Hüseyin Altunbaş
ÇEK BİR ÜNLÜ MAKARNA!
Makarna ile ilgili “kilo” yaptığı inancı vardır. Makarna firmaları valla makarna kilo yapmaz derler, hep kilo yapan sosudur derler. İletişim yapmasa da pazarın büyüğü Nuh’un Ankara’sıdır diye de konuşulur. Böyle bir pazarda değişiklik yaparak girelim dedi Konya’nın önemli markası Selva. Girerken makarnayı diğer yemeklerle yiyin, “artık tarifini değiştirdik” diye de ekledi. Bunu da sadece ünlü olan Uğur Yücel’le dedi. Sonra ne oldu? Sadece ünlü olduğu için kullanılan ünlü Selva’yı yıllarca tüh tüh biz ne yaptık dedirtecek bir üne kavuşturdu.
Reklamda ünlü kullanmak (celebrity) öyle her ünlüyü reklamda kullanmakla olacak bir iş değil. Kaldı ki Türkiye’de herkes ünlü!
Makarna hani kilo yapmazdı! Uğur Yücel gibi kilolu şişman birini reklamda niye oynattınız. Öyle değil mi? Makarna kilo yapmaz diyorsunuz. Ama Uğur Yücel gibi kilolu birini makarna reklamında oynatıyorsunuz. (Yoksa kilolu değil mi!) Baştan yanlış bir ünlü yani. Uğur Yücel’in başı karşılıksız çekten belaya girdiği ve medyada kötü şöhretle Selva reklamının hatırlanmasını sağladığı için söylemiyorum. Daha baştan makarna ürününe uygun bir ünlü değilken sonu da şaşırtmadı diyorum.
Selva sayesinde pazarın belki de gizli lideri Nuh’un Ankara Makarnası uyandı ve iletişime geçti “Büyük Ülkenin Büyük Markası” konseptiyle radyoda ve açıkhavada liderim dedi. Cihan Ünal’ın sesiyle geçmişin markası olduğunu, köklü marka olduğunu hatırlattı ve rakiplerine durun bakalım dedi. Lidere yakışanı yaptı. (Reklamlarını beğendim.)
Selva bu kızışan makarna kategorisinde reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığına uygun bir iletişim yaptı aslında. Ama reklamın iyisi kötüsü olurmuş değil mi!
Tas Kebabı ya da Menemen’le karıştırılacak makarna sadece Selva mıdır? Diğer makarnaları bu yemeklerle karıştıramıyor muyuz! “Aynen” karıştırıyoruz. Eeeee Selva’nın reklamı nereye gitti! Güme gitti.
Yani anlayacağınız önce pazarlama stratejisi olarak yanlış. Yani liderin yapacağı bir stratejiyi sen yaparsan birinci güm sesi.
Ünlüyü kilolu seçersen ve de karışık özel hayatıyla senin marka imajına da zarar verecek tehlikede olursa ikinci güm. Şimdilik…
Nuh’un Ankara Makarnası atak yaparken Selva kendi kalesine de gol atınca skor “Aynen” 2-0. Maç devam ediyor…
Eleman Nasıl Aranıyor!
Stroton satış elemanı arıyormuş. Yerel gazetelerimizde gördüm. Aradıkları niteliklere bakınca aynen şu yazıyor. B sınıfı ehliyetle, sehayate manisi olmayan. “SE HA YA TE” (doğru heceleyin) evet seyahat olmuş sehayat. Bir küçük yanlış demeyin sizin kişiliğinizi yansıtır. Günümüzde marka olmak istiyorsanız eleman ve stajyer çağırmayı bileceksiniz. Türkçeyi iyi kullanacaksınız. Öyle rastgele personel de almaya kalkmayın artık onlar personel değil bir insan kaynağı. Onları ona göre çağırın. İletişimine dikkat edin.
McDonald’s pazarlama mesajını hedef kitleye taşımak için 3 büyük ajansa slogan bulma görevi vermiş. Reklamcısına bana hemen bir slogan bulun diyen reklamverene ve hemen gönderelim abi diyen ajanslara duyurulur! Marka nasıl korunuyor ve yönetiliyor anlayın. Konyalı reklamverenlere tavsiyem reklam ajanslarını konkurla seçsinler. Bakalım seçecekleri ajanslar pazarlamayı, pazarlama mesajını bulup çıkarabiliyorlar mı? Buradan Doğan Çanta aklıma geldi. Hala pazarlama sorununu bulamadıkları için saçma promosyon reklamı yapıyorlar. Hakikaten çok yazık. Boşa para harcıyorlar. Söylediklerimiz uzaya gitmesin. Hadi selametle.