Beraat eden 100 harbiyeliyle ilgili kararın gerekçesi açıklandı
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulundan Genelkurmay Başkanlığına giderek darbe teşebbüsüne destek verdikleri iddiasıyla yargılanan 164 sanıktan 4'ünü ağırlaştırılmış müebbet, 60'ını müebbet hapis cezasına çarptıran, 100'ünün de beraatine hük
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulundan Genelkurmay Başkanlığına giderek darbeye destek verdikleri iddiasıyla yargılanan 164 sanıktan 4'ünün ağırlaştırılmış müebbet ve 60'ının müebbet hapis cezasına çarptırıldığı, 100'ünün de beraat ettiği kararın gerekçesi açıklandı.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada 156 eski Kara Harp Okulu öğrencisi ile 8 rütbeli asker olmak üzere 164 sanık yargılandı.
Mahkemenin 7 Şubat'ta verdiği hükümle ilgili gerekçeli kararda darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün kuruluşu ve amaçlarına yer verilirken örgüt üyelerine ilişkin değerlendirmede, "FETÖ'ye üyelik için kesin bir kriter yoktur. Yapıya uzak gibi duran gruplardan, ateistlerden, Yahudi ve Hristiyanlardan paralel yapılanma içinde yer alanlar bulunmaktadır. Bir başka ifade ile FETÖ'ye üyelik için dindar olmak veya inançlı olmak şartı aranmadığı gibi Müslüman olmak da gerekli değildir." tespiti yer aldı.
FETÖ'nün ağırlıklı olarak dini duyguları istismar ederek insanları amaçları doğrultusunda kullandığı ve bu insanları kamu kurumlarına yerleştirerek kadrolaşma yoluna gittiği anlatılan gerekçeli kararda, 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan askeri personelin de FETÖ ile bağlantılarına ilişkin somut delillere işaret edildi.
- "Güvenli bölge" diyerek Genelkurmay'a gitmişler
Mahkemenin gerekçeli kararında, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'dan bir gün sonrası için Kara Harp Okulunca Afyonkarahisar'da harp tarihi gezisi yapılmasının planlandığı, bu nedenle yaklaşık 400 harbiyelinin okulda bulunduğu bilgisi aktarıldı.
Kararda, darbeye ilişkin faaliyetlerin başlamasından sonra okul dekanı eski tuğgeneral Kerim Acar ile okulun eski kurmay başkanı firari eski albay İlhami Polat'ın emriyle öğrencilerin büyük kısmının içtimaya alındıkları ve harbiyelilere hitaben, "Hükümetin terör örgütleri ile iş birliği yaptığı, ordunun yönetime el koyduğu, sıkıyönetimin ilan ediliği, emirlere uymayanların sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanacakları"yla ilgili konuşma yapıldığı belirtildi.
Bu konuşmadan sonra bazı öğrencilere görev verilmediği, bir kısmına da okula dışarıdan gelebilecek müdahalelere karşı silahlandırılarak nöbet tutturulduğu, gecenin ilerleyen saatlerinde darbeciler tarafından kritik görülen Genelkurmay'ın sivil halk ve kolluk kuvvetlerince teslim alınmaya çalışılması üzerine de buraya harbiyelilerin destek amaçlı götürülmesinin kararlaştırıldığı bildirildi.
Sanıkların Genelkurmay'a destek kuvvet olarak gönderilmesinin düşünülmesi üzerine alınan karar doğrultusunda, Kara Harp Okulundaki Celal Dora Tören Alanı'na okuldaki tüm kursiyer subayların rütbeli askeri personel tarafından toplandığı, "okulun artık güvenli olmadığı, kursiyerlerin güvenli bölgeye tahliye edileceği" söylenerek 15'er kişilik gruplar halinde helikopterle 16 Temmuz 2016 02.00 ile 03.00 saatleri arasında Genelkurmay kışlasına götürüldükleri belirtildi.
