"Bonzai'yi yapan da içeriğini bilmiyor"
EÜ BATI Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Coşkunol: "Bu maddeler bunu yapanların dahi içinde ne olduğunu bilmeden yaptığı ve sattığı maddeler oluyor. Dolayısıyla ortaya çıkacak etkisinin ne olacağı da bilinmiyor"
İZMİR (AA) - AHMET BAYRAM - Ege Üniversitesi (EÜ) Madde Bağımlılığı Toksikoloji ve İlaç Bilimleri (BATI) Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hakan Coşkunol, Türkiye'de bonzai diye bilinen uyuşturucu maddelerin, içeriğindeki maddelerin ve etkilerinin bilinmediğini söyledi.
Coşkunol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de bonzai diye bilinen uyuşturucu maddelerin yurt dışında "Spice, K2, Jamaika" gibi isimlerle satıldığını ancak bunların hepsinin "sentetik kannabinoid" olduğunu kaydetti. Sentetik kannabinoidlerin, normal esrara göre beyne 10 kat daha fazla zarar verdiğini belirten Coşkunol, "Etkileri öldürücü olabiliyor. Bu maddelerin çok fazla alt tipi var. Bu alt tiplerden her birinin etkisi birbirinden farklı. Bu yüzden bunların getirdiği aktif etkileri de öngörmek çok zor oluyor" dedi.
- Yapması kolay ve ucuz
Sentetik kannobinoidlerin "sokak kimyacısı" diye adlandırdıkları kişilerce kolayca imal edilebildiğini ifade eden Coşkunol, şunları söyledi:
"Kimyasal yapılarına baktığımızda onların kolay bir şekilde sokakta ya da mutfakta yapıldıklarını gördük. Bu herkesin kolayca yapabileceği bir kimyasal düzenek. Bu işi yapan ve 'sokak kimyacısı' diye adlandırdığımız kişiler, bu maddelerle ilgili standardizasyonu bilmediği için aslında ortaya çıkacak maddenin ve etkisinin ne olduğunu da bilmiyor. Bu maddeler bunu yapanların dahi içinde ne olduğunu bilmeden yaptığı ve sattığı maddeler oluyor. Dolayısıyla ortaya çıkacak maddenin etkisinin ne olacağı da bilinmiyor."
- "Çok fazla türevi var"
Prof. Dr. Coşkunol, bonzai alındıktan sonra başlayan "kafa bulma" etkisinin zehirlenmeden kaynaklanmış olabileceğine işaret ederek, "Etkileri maalesef çok ölümcül ya da sakatlığın ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Hint keneviri kullanıldığı zaman biz bunu kolayca tespit edebiliyoruz ama bunun içinde ne olduğunu bilemediğimiz için bunu test etmek ve zararlarını tedavi etme noktasında zorlanıyoruz. Mesela bir dönem HU serisi çok popülerdi. Bunu saptamaya başlayınca, daha az görmeye başladık ve JWH serisi ortaya çıktı" diye konuştu.
Kendilerine gelen hastaların ancak "ben bunu bırakmak istiyorum" dediği zaman ne kullanıldığından haberdar olduklarını dile getiren Coşkunol, "Jamaika, kullandım diyor ama Jamaika dediği maddenin hangisini ya da hangi serisini yani 'JWH' mi 'HU' mu ben nereden bileceğim. O bir toz aldı, kullandı. Belki o sentetik kannobinoid bile değildi" ifadesini kullandı.
- Denetimli serbestlik bonzaiye yöneltiyor
Coşkunol, esrar kullanırken yakalanan denetimli serbestlik uygulamasının faydalananların, bu uygulamadaki açık nedeniyle bonzaiye yöneldiğini savunarak, şöyle devam etti:
"Bu denetimli serbestlik uygulamasında madde kullananlara bir ceza verilmiyor. Toplum içinde kalmaları sağlanarak, tedavileri amaçlanıyor. Bu kişiler denetim serbestlik büroları tarafında bu uygulama süresince izleniyorlar. Uygulama dönemini olumlu geçirirlerse ceza almıyorlar. Denetimli serbestlikten yararlananlar, bizim burada kontrollere tabi oluyor. Zaman zaman gelip idrar ve tükürük veriyorlar. Esrarı da bırakamıyorlar. Verdikleri numunelerde esrar kolayca saptanıyor. Onun yerine saptanamadığını bilip, bu maddeleri kullanıyorlar ve buraya geliyorlar. Burada maalesef sokak kimyasından bir gol yedik."
Kaynak: