Muhalefet Partisi son günlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini gündeme getirmeye çalışıyor. Belki de iyi muhalefet yapamadığını, eski günlerin flaş konusu olan türban tartışmalarıyla örtmek istiyor.CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bir televizyon programında yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanını yeni seçilecek meclisin seçmesini istiyor. Dün de partinin sözcüleri bu minvalde görüşlerini beyan etti. Ortada daha henüz bir şey yok iken, durduk yere böyle bir konunun çıkarılmasının arkasında yatan nedenlerin araştırılması gerekmektedir. Malum 2007’de yeni Cumhurbaşkanı seçilecek. Muhtemelen de bu AK Parti iktidarının bulunduğu şu andaki Meclis’ten seçilecek. Normal şartlar altında bu makam için de şu anda en güçlü isim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Zaten bundan daha doğal bir şey de olamaz. Ancak sorun Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesi değil, eşinin türbanlı olması. Memleketin bir sürü meselesi halledildi, kala kala eşi türbanlı biri Cumhurbaşkanı seçilir mi seçilemez mi, biz bunu tartışacağız. Bu ülkenin dış borçları bitti, milli gelirimiz dünyadaki ilk on ülkenin seviyesinde, insanlarımız açlıktan sersefil olmuyor, çok çağdaş bir sosyal güvenlik sistemini kurduk, dünyaya teknoloji ihraç ediyoruz, eğitim kalitemiz artık başka ülkelerce referans kabul ediliyor, enflasyon sıfır, varlık içinde yüzüyoruz da sadece bu mesele mi kaldı?Muhalefet Partisi, bu ülkede yaşanmakta olan sıkıntıları, geçim darlığını, insanların taleplerini, ekonomik ve sosyal sorunları araştırması ve bunu ülke gündemine taşıması gerekirken, sadece bir makamın daha ortada olmayan seçimini gündeme getirerek iktidara aday olduğunu halka nasıl anlatacak?AK Parti’nin nasıl iktidara geldiğini galiba insanlar çabuk unuttu. Halk yolsuzluktan, usulsüzlükten, adam kayırmacılıktan, ihalelere fesat karıştırılmasından, banka hortumcularından, inançlarına ihtimam gösterilmemesinden, toplumun bir kesiminin sürekli ezilmesinden, ekonominin batmasından, dövizin bir gecede iki katına fırlamasından, meydanlarda hamaset nutukları atıp icraatta pısırık kalanlardan bıktı ve onları tamamen tasfiye etti. 2002 seçimleri, hem Türk siyasal hayatı açısından hem de sosyolojik olarak üzerinde çok durulması ve analiz yapılması gerekli bir seçimdir. Kamu vicdanının, geçtiğimiz yıllarda nasıl yaralandığı ve çaresiz kaldığını, bunun sonucunda da hiç acımadan koskoca partileri nasıl hüsrana uğrattığını hem şu andaki iktidarın, hem de muhalefetin unutmaması gereklidir.Ortada hiç olmayan bir meseleyi gündeme getirerek Türkiye’yi meşgul etmek, bize bir fayda sağlamaz. Ülkenin içeride işsizlik, gelir dağılımı adaletsizliği, bölgeler arasında kalkınma farkı, dış politikada ise uğraşılması ve mesafe alınması gereken bu kadar sorunları varken, tamamen varsayımlarla hareket ederek, Cumhurbaşkanı seçilecek zatın eşinin kıyafeti ile uğraşmanın ve kamuoyunu meşgul etmenin, ne muhalefete ne de başka bir kesime bir yararı vardır.