“Değişimden başka her şey değişir” derler ya... Dünya hızla değişiyor. Son yıllarda tanık olduğumuz yenilikler, başımızı döndürüyor. Ekonomik gücü yüksek olan teknolojinin tüm olanaklarını kullanabiliyor. Parası olmayanlar refah seviyelerini yükseltmenin arayışına giriyor. Bu iş; bazen “göç”le, bazen de “güç”le yapılıyor. Bozkır, Konya’nın ve Türkiye’nin en şirin ilçelerinden biri. Bozkır’ın mert ve yiğit insanları, yemyeşil doğası, Çarşamba Çayı’nın güzelliği, dağlarının gizemi, suları buz gibi pınarları, çam, ardıç, meşe ve ladin ormanları var. Bozkır’ın coğrafyası, televizyon filmlerinde izlediğimiz “vahşi batı” görüntüsünde. Cumhuriyetimizin kuruluşuyla birlikte köy ve beldelerinin yolları yapılmış, elektrik, telefon ve içme suyu tüm yerleşim merkezlerine ulaştırılmış. Şimdilerde bazı beldelerinde kanalizasyon için projeler üretilmeye başlandı... Bozkır’da çetin coğrafi koşullar içerisinde çeşit çeşit meyve üretimi de yapılır. Çok az olan tarımsal alanlarında “çapayla ekilen ve sıpayla çekilen” yöntemle buğday, arpa ve nohut üretilir. Bozkır’a altı ay önce yeni bir Kaymakam atandı. Kaymakam Ali Katırcı kolları sıvadı, ilçenin ve halkın önünü açacak, ufkunu geliştirecek projeler hazırlamak için “istişare” toplantıları düzenlemeye başladı. Aldığımız bilgilere göre beyin fırtınası estirilen toplantılara Bozkır Merkez ve Çağlayan, Dere, Harmanpınar, Hamzalar, Üçpınar, Hisarlık, Dereiçi, Sorkun, Sarıoğlan ve Söğüt Beldesi Belediye Başkanları, 40 köyümüzün muhtarları, AK Parti İlçe Başkanı Memduh Çelmeli ve diğer siyasi partilerin üst düzey yetkilileri katılmış. Bu çalışmaların fotoğraflı haberlerinin Konya gazetelerine ve televizyonlarına yansımasını görünce biraz heyecanlandım. Uzun süredir Bozkır’ın tanıtım eksikliğini gidermeyi savunduğumu kamuoyu biliyor. Aynı düşüncelerimi tekrarlamakta yarar görüyorum. Bozkır’ı tanıtmadan, sorunlarına çözüm bulamayız. İlçedeki etkinlikler Konya ve ülke medyasına aktarılmaz ise bu işler zor olur. Etkinlikleri kamuoyuna taşımak için fazla bir paraya ihtiyaç yok. Eğer biri aksini söylerse, yalan söyler (!) İstişare toplantılarında göçün nasıl önleneceği, istihdam olanakları, su şişeleme, süt entegre, meyve konsantresi tesisleri konularında fikir jimnastiği yapılmış. Haydi hayırlısı... Başlamak bitirmenin yarısı imiş. İnşallah güzel şeyler olur da, bu güzellikleri duyururuz. “Bozkırlı; Bozkır dışında, yani Konya’da, İzmir’de, Antalya’da, Aydın’da ve İstanbul’da tek yürek ve tek bilek olarak önlerindeki engelleri aşmıyor mu? Aşıyor... Öyle bir aşıyor ki, bir Bozkırlı’nın çaktığı çiviyi bin kişi sökemiyor. Tek yürek ve tek bilek olmak niye başarılamıyor? Önce bu sorunun cevabı bulunmalı. Bozkır’ın içerdeki ve dışarıdaki kanaat önderleri birlik ve beraberliğe katkı sağlamalı.” Dünya’da ne kadar insan varsa o kadar da farklı huy ve davranış vardır. Bizim gibi nüfusunun büyük bir kesimi dar gelirli insanları bir araya getirmek güçtür. Yurt tutulan topraklardaki “güçlükler”, “göçe” zemin hazırlar. Şu anda Türkiye genelinde 1 milyonun üzerinde Bozkırlı’nın yaşadığını biliyor musunuz? Bozkır’a proje üretirken Bozkır’ın “göçle” yetiştirdiği birikimlerinden, tüccarlarından, fikir ve kalem erbabından da yararlanılmalı. Bu yapılmaz ve yaptırılmaz ise Bozkır’dan “güç” ve “göç” önlenemez.