Havaalanı ile ilgili bu şehirde bir şekilde bahis açılır…

İlave apron ve yeni bir terminal binası için geçen yıldan kollar sıvandı…

İyi oldu…

Bu işler bittikten sonra da çok memnun kalmayacağız ama kötünün iyisi bir durum çıkacak ortaya…

Bunu bekleyedururken şu bizim ILS cihazı ile ilgili şeyler öğrendim.

ILS’nin ne olduğunu okurumuz bilir: Aletli İniş Sistemi…

Uçakların her türlü şartta havaalanına inişini sağlayan sistem.

Sağ olsun İl Genel Meclisimiz bu konu gündeme geldiğinde hassasiyet göstermişti de 3 yıldır depoda beklediği söylenen cihaz havaalanına monte edilmişti.

Bu cihaza rağmen kış aylarında Konya’da hala uçakların iniş ya da çıkış yapamadıkları zamanlar olduğunu görüyoruz…

İşte bunun nedeni, Konya havaalanına monte edilen cihazın en düşük model cihaz olmasından kaynaklanıyormuş.

3 modelde ILS cihazı varmış. 1. sınıf cihaz sıfır görüşe rağmen uçakların inişini sağlayabiliyormuş. 2. sınıf ve 3. sınıf cihazlar için ise belirli metrelerde pistin görünür olması gerekiyormuş…

Bunu öğrendik ya…

Konya’ya 3. sınıf ILS cihazını layık görenlere teşekkür etmemiz lazım…

Bu arada iyi bir haber de var…

Ocak ayındaki şu olayı hatırlasınız: Konya Havalimanı, dün yağan ve kalınlığı 5 santimetreyi bulan kar sebebiyle uçuşlara kapatıldı. Uçuşların iptal edilmesi, İstanbul ve İzmir'e gitmeye hazırlanan, bu şehirlerden de Konya'ya gelmek isteyen çok sayıda yolcuyu mağdur etti.

Bu olaydan sonra gelişen iyi haber şu:

Artık Konya Havaalanı’nda da ‘buz çözücü araç’ var…

Kaçıncı sınıftır bilmiyorum ama… Var mı derseniz var!

BİR KÜTÜPHANE DAHA

Mevlana Kültür Merkezi’ne ‘kütüphane’ kurulmakta olduğunu öğrendim.

Mevlana, tasavvuf ve Konya’ya dair önemli bir kütüphane…

Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı, bu iş için titiz bir çalışma yürütüyor ve zengin bir kütüphane ortaya koymak için sık dokuyor.

Bu hamle ile önemli bir boşluğun doldurulacağına inanıyorum…

Bir de bakmışsınız bu kütüphane, binası bittiği halde bir türlü açılamayan İl Halk Kütüphanesi’nden daha önce hayat bulur.

ŞU DÜĞÜNLER

Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’ten üst üste sosyal mesajlar geldi…

“Ramazan indirim ayı olsun” sözü kadar, “Düğünlerimizde konvoy oluşturmayalım” çağrısı da önemliydi…

Yaz günlerinin insanı çileden çıkaran bunaltısına bir de düğün konvoyları eklenince bir yandan trafik çekilmez oluyor, diğer yandan gürültü…

Yalnız, düğünlerin sadece konvoylarını kaldırmak yetmez.

Sokak aralarında, bazen caddelerde yapılan düğünlerde de insaf sınırlarının zorlandığı oluyor…

Çağrılan müzik ekibinin etrafı bir güzel çevrelendikten sonra; keyfe keder bulaşmasın…

Lakin sizin keyfiniz diğerleri için kedere dönüşüyor.

Düğün evinin etrafındaki yollar, -kimden izin alınarak bilinmez- trafiğe kapatılıveriyor.

İnsan az ötedeki evine ulaşamıyor ya da başka yoldan dolaşarak ulaşmak durumunda kalıyor.

Mahalle aralarında yapılan, bazen birkaç gün süren düğünler noktasında da yetkilileri bir yandan uyarı yapmaya, diğer yandan da tedbir almaya davet ediyorum.

Hiçbir düğün, hiçbir sokağın kapanması için bahane olamaz.

NE BÜYÜK EKSİKLİK OLURDU

Tiritçi Mithat, Fırın (furun) Kebapçı Hacı Şükrü, Kurucu Kazım, Çorbacı Kaşıbeyaz -Karbeyaz- ya da Zemzem, Etli ekmekçi Cemo, Bolu ya da Havzan, Köfteci Arap, Tostçu Hayat, İşkembeci Hilal, İnegöl Köfteci Buhara…

Daha bunlara eklenecek birkaç tane daha muhakkak vardır. Bunların Konya’da hiç olmadığını bir düşünün. Ne mübarek bir iş gördüklerini o zaman fark edersiniz.