"Çocuklarda alt ıslatmayı görmezden gelmeyin"
ADÜ Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sönmez:- "Alt ıslatan çocukların aileleri genelde bunu bir hastalık olarak kabul etmiyor ama zamanında tedavi edilmezse psikososyal sorunlara yol açar"- "Günde ortalama tuvalete çıkma sayısı
AYDIN (AA) - SUAT DENİZ - Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferah Sönmez, çocuklarda alt ıslatmanın tedavi edilmemesi durumunda ciddi psikososyal sorunlara yol açabileceğini söyledi.
Prof. Dr. Sönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 5 yaşındaki çocukların yüzde 20'sinde, 7-10 yaşları arasındaki çocukların da yüzde 10'unda gece alt ıslatma probleminin görüldüğünü söyledi.
Sönmez, çocuklarda işeme bozukluklarının farklı tiplerinin bulunduğunu, 5 yaşından önce tedavi gerektirmeyen bu durumun okula başlama çağında çözülmesi gerektiğini belirtti. Sönmez, "Gece ya da gündüz alt ıslatan çocukların aileleri bunu hastalık olarak kabul etmez ve kendince gerekçeler üretir. Çocuğun uyumadan önce sıvı aldığını, gündüz ıslatıyorsa oyuna ya da televizyona daldığını savunurlar" dedi.
- "Anne ve baba geçmişte altını ıslatmışsa, çocuk da altını ıslatıyor"
Sönmez, çocukların günde kaç kez idrar yaptığının tedavi açısından önemli olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Günde normal tuvalete çıkma sayısı 8'dir. Sayı eğer 8'in üzerinde veya 4'ün altındaysa sıkıntı var demektir. Altını ıslatma genetik, psikolojik nedenlerden dolayı gerçekleşebilir. Anne ve baba geçmişte altını ıslatmışsa, çocuk da yüzde 77 oranında altını ıslatıyor ya da şiddete maruz kalan, gece kabuslar gören ve bu etkenlerden dolayı altını ıslatan çocuklar olabiliyor. Böyle durumlarda hastaları çocuk psikiyatrisine yönlendiriyoruz."
- Erkekler daha çok ıslatıyor
Gece alt ıslatmanın, erkek çocuklarda kızlardan 1,5-2 kat daha fazla görüldüğünü aktaran Sönmez, genel inanışın aksine alt ıslatmanın psikolojik sorunların yol açtığı bir rahatsızlık olmadığına dikkati çekti. Sönmez, şunları kaydetti:
"Yatak ıslatma, zamanında tedavi edilmezse fiziksel bozukluklardan ziyade psikososyal sorunlara yol açar. Bunların başlıcaları, özgüven kaybı, benlik saygısında azalma, içine kapanma, sosyal izolasyon, başarıda düşüştür. Bunlar yaş ilerledikçe daha da belirgin hale gelir. Aile hayatını ve iş başarısını da olumsuz etkiler. Birçok aile, çocuğun yatağını tembellikten ıslattığına veya psikolojik kökenli olduğuna inanır ancak bu yanlıştır. Gece, çocukları çişe kaldırıp hastalığın geçeceğinin sanılması da yanlış bir inanıştır."
AA
Kaynak: