Ben milletin parasıyla hacca gitmem

Ben milletin parasıyla hacca gitmem

Aydınlar Ocağı’nda şair Sezai Karakoç’u anlatan Konya Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, “Sezai abi neden çok seviliyor? Bence dürüst ve samimi duruşu yüzünden.” dedi

Konya Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Selçuklu Salı Sohbetleri’nde şair, yazar, mütefekkir ve siyasetçi “Sezai Karakoç”u anlattı.

Konuşmasına başlamadan önce, bu Salı Prof. Dr. Alaattin Aköz’ün konuşacağını fakat kar yağışının devam etmesi dolayısıyla kendi isteğiyle o sohbetin Şubat’ın ilk Salı gününe ertelendiği açıklayan Dr. Mustafa Güçlü, geleneksel hale getirilen Salı Sohbetleri’nin kar kış, ramazan ve korana demeden devam ettirildiğini söyledi. Sözlerine Sezai Karakoç’un “Masal” adlı şiirin okuyarak başlayan Dr. Güçlü, Osmanlı’nın son dönemlerinde Türk aydının düştüğü durumu özetledikten sonra Sezai Karakoç’un dedesi Hüseyin Bey’in Plevne Savaşı'na katıldığını, orta halli bir tüccar olan babası Yasin Bey’in I. Dünya Savaşı'nda Kafkasya Cephesi'nde çarpışırken Ruslara esir düştüğünü hatırlattı. Dr. Güçlü, “Ev hanımı olan Emine ve Yasin Bey’in 22 Ocak 1933’te Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde bir oğlu dünyaya gelir. Adını Muhammed Sezai koyarlar. Muhammed ismi daha nüfusa kaydedilirken Ahmet olarak yazılıyor.” dedi. İlk müktesebatını ailesinden alan Sezai’nin ilkokula gittiği zaman ailesinden edindiği terbiye ile okuldan aldığı eğitimle çelişmeye başladığına dikkati çeken Güçlü, “Sezai, ilkokul talebesiyken babasından Battal Gazi kitaplarını, Ahmediye ve Muhammediyeleri okuyarak, dinleyerek büyür. 1944 yılında sınavlara girip Maraş Ortaokulu'nda parasız yatılı olarak okumaya başlar. Bu arada Farsça ve Arapça okuyarak Osmanlıca’yı öğrenir. Büyük Doğu’ya ilgi duyar. Ortaokuldayken Ziya Paşa, Ziya Gökalp ve başka yazarlar okuduğu, bildiği yazarlar arasına girer. Lisedeyken Batı klâsiklerini de okur. 1947-1950 yılları arasında lise eğitimini yine parasız yatılı olarak Gaziantep Lisesi'nde tamamlar. İlk şiiri 1951'de Hisar dergisinde çıktı” diye konuştu.

ŞEHZADEBAŞI ŞİİRİ ETKİLEYİCİ OLMUŞTUR

“Mona Roza” şiirini okuyarak konuşmasına devam eden Dr. Güçlü, Karakoç’la ilgili şunları dile getirdi: “Sezai Karakoç Siyasal Bilgiler Fakültesi sınavlarına girdi, kazandı ve okumaya başladı Mülkiye Dergisi’nde şiirleri çıktı. Bu arada 1950’li yıllarda bizzat tanıştığı Necip Fazıl’dan bir daha ömrü boyunca hiç ayrılmadı. Büyük Doğu’nun sanat edebiyat sayfalarını yönetti. Sonra Diriliş Dergisini çıkardı. 60 darbesiyle dergi kapandı. İstanbul gazetelerinde yazılar yazdı. 65’li yıllarda kurulan Türk Aydınlar Ocağı’nın ilk üyelerinden birisi de Sezai abidir.

Sezai abi 16 Kasım 2021’de vefat etti. Şehzadebaşı şiiri çok etkileyici olmuştur. O şiirde geçen Şehzadebaşı’ndan dolayı cenazesi Şehzadebaşı mevkiinde yer alan Şehzade Camii haziresine defnedildi. Allah rahmet etsin. Mekânı cennet olsun. Şiirin ilk dörtlüğü şöyle: Yerleşecek yer aramak/ Camiinin avlusunda/ Soğuk bir ataşa oturmak/ Gün doğmadan Şehzadebaşı’nda.”

MİLLETİN PARASIYLA HACCA GİTMEM

Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı iken Sezai Karakoç'u ziyarete gidiyor. Karakoç’a 'Üstadım, Diyanet olarak sizi hacca davet ediyoruz.' diyor. Sezai Bey de, 'Bana hac henüz farz olmadı. Farz olduğu zaman giderim inşallah' diyor. Görmez ile Karakoç arasındaki diyalog şöyle: Görmez, “Ben tekraren, 'Efendim, Diyanet olarak sizi biz hacca götürmek istiyoruz' deyince Karakaoç, 'Ben milletin parası ile hacca gitmem' diye cevap verdi.

Bunun üzerine ben kendisine tekraren, 'Üstadım! Bu ümmeti bir Arafat manifestosundan niçin mahrum ediyorsunuz' deyince Sezai Bey: 'Hoca! Arafat'a manifesto yazılmaya gidilmez, Vakfe'ye durmaya gidilir' dedi.” Sezai abi neden çok seviliyor? Bence işte bu dürüst ve samimi duruşu yüzünden.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum