıntıların olduğu yerlere gitmeyeceğiz. Bu olayın ve eylemin bir yönü.

Mesela Peygamberimiz “Seyahat edin ki sıhhat bulasınız.” Buyurmuştur.

Seyahate bir de bu nahiyeden bakmamız önemlidir.

Rabbiniz bu konuda size Kitab’ınızda bir hatırlatmada bulunuyor: “De ki: “Yeryüzünde dolaşın da Allah’ın başlangıçta yaratmayı nasıl yaptığına bakın. Sonra Allah (aynı şekilde) sonraki yaratmayı da yapacaktır. (Kıyametten sonra her şeyi tekrar yaratacaktır) Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.” (Ankebut süresi 20. Ayet)

Rabbinizden bir hatırlatma daha: “Allah, yeryüzünü yaşanmaya elverişli bir yer yapmıştır. Öyleyse onun her tarafını dolaşıp Allah'ın verdiği rızıktan yiyiniz. Dönüşünüzün O'na olacağını unutmayınız.” (Mülk Süresi 15. Ayet)

Yeryüzünü gezeceksiniz. Ülkenizi gezeceksiniz. Yaşadığınız coğrafyayı gezeceksiniz.

Müstesna yaratılışa şahit olacaksınız. Rabbinizin azametini bir daha göreceksiniz. Mustafa CİHAT’ın ilahisinde de söylediği gibi “Adaletine AMENNA, AZAMETİNE AMENNA.” Deyip bir daha ALLAHU EKBER diyeceksiniz. FESÜBHANALLAH diyeceksiniz. Nimeti görüp ELHAMDÜLİLLAH diyeceksiniz.

Allah’ın değişik mekanlarda yarattığı rızıklara yerlerinde şahit olup onlardan yiyecek ve şükredeceksiniz.

Atalarımız “Tebdil-i mekanda ferahlık, hayır vardır.” Derler. Gündeminiz, ortamınız, gördüğünüz çevre ve insanlar değicecek bu da sizde bir yenilenme meydana getirecek.

“Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (Araf süresi 31. Ayet) Ayetini unutmadan seyahatimizi gerçekleştireceğiz.

Gördüğümüz Her bir yeni yere Allah’ın bir ayeti gözüyle bakıp ondan ibret almalıyız.

SEYAHAT ŞART!

İmam-ı Şafi  yolculukta şu beş faydanın olduğunu söyler: "Kişi, ufunetini dağıtır. Maişet kazanır. İlmini artırır. Edeb ve görgü seviyesini yükseltir. Ahlaklı iyi kişilerle arkadaşlık yapma ve yeni dostlar kazanma imkanı elde etmiş olur."

Seyahatte, sadece coğrafi bölge ve fiziki görünüm de hedef olmamalıdır. Artık Ülkemizin her yerinde arkadaşlarımız var. Gideceğimiz yerde veya yakınında bulunan arkadaşlarımıza ulaşarak onları ziyaret etme fırsatını da değerlendirmeliyiz.

Bu sizin ona verdiğiniz değeri ifade eder. Bu vesileyle kendisini daha değerli ve mutlu hissedecektir. Siz de arkadaşınızın izzeti ikramıyla kendinizi değerli hissedeceksiniz.

Siz ziyaret o da misafir etme sevabı kazanacaksınız. Kazan kazan prensibi yani.

Üstad Sezai KARAKOÇ bunu bir üst noktaya taşır ve “Gerekirse paltonu satacaksın ve bir İslam ülkesini ziyaret edeceksin.” Der.

Seyahate ve tanımaya en kolay olandan başlamalıyız. Önce kendi köy, kasaba ve ilçemizden başlayacağız. Daha sonra ilimizdeki tarihi ve fiziki güzellikleri tanıyacağız. Sonra da yakın iller ve ülkemizin diğer bölgeleri planımımıza alacağız.

Çeşitli vesileleri kullanarak İslam ülkelerini ve batı ülkelerini ziyaret ve tanıma çabasında olacağız.

Buna da gücün yeter yeter ki iste.

SEYAHAT ŞART!

Seyahatlerde dikkat edeceğimiz önemli bir husus var.

Bu gezileri Allah’a isyan zamanlarına dönüştürmememiz gerekiyor.

Allah’ın bizi her yerde gördüğünün bilincinde olarak gezilerimizi ve tatillerimizi değerlendirmemiz gerekiyor.

Allah’ın deniz nimetinden faydalanmak herkesin hakkıdır buna bir itirazımız yok

Bunun helalini geliştirerek gönül huzuru ile seyahatimizi yapabiliriz.

Duyarlı müteşebbisler bu konuda gerekli yatırımları yapmalıdır.

Haramlarla mutluluk sağlanamaz.

Her alanının helallerle kurulduğu bir hayatı hep beraber kurabilmemiz dileklerimle

Muhabbetlerimle.

MEHMET AKİF’TEN GÜZEL SÖZLER

  • İki insɑn çeşidi vɑrdır: zɑmɑn geçtikçe hɑtɑlɑrıylɑ yüzleşen, zɑmɑn geçtikçe yüzsüzleşen.
  • İz bırɑkɑnlɑrlɑ senin ɑrɑndɑ bɑsit bir fɑrk vɑr sɑdece . .onlɑr ömür boyu gɑyret ediyorlɑr; sen ömür boyu hɑyret ediyorsun.
  • Ne irfɑndır veren ɑhlɑkɑ yükseklik ne vicdɑndır. Fɑzilet hissi insɑnlɑrdɑ ɑllɑh korkusundɑndır.
  • 24 sɑɑtden birini hɑkkɑ vermeyen insɑn denilir mi?
  • Edepsizliğin bɑşlɑdığı yerde edebiyɑt biter.
  • Zulmü ɑlkışlɑyɑmɑm, zɑlimi ɑslɑ sevemem gelenin keyfi için geçmişe kɑlkıp sövemem. 


     

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum