Uzun süredir görmediğim bir dostumla karşılaştım dün…

 Karşılıklı ramazan tebrikleşmesinden sonra sağlık sorunları sebebi ile oruç tutamadığını üzüntüyle söyledi dostum...

Sağlık sorununu anlatırken gözleri fal taşı gibi açılıyordu, ben de hayretle dinliyordum…

Tabiri caizse pişmiş tavuğun başına gelmez başına gelenler…

Anlattığına göre ameliyat olmuş, benim anladığıma göre ise delik deşik olmuş…

Kendi dilinden dinleyelim bu kabul edilmez dehşet verici olayı…

…

 “Bir gün çalışıyordum karnım ağrımaya başladı. Ağrı bir türlü geçmedi… Dayanamıyordum… Evim Devlet Hastanesi B bloğa yakın olduğu için akşam saatlerinde acil servise gittim.

Muayenenin ardından beni A bloğa sevk ettiler. A bloğa ulaşır ulaşmaz hemen ameliyata alındım. Apandisit şüphesiyle bir çırpıda apandisitimi aldılar. Güya ameliyat başarılı geçmişti. Ama benim sancılarım hala devam ediyordu ve ertesi günü yakınlarım gelip durumu yetkililere anlatınca, olaya müdahale ettiler. Bu sefer başta yapılmayan tetkik, tahlil ve röntgenler yapıldı ve acilen ikinci sefer ameliyata aldılar. Zar zor öğrendik ki..!  Birinci günden beri ağrılarıma sebep apandisit değil, bağırsaklarımın tıkanmasıymış… Bu durum birinci ameliyattan sonra ağrılarım geçmeyince ikinci gün yapılan tetkikler sonucunda tespit edilmiş. Neyse, ameliyat olduk, Allah’a şükür kurtulduk. Ama sonradan örgendim ki ikinci sefer bağırsaklarımla ilgili yapılan ameliyat meğer gereksizmiş…. İlaçla da tedavi edilebiliyormuş…  Yapılan ameliyatlardan dolayı bana oruç tutmayacaksın dediler. Bu yıl orucu tutamıyoruz.”

Geçmiş olsun dileklerimizi iletirken şoke olmuştum, hayretimi gizleyemiyordum.

Buradan yargısız infaz yapacak değilim.  Bu işi yapanlara sorsan belki “adamı ölüm tehlikesinden kurtardık” diyecek. Tabii ki her şey karanlık, kendilerine göre bir açıklamaları vardır herhalde.

 Ama ortada bir gerçek var. İnsan hayatının ciddiye alınmadığı bariz, bir insan 24 saatte iki yerden ameliyat oluyorsa ve birincisi yanlış, ikincide gereksizse varın siz düşünün gerisini…

 Çoğumuz zaman zaman karın ağrısı ile hastaneye başvurmuyor muyuz?

Karın ağrısı deyip geçmeyin. Dimyata pirince giderken evdeki pirinçten olabilirsiniz…

Bir fıkra geldi aklıma bu acının üzerine bilmem hislere tercüman olur mu?

Hoca Nasrettin bir Ramazan günü, namaz vaktinden epeyce önce, vaaz dinlemek üzere mahalle mescidine gitmiş. Kürsünün yakınına bir yere oturup, cemaatle birlikte vaaz edecek hocayı beklemeye başlamış. Bir süre sonra mescidin imamı gelmiş ve çıkmış kürsüye. Uzunca bir süre düşünüp etrafına sıkıntılı sıkıntılı baktıktan sonra: “Ey cemaat” demiş, “Benim size söylemekten aciz bir adam olmadığımı biliyorsunuz. Fakat bugün aklıma bir şey gelmiyor,

konuşacak bir şey bulamıyorum.” Kürsünün hemen yakınında bulunan Nasrettin Hoca, ayağa kalkmış ve yetiştirmiş cevabı: “Aklına bir şey gelmiyorsa, kürsüden inmek de mi gelmiyor be mübarek adam?”