Doç. Dr. Murat Kayacan
Beyaz adamın siyah yüzü
Haksöz dergisinin Ocak 2008 sayısında Amerika’da Malcolm X’in şehadetinin ardından kurulan Kara Panterler hareketinin lider kadrosunda yer almış olan Dhrouba el-Mücahid ile bir röportaj yayılandı. Bu hareket 1966 yılında partileşti ve siyahların müdafaası sorumluluğunu kendine ilgi alanı olarak seçmişti.
Partinin hala hapishanede olan liderlerinden Mumia Ebu-Cemal’in verdiği bilgilere göre (sendika.org) Partinin ilk icraatlarından biri silahlı polis izleme devriyeleriydi. Burada amaç polisin siyahlara yönelik şiddetinin önüne geçmekti. Silahlı panterler, geceleri polis çevirmelerini ve tutuklamalarını uzaktan gözlemliyor, polisin durdurduğu zanlılara hukuki haklarını bildiriyordu. Bu tür eylemler güçlü bir örgütlenme aracı oldu. Nisan
Kara Panterler''in bu derece büyük bir harekete dönüşmesinin bir nedeni de, ilk günlerinden beri topluma hizmet etmeyi çok ciddiye almasıydı. 1968'de Seattle şubesi ''Çocuklar İçin Bedava Kahvaltı Programı''nı başlattı. Panterler, esnaftan yiyecek topluyor, gerekli personeli bir araya getirip mahalle çocuklarına kahvaltı hazırlıyordu.
Örgütün etkinliklerini kısaca belirttikten sonra tekrar dergide yer alan röportaja dönelim. Bu hareketin liderlerinden el-Mücahid, Kilisenin kendilerini maymun, alt tür (subhuman) ve ruhsuz olarak gördüğünü ve siyahlar için cennetin söz konusu olamayacağı kanaati taşıdığını söylüyor. Yine ABD’de hala işkence merkezleri bulunduğunu ifade ediyor. Bu ifadelerin abartı olup olmadığını ABD’li ancak Müslüman olmayan arkadaşlarıma sorayım dedim. İşte birinin cevabı:
Ben de ABD’de işkence merkezleri olduğuna inanıyorum. Her ne kadar beni öfkelendirse de hala bu tür haberler alıyoruz. Hiçbir şey bizi İsa sevgisinden alıkoyamaz. Ne var ki, İbrani mitolojisi Nuh’un melun oğlu Kenan’ın torunları olan siyahların İbranilerin köleleri olduğu düşüncesine sahipti. Bu, Afrikalıların köleleştirilmesini aklileştiren bir şeydi. Haçlılar Hıristiyan olmayan kara derililere karşı kibirli bir tutum içine girdi. Afrika’da İngiliz ve Hollandalılar Afrikalıları “medenileştirmeyi” ilahi iradeye uygun bir kutsal görev bildiler. 1700 ve 1800’lü yıllarda bilim adamları siyahların beyazlara göre daha alt düzeyde bir ırk olduğunu, beyinlerinin küçük ve bedenlerinin de ruhsuz olduğunu çünkü kamil manada insan olmadıklarını kanıtlamaya çalışıyorlardı. ABD’nin güneydeki eyaletlerinde bu inanç muhtemelen hala devam ediyor. Bununla birlikte gerçek hiçbir Hıristiyan bunu doğru olarak kabul etmez. Ama cehaletten kendini kurtaramamış birtakım hurafeci kiliselerde bu düşünceler hala mevcut olabilir.”
Evet, “çağdaş medeniyetler seviyesi”nin bir de bu yönü var, biline!