CHP Grup Başkanvekili Altay:

CHP Grup Başkanvekili Altay:

"İçişleri Bakanlığı hukuksal meşruiyetini yitirmiştir. İçişleri Bakanı, hukuk dışına çıkmıştır"-"Devleti siper alarak yapılan tehdide, şantaja, hakarete pabuç bırakacak değiliz"

TBMM (AA)- CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sözlerine ilişkin, "İçişleri Bakanlığı hukuksal meşruiyetini yitirmiştir. İçişleri Bakanı, hukuk dışına çıkmıştır. Devleti siper alarak yapılan tehdide, şantaja, hakarete pabuç bırakacak değiliz." dedi.

Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

TBMM Genel Kurulunda bugün, 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarı ile 2106 yılının kesin hesap görüşmelerinin başlayacağını anımsatan Altay, bütçelerin bir yılın muhasebesi, gelecek bir yılın da tasarlanması olduğunu söyledi.

Altay, bütçe görüşmelerinde ülkenin içinde bulunduğu durumun, muhalefet tarafından fotoğrafının çekildiğini belirterek, "İktidar bundan alacağını alır, almayacağını almaz, onun sorumluluğundadır. Ülkenin 1 yılının ne kadar verimli, sağlıklı geçip geçmeyeceği Mecliste yapılacak bütçe görüşmelerinde çıkacak tutumla ilgilidir. Bütçe başlarken peşinen AKP'yi uyarmak isteriz; bütçedeki eleştirilerimiz, uyarılarımız aziz milletimizin refah, huzur ve mutluluğu için olacaktır. Hak, hukuk, adaletin herkes için ve hemen tesisine imkan verecek düzenlemelerin ne olup olmayacağı konusunda yol gösterici tutum ve anlayışta olacaktır." diye konuştu.

Altay, bütçede her 100 liranın 12 lirasının faize gideceğini ifade etti.

-"Dava açtı"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sözlerine de yanıt veren Altay, Soylu'nun, kamuoyunda herkesin ibret, hayret ve şaşkınlıkla izlediği, dinlediği ve çok yadırgadığı sözleriyle ilgili de değerlendirme yapacağını belirtti.

Altay, "AK Parti deyince aklımıza sadece kumpas geliyor. Bu noktadan sonra İçişleri Bakanlığı hukuksal meşruiyetini yitirmiştir. İçişleri Bakanı, hukuk dışına çıkmıştır, İçişleri Bakanlığı kurumsallığını yitirmiştir. Sayın Genel Başkanımız kendisiyle ilgili bir dava açtı, bu yargının işi ama ahlaki boyutunu da milletimizin vicdanına havale ediyoruz." diye konuştu.

Siyasette sert üslubun, acımasız eleştirinin, bir parça yaralayıcılığın, münakaşanın, tartışmanın olduğunu dile getiren Altay, ancak siyasette hadsizlik, kabalık, küstahlık, edepsizlik ve densizliğin olamayacağını vurguladı. Altay, hele bunu bir bakanın, o bakanlığın imtiyazlarını kullanarak yapmasının demokrasilerde kabul edilemeyeceğini söyledi.

Altay, "devleti siper alarak yapılan tehdide, şantaja, hakarete pabuç bırakmayacaklarını" ifade ederek, bunu yaparken AK Parti ile kavga edeceklerini, tartışacaklarını, eleştireceklerini ancak devletle kavga etmeyeceklerini dile getirdi. Altay, "Ama onlar devleti önlerine siper alarak bize attıkları her kurşuna karşı gene demokrasiye, çürümüş olduğunu öngörsek bile yargıya güveneceğiz. Türkiye'de arızalı, topal, yaralı, tahrip edilmiş de olsa demokrasinin var olduğuna inanıyoruz, inanmak istiyoruz." dedi.

-Fransızca cevap

Soylu'nun son günlerde açıklamalarına Türkçe cevap vermeyi kendisine zul saydığını, bu nedenle Soylu'ya Fransızca cevap vermekte yarar gördüğünü belirten Altay, şunları kaydetti:

"Belki öyle anlar. Sarf ettiği sözleri, daha sonra basın müşavirleri önüne koyduğunda pişman olduğuna eminim. Pişmanlığı kamu vicdanı önünde kaybettiği itibardandır. Siyasette bu kadar tehdit, şantaj, kaba, hakaret içeren, hadsiz, densiz ifadeleri kullananları şöyle bir terimle tanımlayabiliriz: Diarrhee de la bouche. Önce ağzına ne gelirse söylüyor, her türlü hakareti ediyor, sonra hakaret ettiği insanın değneğini sallıyor. Bu tarz insanların ya kendine çeki düzen vermesi gerekiyor ya da devletin kilit noktalarında görev almamaları lazım. Bakan belli ki AK Parti içinde yara almış, onarmak, sicil affına maruz kalmak için anamuhalefet partisi genel başkanına bu kadar mahalle ağzıyla, böyle maganda üslubuyla konuşmak ona belki sicil affını sağlar. Ama bakanın kamu vicdanındaki itibarı yerle yeksan olmuştur.

Bizim devletle kavga etmemiz, muhalefet yapmamamız, üç maymunu oynamamız, gördüğümüz hırsızlıklara, kirli ilişkilere, rüşvet çarklarına göz yummamız isteniyor. CHP'nin varlık nedeni bu devletin, milletin bekasıdır. beytülmale uzanan eli tutmaktır. "

-"Kin ve intikam projesi"

CHP Grup Başkanvekili Altay, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin görevden uzaklaştırılmasına yönelik de değerlendirmelerde bulundu.

İlgezdi'nin görevden uzaklaştırılmasının, "hukuk skandalı" olduğunu öne süren Altay, İlgezdi'nin devam eden iki davasıyla ilgili de orta yerde ne yeni delil ne de karartılacak delil olduğunu belirtti.

Altay, sudan ucuz gerekçelerle İlgezdi'nin iki aylığına da olsa görevden uzaklaştırılmasının, CHP ve CHP'lilere yönelik kin ve intikam projesi olduğunu ileri sürdü. Altay, buna teslim olmayacaklarını ifade ederek, belediyenin didik didik edildiğini, tek bir suç unsuruna, suistimale rastlanmadığını, rastlanılmayacağını savundu.

Ataşehir Belediyesine yönelik tutumun, milletin aklıyla alay etmek olduğunu ileri süren Altay, "Belediye Başkanı, kendi mal varlığının araştırılması için kendini ihbar etti, yapılan tetkikte de bir şey bulunmadı. Bunu gerekçe göstererek, CHP belediyelerine yönelik saldırgan, kural dışı, hukuk dışı tutumu da protesto ediyoruz. Devlet müfettişine, savcısına, hakimine güvenmek zorundadır. Onlarca müfettişin, savcının, hakimin bir suç unsuru bulamadığı bir konuyu yeniden ısıtıp, başkanı o makamdan uzaklaştırmak hukuk dışılıktır, kural dışılıktır, hukuka saygısızlıktır, görevi suistimaldir. Bir değil 229 belediyemize müfettiş gönderseniz, onları görevden alsanız da hırsızlığa, kara para aklamaya göz yummayacağız." dedi.

Altay, 80 milyon vatandaş ve İslam alemi için kanayan yara haline dönüşen Kudüs konusunda hükümetin somut, tutarlı bir çaba ve hamle koyması gerektiğini vurgulayarak, bu konuda her türlü destek ve katkıya hazır olduklarını ifade etti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı