Bölgede; ‘Fare kaç kedi tut!’,’Tavşan kaç, tazı tut!’ oyunu oynanıyor.. Bölgemiz, büyük bir satranç tahtası. Bölge dışındakilerin yerine oyunu kuran, oynayan DAEŞ’tir.

  Bölgemizde, son yüzyıl içerisinde oynanan büyük oyunlar iki döneme ayrılır. Birinci dönem, İngiliz ajanların faaliyetleriyle başlayan ve Osmanlı’nın yıkılışına kadar geçen dönemdir. Bölgemizde büyük oyunların oynanmaya devam ettiği ikinci dönem 1980 yılında başladı.

  Egemen küresel güçler ve Batı, Berlin Duvarı’nın yıkılacağını ve SSCB’nin dağılacağını  bildiği için yeni düşmana ihtiyaç vardı. Yeni düşman olarak İslam’ı, Müslümanları seçtiler.

  Rusya’nın Afganistan’ı işgal etmesini, İran’da rejim değişikliğini, Saddam’ın diktatör olmasını bahane ederek bölgemizde operasyonlara başladılar. Ardından yapılan  Arap Baharı ile operasyonlar devam etmektedir.

  1980’de başlayan saldırıların dört nedeni vardı. İslam’ın yükselen bir değer olmasından rahatsız oluyorlardı. Bölgenin enerji kaynaklarını kontrol etmek,  İsrail’i tehditlerden kurtarmak, silah sanayisini 24 saat çalışmasını sağlamak diğer nedenlerdir.

  Sekiz yıl İran ile Irak’ı savaştırdılar. Ardından,  Saddam’ı  Kuveyt’ten çıkarmak, sonra devirmek için Irak’a iki defa operasyon düzenlediler. Son operasyon ile tüm taşları yerinden oynattılar. 2010 yılında giderken de, planlarını devam ettirmek içinde DEAŞ’ı kurdular.

  Amaç, Irak, Suriye ve çevresindeki ülkeleri bölmek. Bu işleri, DEAŞ’a müdahale etmek bahanesiyle yapacaklar. DAEŞ, kurucuları arasında Müslüman bir ülkenin olmadığı, sadece Müslüman olmayanlara hizmet etmek için kurulmuş taşeron terör örgütüdür. 

  DAEŞ için hep şu söylendi: ‘DAEŞ’in Irak’ta 10 Haziran’da ele geçirdiği Irak Ordusu’nun terk ettiği ağır silahlar. Irak Ordusu için yapılmış Amerikan yapımı tanklar, toplar ve havanlar DAEŞ’in eline geçti. Bu silahları Suriye’ye taşıyan DAEŞ, Kobani’nin etrafını kuşattı.’’

  Hepsi külliyen yalan. Orta büyüklükte bir ülke ordusunun elinde olabilecek tüm  silahlara sahip bir örgüt, elde ettiği ganimet ile bir ayda nasıl kurulur.

  Onların yerine, onların istediği şekilde, onların istediği düzenlemeyi yapan silahlı taşeron terör örgütüdür. DAEŞ’İ kuran, kurduranlar ilk günlerde:’Ortadan kaldırılması onlarca yılı alacak bir örgüttür’ açıklamasını yapmışlardı. Siz kurdunuz, süreyi de sizler belirlediniz. 

  Rahmetli, Mahir Kaynak: ‘Olanlar, yapılanlar kime hizmet ediyor, kimlerin işine yarıyorsa, olayın failleri de onlardır.’ Demişti. Bölgemizde olanlar, yaşanılanlar sadece bölge dışındaki ülkelere ve onların işbirlikçilerine hizmet ediyor.

  DAEŞ’e bahane eden herkes bölgede. DAEŞ’i durduracağım diyen Rusya, ABD, herkes  Suriye’de. DAEŞ ile mücadele edecekler diye PYD, YPG, PJK, YPJ,PKK’ya silah veriliyor.

  PYD, Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK)’nın bir üyesidir. 17 Mayıs 2005 tarihinde Ortadoğu ve Avrupa’dan 213 üst düzey PKK yöneticisinin katılımı ile kabul edilen “KCK sözleşmesi” ile kurulan KCK da PKK’nın çatı yapılanmasıdır. Özetle YPG ve PYD terör örgütü PKK'nın Suriye koludur.

  ABD’nin PYD’ye  silah vermesi için, DAEŞ,  PYD’ye  saldırıyor. Ardından da:’ PYD veya YPG Rojavada IŞİD barbarlarına karşı topraklarını  koruyacak.’ Deniliyor.

  Geçmişte darbeler yoluyla Türkiye üzerinde operasyon, ameliyat yapanlar bir gün sonraki gazetelere: ‘Ordu kötü gidişata dur dedi!’ manşeti attırırlardı.