Genelkurmay yerleşkesine inen askeri öğrencileri sevk ve idare eden kişi olduğu belirtilen sanık eski albay Erdoğan Kurt'un görevli olmamasına rağmen olay günü Kara Harp Okulunda bulunduğuna işaret edilen kararda, Genelkurmay'a intikalden sonra yanına aldığı bazı askeri öğrencilerle darbecilerle hareket ettikleri kaydedildi.
Sanıklardan eski yüzbaşılar Volkan Kençi, Salim Başaran ve Kenan Çakar'ın da 15 Temmuz'da Harp Okulu öğrencilerinin silahlandırılmasını sağladıkları, helikopterle Genelkurmay'a geldikten sonra da bilerek ve isteyerek eylemlerine devam ettikleri aktarıldı.
Kararda ayrıca, darbe girişiminde yer almak istemeyen harbiyelilerin bazılarının kışladan ayrılmaya çalıştığı, bunu fark eden sanık Başaran'ın söz konusu kursiyerlere silah doğrultarak bu eylemlerini engellemeye çalıştığı belirtildi.
Olaylar esnasında Harp Okulu kursiyeri olan sanıkların bazılarının silahlarını kullanarak ateş açtıkları kaydedilen kararda, kursiyer öğrencilerin büyük bölümünün silahında şarjör dahi bulunmadığı bildirildi.
- Sanıklardan 36'sı ByLock kullanıcısı
Davanın sanıklarının FETÖ ile iltisakının bulunup bulunmadığına dair delillerin de yer aldığı gerekçeli kararda, 164 sanıktan 36'sının örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığı, 4 sanığa ait üst ve eşya aramalarında örgüte bağlılığı temsil eden "bir Amerikan doları"nın bulunduğu anlatıldı.
Kararda, sanıkların bazılarının cep telefonlarındaki incelemede, 15 ve 16 Temmuz'da yaptıkları konuşma ve mesajlaşmalarla darbe girişiminden haberdar olduklarının anlaşıldığı ifade edilerek, söz konusu sanıkların buna rağmen eylemlerinden vazgeçmedikleri vurgulandı.
Yargılama sırasında sanıkların örgütle ve darbe girişimiyle ilgili bütün bağlantılarının araştırıldığı aktarılan kararda, 100 sanığın örgütle herhangi bir irtibatına ulaşılamadığı belirtildi.
Söz konusu 100 sanığın darbe girişiminde etkin şekilde yer alan FETÖ mensubu askerler tarafından boş tüfeklerle Genelkurmay Başkanlığına gönderildikleri kaydedilen kararda, sanıkların, "güvenli bölgeye götürülecekleri" söylenerek kandırıldıkları anlatıldı.
- Karar
Deliller ışığında kararını açıklayan mahkeme, olay tarihindeki rütbeleri itibarıyla albay Erdoğan Kurt ile yüzbaşılar Volkan Kençi, Salim Başaran, Kenan Çakar'ı "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme, 4'ü rütbeli, 56'sı Harp Okulu öğrencisi olmak üzere 60 sanığa ise aynı suçlamadan müebbet hapis cezası verdi.
Tamamı eski Kara Harp Okulu öğrencisi 100 sanığın ise beraatine hükmeden mahkemenin gerekçeli kararında şu ifadelere yer verildi:
"Rütbeli komutanlarının güvenli bölgeye götürülme bahanesiyle Genelkurmay karargahına gitmiş olmaları, dosyada savunmalarının aksine bir delile rastlanılmamış olması, yine sanıkların FETÖ ile örgütsel bağlantılarının olmayışı, haklarında elde edilen dijital materyallerde darbe girişimine ilişkin delil olmayışı ve Genelkurmay karargahı içinde ve bahçesinde bulunan kamera kayıtları ve fotoğraflar ile darbe girişimine destek verdiklerinin tespit edilemediğinden ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir."
Kaynak: