Hani genellikle küçük çocuklar için hazırlanmış; hangi yoldan gidersek karşı taraftaki ağaca ulaşabiliriz? Şeklinde bulmacalar vardır. Karmaşık halde çizilmiş yollar ve yolların karşı tarafında bir ağaç, bu tarafında sembolik olarak biz. Önümüzde üç farklı yol başlangıcı. Eğer ağaca ulaşmak istiyorsak doğru yolu seçmeliyiz.

Gerçekte; yollar düz alanlara sahip olduğu kadar çoğu zaman dağların, tepelerin etrafında, vadilerin içinde kaybolacak şekilde kıvrılır. Bazen yoğun bir sisin içinde kaybolur gider. Buna rağmen bulmacada olduğu kadar karışık değildir.

Bir hedefe ulaşabilmek için yolun başlangıcını değil de hedefin kendisini baz alırsak amacımızı daha çabuk gerçekleştirebiliriz. Yollar bizi hiçbir yere ulaştırmaz. Bizi bir yerlere ancak yüreğimizde taşıdıklarımız, çabalarımız, amaçlarımız, önceliklerimiz ulaştırır. Yol bizim tercihimizin aracısıdır.

Hedefi net olarak belirlemek ve ona ulaşmayı gerçekten isteyip istemediğimizi değerlendirmek, düşeceğimiz yolun sonundaki başarıyı çok belirgin şekilde etkileyecektir. Bundan sonra yapılacak iş, belirlediklerimizin gerçekleşmesi uğrunda elimizden geldiğince çabalamak ve mücadele etmektir.

Yazımızın başında değindiğimiz bulmaca örneğine yeniden dönelim. Bazı çocuklar işin uyanıklığına kaçarak yolların başlangıcından değil de ağacın bulunduğu noktadan başlayıp, yani tersinden işaretleyerek bulmacayı çözer. Bulmaca çözerken işin uyanıklığına kaçmak çok doğru olmasa gerektir. Ancak gerçek hayatta bir yola düşeceksek uyanık olma zorunluluğumuz vardır. Artısını eksisini değerlendirmeden gördüğümüz her yola girmemeliyiz. Yollar vardır insanı karanlığa götürür, yollar vardır aydınlığa.   

Yaşadığımız çağ gelişimine binaen yolların sayısını bir hayli artırmıştır. Bu kadar yol enflasyonuna ve bulanıklığına rağmen bulmak isteyenler için Hakkın yolu apaçık ortadadır. Hedefi netleştirelim; eğer amaç Allah’ın rızası ise yapılacak olan o rızayı kazanabilecek davranışları sergileyebilmemizdir. Hedef bu ise, yol; Allah’ın Kitabı ve Peygamberimizin sünnetidir. Başka yollar bizi ağaca götürmez.

Meşhur bir türkümüz “yolun sonu görünmüyor” dese de; belirlediğimiz hedef ve tuttuğumuz yol bize sonunu gösterir. Görmek istersek tabi.