Çamurlu ellerle bir ömür
Karacasu ilçesinde yaşayan 66 yaşındaki Süleyman Sertkaya, dedesinin yanında öğrendiği çömlekçilik mesleğini 53 yıldır "sevgiyle" sürdürüyor- Sertkaya: "Dedemin yanında çamurla oynayarak ortaya farklı şeyler çıkarmanın verdiği keyif, bu mesleğe girmemi s
AYDIN (AA) - FERDİ UZUN / BAHATTİN ALBAYRAK - Aydın'ın Karacasu ilçesinde yaşayan Süleyman Sertkaya, dedesinden öğrendiği ve 53 yıldır sürdürdüğü çömlekçilik mesleğini yaşatmaya çalışıyor.
Karacasu ilçesinde sabah namazının ardından Osmanlı döneminden kaldığı bilinen Eski Çömlekçiler Sokağındaki iş yerinin kepenklerini kaldıran Süleyman Sertkaya, "ömrüm" adını verdiği ve 53 yıldır başına geçtiği tezgahında, eleriyle şekillendirdiği çamurdan ürettiği ürünleri müşterilerinin beğenisine sunuyor.
İlçedeki en eski testi üreticisi olan 66 yaşındaki Sertkaya, siparişe yada müşterilerin tercihine göre elleriyle şekillendirdiği, yüksek ateşte fırınladığı, ardından da küçük dokunuşlarla son halini verdiği ürünlerini, iş yerindeki raflarda sergiliyor.
Sertkaya, AA muhabirine, 5 bin yıla yakın süredir insan yaşamına hizmet veren çömlekle, dedesi Mehmet Kuyucu'nun yanında tanışmasını "1958 yılında okul çıkışları dedemin yanına giderek seramik çamuruyla oynar, onun göstermesiyle birşeyler hazırlamaya çalışırdım. İlkokul sonrası, okul önlüğünü çıkararak seramik tezgahı başında 53 yılı geçireceğim önlüğü giydim." diyerek özetledi.
O dönemde çömlekçiliğin revaçta bir meslek olduğunu belirten Sertkaya, dedesinden öğrendiği gibi işine hep ciddiyetle sarıldığını, atölyedeki temizlikten çamurun karılmasına, işlenip şekil verilmesine, fırınlanması ve soğutulmasına kadar tüm aşamalarını kendisinin yaptığını söyledi.
Bölgenin sayılı ustaları arasında yer alan Sertkaya, "Dedemin yanında çamurla oynayarak ortaya farklı şeyler çıkarmanın verdiği keyif, bu mesleğe girmemi sağladı. Bu mesleğe adeta aşığım. Tekrar dünyaya gelme şansım olsa yine bu mesleği seçerim." sözleriyle mesleğine olan sevgisini anlattı.
Yaşamının en güzel dönemlerinin dükkanı içinde, tezgahı başında geçtiğini, çalışmayı çok sevdiğini, işinde en çok dikkat ettiği konunun da "helal kazanç" olduğunu söyleyen Süleyman Sertkaya, "Allah ömür verdiğince, yaşamımı 'ömrüm' dediğim tezgahımın başına geçirmek istiyorum." dedi.
İşini ilk günkü heyecanla devam ettirdiğini anlatan Sertkaya, şöyle konuştu:
"Bir işi önce sevmeniz gerekiyor, sevmezseniz olmaz. Ben elimi çamura her attığımda adeta içimdeki sevgiyi oraya döküyorum. Bazen anlımdan dökülen ter çamura karışıyor. Bazen öyle bir kaptırıyorum ki kendimi vücudumda terden dolayı ıslanmadık yer kalmıyor.
Bana 'bu çamurlu iş yapılır mı' diyenler çok oldu. Ama ben hiç birine aldırış etmedim, zaten bu işi sevmezsen olmaz. Geceleri rüyamda çok ürün çizdim. Ertesi gün yapacağım işi rüyalarımda görüyordum. İşim sayesinde aç kalmadım. Özel bir durum olmadığı müddetçe de iş önlüğüm üzerimde oldu. Özellikle, sonunda yaptığınız işi yani eserinizi görünce daha bir şevk geliyor insana.
Dükkanımı kapattıktan sonra evime, oradan da kahvehaneye arkadaşların yanına gidiyordum. Kahvehanede vaktin boşa gittiğini düşündükten sonra bu süreyi atölyede geçirmeye başladım."
- En zahmetlisi "gelin testisi"
Çömlekçiliğin çok zahmetli ve emek isteyen bir iş olduğuna dikkati çeken Sertkaya, atölyesinde 100'ün üzerinde çeşit yaptığını, en zahmetli ürünün gelin testisi olduğunu kaydederek şöyle devam etti:
"Gelin testisinin yapımı yaklaşık bir saatli alıyor. El işçiliğinin ardından yaklaşık 6 gün bekleniyor. Güneşte beklerse çatlama yapar, gölgede bekletmek gerekiyor. Bekleme işi tamamlandıktan sonra 700 derecelik fırınlara atıp 8 saat burada kalıyor ardından soğumaya alınıyor. Yani bu uğraşlar sonrası 1 haftaya hazır hala geliyor."
Gelin testisine son yıllarda yoğun istek olduğunu, Türkiye'nin farklı illerinden sipariş aldıklarını dile getiren Sertkaya, bu testinin özelliğini de "Hem yemin hem de gelin testisi diyorlar. Testinin sadece ortasındaki delik çalışır, bu tek eşlilik anlamına geliyor. Etrafındaki diğer deliklerde neslin devam edeceği anlamına geliyor. Damat bunu geline düğün öncesi hediye veriyor. Tanesini 50 liradan satışa sunuyoruz." sözleriyle anlattı.
Sertkaya, çömlekçilikle ilgili fuarlara gittiğini, yeni kuşakların bu mesleği tercih etmediğini, bugüne kadar 4 çırak yetiştirdiğini, öğrenmek isteyenlere de ders vermek istediğini sözlerine ekledi.
AA
Kaynak: