Haşim Akın
Bu Bayram eti nereye saklasak?
Rivayet edildiğine göre Peygamber, (SAV) Medine'de ilk kez kurban kesmişti. Kesilen kurban, Medine'nin fakirlerine dağıtıldı. Allah resulü sonucu merak edip sordu: “Ya Aişe (RA) kurbandan bize ne kaldı?” Cevap: “Bir kürek kemiği hariç hepsini dağıttık…” Hz Muhammed’in (SAV) çağları aşan büyük müjdesi geldi: “De sana Ayşe, bir kürek kemiği hariç hepsi bizim oldu…”
Bu durum bir kurban bakışıydı. Aradan yıllar geçti. Hayır, asırlar geçti… Değişen sadece zaman değildi, asıl değişim fikirlerde, zihinlerde ve bakışlarda oldu. Kurban Bayramı dönemlerinde beyaz eşya satan tüccarlarda derin dondurucular, özel kampanyalarla satılmaya başladı. Zira bu bir ihtiyaç haline geldi. Yarış başladı. Bu dağıtmanın ve paylaşmanın değil, stok yapmanın yarışı oldu. Kurban kesilecek ve derin dondurucuda muhafaza edilecek, uzun süre yenilecek bu etler… Allah bizi affetsin…
Ben Burkina Faso gibi kurbanların derilerinin de yenildiği bir bölgeyi gördüm. Geçen yıl Kurban Bayramı'ndan etleri dağıttık. Daha önceden kendilerine bilet verilmiş insanlar geldiler ve poşetler halindeki etlerini aldılar. Ama bileti olmadığı halde bir umut diye gelenler de vardı. Elimizde kalan en son poşetleri dağıttık. Baktım bir poşette yanlışlıkla bir miktar deri konulmuş. Bildiğiniz inek derisi… En son gelen birine bu deriyi verdim, beklediğini bulamamanın burukluğu olsa da eli boş dönmekten iyi der gibi aldı ve teşekkür ederek ayrıldı. Çünkü öğrenmiştim ki orada deriler özel bir yöntemle temizlenir, kurutulur ve yenilir.
Kurban Bayramını bir kavurma Mevsimi olarak gören, yiyemediklerini dolaba tıkıştıran biz zamane Müslümanları, neredeyse onların elindeki var olanları da bir köşeye koyacağız.
Kurban bayramına 3 gün var. Etlerin kavurmalarına ait planlar yapılmıştır. O gün ne kadar kavurma yemeli, yanında neleri tüketmeli konusunda önerileri başka uzmanlara sorun, bende bunlar yok. Hadi gelin bu kurban paylaşmanın planlarını yapalım ve böylece kurbandan daha çok şey kalsın bize… Kurbanın ne eti, ne de kanı Allah'a ulaşır… Sadece halis niyetler ve Salih amellere dönüşen işler değer bulur.
Kurban yaklaşıyor, beklide bu satırların birçok okuyucusu; farklı bir yerde veya coğrafyada kesilmek üzere kurban da bağışladı. Veya son günlerde yapmayı bekleyenler var. Ben size adres göstermeyeceğim. Ama fiilen o coğrafyaları yaşamış bir kardeşiniz olarak, birkaç noktaya dikkat çekeceğim…
- Kurbanlarınızın gerçekten kesilip kesilmediğini kontrol ediniz
- 10 tane kurban hissesinin kesimi için Türkiye'den falanca ülkeye eleman göndermenin masrafı, kurbandan daha çok tutacaktır. Bu nedenle verdiğiniz yerlerin israf anlayışına dikkat ediniz.
- Halis niyetlerimiz in Allah'a ulaşacağız kurbanın etinin de gerçekten ümmetin ihtiyaç sahibi fakirlerine sadece Allah rızası için ve “Ümmet” duygusuyla ulaşacak olmasına dikkat ediniz.
- Gittikleri yerde sadece Müslüman olma ve ümmeti temsil etme özelliklerine bakınız.
- Bu davranışlarınızı mutlaka aile bireyleri ve çocuklarla paylaşınız. Onlar da buna şahit olsun. Gerekirse çocuklarınızın harçlıklarından küçük katkılarda bulunmalarını isteyin.
Biz bugün kurbanlarınızı ne kadar çok paylaşabilirsek, imkânlarımızı ne kadar çok fakirlerin sofrasına ve cebine ulaştırabilirsek çocuklarımız o kadar çok bizden örnek alacaklar. Yarınlarda daha çok bu duyguyu yaşayacak ve yaşatacaklar.
Bu bayramı da Arakan’da yaşayan kardeşlerimizin acılarıyla geçireceğiz. Onlar için biz, sözlü dua edeceğiz. Fiili duayı yapacaklar da olacak inşallah.
Ümmetin samimiyetle kucaklaşabildiği, kötü duygularını atıp halis kulluk bilinciyle Rabbine yaklaştığı bir kurban bayramı diliyorum…