Çocuklarda ''anahtar'' iletişim becerileriyle otizme erken teşhis

Çocuklarda ''anahtar'' iletişim becerileriyle otizme erken teşhis

GÖYÇEM Merkez Müdürü Doç. Dr. Özdemir:

ANKARA (AA) - ZEYNEP AKYIL -  Erken çocukluk döneminde, ''gülümsemek, el sallamak, kucak istemek'' gibi bazı ''anahtar'' iletişim ve gelişim becerilerin takibi,  otizm riski sergileyen çocukların belirlenmesinde önem taşıyor.

Gazi Üniversitesi Görme ve Öğrenme Yetersizliği Olan Çocuklar Eğitim Merkezi  (GÖYÇEM)  Müdürü Doç. Dr. Selda Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, erken çocukluk döneminde ilk belirtileri görülen ve çocukların sosyal etkileşim ve iletişim becerilerinin gelişimini olumsuz etkileyen otizmin görülme sıklığının günden güne arttığını söyledi.

Otizmin dünyadaki yaygınlık oranının tip II diyabet ve lösemiyi geçtiğine dikkati çeken Özdemir, otizmde erken tanının hayati derecede önem taşıdığını kaydetti.

 GÖYÇEM'in  otizmli çocuğu olan ailelere danışmanlık hizmeti sunarak Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdiğini anlatan Özdemir, özel eğitimin farklı alanlarında bilimsel tecrübeye sahip olan akademisyenlerin verdiği danışmanlık hizmeti sonucunda, otizmli çocukların farklı gelişim alanlarında desteklenmesi bakımında önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirtti.

-''Erken tanıda ebeveynlere önemli görevler düşüyor''

 Otizmde erken tanı ve erken müdahalenin kritik ölçüde önemli olduğunu vurgulayan Özdemir, erken tanıda ebeveynlere önemli görevler düştüğünü söyledi.

Otizmli çocuğu olan ebeveynlerin tanı öncesi dönemden başlayarak tanı koyulma süreci ve sonrasına ilişkin deneyimlerinin  anlaşılmasına yönelik bir bilimsel çalışma yaptıklarını anlatan Özdemir,  şunları kaydetti:

''Ebeveynler arasında önemli bir grubun tanı öncesi dönemde, yaklaşık olarak 1 yaş civarlarında bile çocuklarının kendilerine gülümsemediği, kucağa alınmak için kollarını uzatmadığı, işaret etmediği, güle güle anlamında el sallamadığı, kendileri ile paylaşmak amaçlı örneğin bir oyuncağı kaldırarak göstermediği gibi bilgiler sunduklarını belirledik. Ebeveynlerin açıkladığı bu ilk gelişimsel bilgiler, erken çocukluk döneminde sosyal etkileşim ve dil-iletişim gelişimi için 'anahtar' durumundaki becerilerdir ve bu bilgiler erken dönemde otizm riski sergileyen çocukların belirlenmesi için çok önemlidir. Ebeveynler kendi ifadeleri ile çocuklarının gelişiminde bir şeylerin ters gittiğini fark ederek ilk belirtileri gözlemlemeleri sonrası ilgili hastanelere başvurmuş olmalarına rağmen çoğunlukla muayene edildikleri ilgili uzmanlar tarafından ciddi bir problem olmadığı, endişelenmelerine gerek olmadığı gibi gerekçelerle evlerine yollanmış olduklarını ifade etmişlerdir. Bu durum hastanelerde görev yapan uzmanlar arasında bile otizm alanında uzmanlığın desteklenmesi gerektiğinin bir göstergesidir''

Türkiye’de otizm tanısı alan çocukların tanı yaşlarının neredeyse 4 olduğuna dikkati çeken Özdemir, ailelerin çocuklarının gelişimini izleme konusunda hassas olmaları gerektiğini bildirdi.

Özdemir, kaybedilen bu ilk yılların beynin en hızlı geliştiği dönem olduğunu ve eğitime başlanmadan geçirilen bu dönemin kaybının çocuğun gelişimi üzerinde geri dönülemez olumsuz etkileri olduğunu sözlerine ekledi.

-“Ailelere çocuklarıyla nasıl iletişim kuracaklarını öğretiyoruz''

Otizmli çocukların, erken çocukluk döneminden itibaren yoğun ve nitelikli özel eğitime ihtiyaç duyduklarını belirten Özdemir, özellikle otizm gibi ebeveynler üzerinde büyük bir yıkıma neden olabilen gelişimsel bir bozukluğa sahip olan çocukların, sosyal etkileşim ve iletişim becerilerinin desteklenmesinin, sadece çocukların değil, ebeveynlerin de yaşam kalitesini önemli ölçüde artırdığını ve  yaşama tekrar bağlanmalarına olumlu katkılar sağladığını ifade etti.

Erken dönemde çocuklarına tanı konulması kaygısı yaşayan ailelerin GÖYÇEM’e başvurarak çocuklarının gelişimsel değerlendirmeden geçirebileceklerini bildiren Özdemir, merkezde ailelere, otizm riski sergileyen çocukların sosyal etkileşim ve iletişim becerileri ile beraber genel gelişimlerini nasıl destekleyebileceklerine yönelik aile danışmanlığının yapıldığını kaydetti.  Özdemir, “Ailelere çocuklarının iletişim ve sosyal etkileşim becerilerini gün içerisinde nasıl destekleyeceklerini, çocukları ile nasıl oyun oynayacaklarını öğretiyoruz” dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı