"Çorum Buluşması"

"Çorum Buluşması"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (5)- "Bunlar tıpkı freni patlamış kamyon gibi. Nereye gittiklerini, ne yöne savrulduklarını bilmiyorlar. Diyet borçlarını ödemek için bir gün FETÖ'cü oluyorlar, diğer gün bölücü terör örgütüyle arkadaşlık yapıyorlar"- "Yüz binler me

ÇORUM (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunlar tıpkı freni patlamış kamyon gibi. Nereye gittiklerini, ne yöne savrulduklarını bilmiyorlar. Diyet borçlarını ödemek için bir gün FETÖ'cü oluyorlar, diğer gün bölücü terör örgütüyle arkadaşlık yapıyorlar." dedi.

Erdoğan, "Evet Platformu" tarafından Abide Meydanı'nda düzenlenen "Çorum Buluşması"nda halka hitap etti.

"Ana muhalefet partisinin görevi FETÖ'nün safsatalarına borazanlık yapmak mıdır? CHP'nin misyonu, 15 Temmuz gecesi suçüstü yakalanan FETÖ'nün katillerini aklamak mıdır?" sorularını yönelten Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, katıldığı televizyon programında "Cumhurbaşkanı, Başbakan darbe operasyonunu örtmeye çalışıyor." dediğini anımsattı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Utanmadan, sıkılmadan şu televizyon programında şunu söylüyor. Her şey ortada, açık, net. Dürüst ol, dürüst. Ey Kılıçdaroğlu, şu anda binlerce generalinden tut, subaylarına, astsubaylarına varıncaya kadar, polisine varıncaya kadar, tüm devlet dairelerindeki üst düzey memurundan alt düzeyine kadar bütün bunları tutuklayıp cezaevlerine atan kim? Biz yürütme olarak yaptık, yargı da kararını verdi ve bir hukuk süreci işliyor. Şimdi bundan sonrası kime ait? Yargıya ait. Yargı ne gerekiyorsa onu yapacak. Sen bunları görmüyor musun? Bu atılan adımları görmüyor musun? Biz karakterli insanlarız, biz bu milletin faydası neyi gerektiriyorsa 15 yıldır bunu yaptık, bundan sonra da onu yapacağız. Bunlar tıpkı freni patlamış kamyon gibi. Nereye gittiklerini, ne yöne savrulduklarını bilmiyorlar. Diyet borçlarını ödemek için birgün FETÖ'cü oluyorlar, diğer gün bölücü terör örgütüyle arkadaşlık yapıyorlar.

Şimdi ben şunu merak ediyorum. Acaba bu zat tüm bu söylediklerinden sonra şehit ailelerinin, binlerce gazimizin yüzüne nasıl bakacak, onların karşısına hangi yüzle çıkacak? İdrak kulağından gaflet pamuğunu çıkarmayana nasihat kar etmezmiş. Maalesef bunlar da milletten utanmıyor, çekinmiyor, ne söylersek söyleyelim idrakleri açılmıyor."

Çorum'daki, "Katranı kaynatmakla şeker olmaz." sözünü anımsatan Erdoğan, "Bir insanın özü ne ise zihninde, kalbinde ne varsa kelamına da o yansıyor. Hazreti Mevlana'nın dediği gibi 'Testinin içinde ne varsa dışına da o sızıyor.' Bunların içinde de millete düşmanlık var, kin, nefret var. Onun için birisi FETÖ'nün avukatlığını yaparken, diğeri 'Evet' diyenleri denize dökmekten bahsediyor." ifadelerini kullandı.

- "Bu 'Hayır' diyenler imam hatip okullarını kapatanlar"

Dün İzmir'de halka hitap ettiğini hatırlatan Erdoğan, şunları dile getirdi:

"Yüz binler meydandaydı, Gündoğdu Meydanı'ndaydı. Bekledim, denize dökerler diye ama gelen giden olmadı. Neyi denize döküyorsun? Haddini bil ama bunlar ne yazık ki terbiyeden muaf. Öbürü, yine İzmir milletvekili, o da çıkıyor, seçim otobüsünün üstünden oradaki insanımıza, polisimize ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor ve 'İt' diyor. Bunu Hollandalı yapıyor. Atını, itini, köpekleriyle beraber benim oradaki Trabzonlu Hüseyin Kurt evladımızın üzerine salıyor ve onu orada ciddi manada yaralıyor ama sen burada bunu nasıl yapıyorsun? Sen 'Evet' diyenlere nasıl bir Yunan gözüyle bakıyorsun? Bunlar edep tarlasında hiç otlamamışlar."

Erdoğan, "Kim bu 'Hayır' diyenler? Bu 'Hayır' diyenler, benim bacılarımı üniversitelere başörtülü olarak sokmayanlar. Bu 'Hayır' diyenler, benim bacılarımın devlet dairelerinde başörtülü olarak çalışmalarına müsaade etmeyenler. Öyle mi? Yıllar yılı bunu yaşamadık mı? Bu çileleri çekmedik mi? Ben damdan düşenim. Niye? Kızlarım, evlatlarım bu çileyi çektiler." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu 'Hayır' diyenler imam hatip okullarını kapatanlar. Bunları yaşadık mı? Yaşadık. Bunlar, ayrımcılık yaptılar. İmam hatip okullarını bir tarafa koydular, diğer okulları bir tarafa koydular. Biz ise tüm okullara sahip çıktık, hepsine sahip çıktık ve 'Herkes giyiminde, kuşamında serbest, hür, inancına uygun olarak örtünebilir.' dedik. Kimseye cebir, zor kullanmadık. Ne oldu? Şu anda kardeş kardeş dolaşıyorlar mı? Dolaşıyorlar. Bir sıkıntı var mı? Yok. Devlet dairelerinde, her yerde rahatlıkla başı açık, başı örtülü bir arada çalışıyor mu? 'Evet'. 16 Nisan'dan sonra bu daha güçlenerek gelecek." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, "Bu 'Hayır' diyenler kim? Kandil 'Hayır' diyor, değil mi? İmralı 'Hayır' diyor, değil mi? Pensilvanya'daki FETÖ 'Hayır' diyor, değil mi? Şimdi ben de diyorum ki bunlar 'Hayır' derken, söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Şimdi onlarla beraber aynı söyleşiyi paylaşanlar aynı onlar gibidir. Öyle mi?" şeklinde konuştu.

-"Bu köprü tüm insanlığın köprüsü"

"15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılırken bunlar ona da 'Hayır' dediler, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapılırken ona da 'Hayır' dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık, ona da 'Hayır' dediler" ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Çok enteresan, geçenlerde 'Evet' çadırının yanında bir 'Hayır' çadırı vardı, şöyle ona da uğrayayım dedim. Uğradım. 'Hanımefendi, niye 'Hayır' diyorsunuz?' dedim. Bana dedi ki çok ilginç, 'Çağdaş bir Türkiye için 'Hayır' diyorum'. Öyle deyince ben de kendisine 'Hanımefendi, biz şu anda çağdışı bir Türkiye'de mi yaşıyoruz?' dedim. Şimdi orada tabii biraz böyle gitti geldi falan, tam bulunduğumuz noktadan da Yavuz Sultan Selim Köprüsü gözüküyor. 'Bak.' dedim, 'Şu anda şu gördüğün köprü Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Dört gidiş, dört geliş, ortasından da hızlı tren geçecek ve bu köprü dünyada ilk. Şimdi bu modern köprü hangi ülkenin? Türkiye'nin'. Hemen oradan bir beyfendi geldi. 'Tamam da bu köprünün adını niye Tayyip Erdoğan Köprüsü koymadın da Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydun?' dedi. Öyle deyince, 'Tamam, işte daha iyi.' dedim. Bak, Tayyip Erdoğan'ın ne kadar mütevazi olduğunu anla. Kendi adını buraya koymadı ama Yavuz Sultan Selim gibi ki o Yavuz Sultan Selim, haremle ilgili 'Ben Hakim-ül Haremeyn değil, Hadim-ül Harameynim.' diyen bir padişah.

Yani iki haremin, Mescid-i Aksa ve öbür taraftan Kabe, buraların nesiyim dedi? Hizmetkarıyım dedi. Böyle bir sultanın adını oraya koymaktan daha güzel ne olabilirdi? 'İşte bu ayrımcılıktır.' dedi. 'Neymiş ayrımcılık?' dedim. 'Bu Alevi-Sünni ayrımcılığıdır.' dedi. 'Bu köprünün üzerinden Aleviler geçmeyecek mi? Bu köprü tüm insanlığın köprüsü, bunu 80 milyon bu ülkede kullanacak, yurt dışından gelenler de kullanacak.' dedim. Sustu."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Marmaray'ı yaptık. 'Hayır' dediler. Üç yılda Marmaray'dan 200 milyon insan geçti. Dedem Fatih karadan kadırgaları yürüttü. Biz de dedik ki 'Fatih'in izinde olanlar, biz de denizin altından Marmaray'ı yapalım.' dedik, denizin altından Marmaray'ı yaptık. 'Yetmez.' dedik. Bu raylı sistem. Bir de otomobiller için yapalım. Onun için bir de Avrasya Tüneli'ni yaptık. Oradan da otomobiller geçiyor. Burada Alevi-Sünni böyle bir ayrım var mı? Burada AK Parti, CHP, MHP, Saadet Partisi, şu, bu, böyle bir ayrım var mı? Herkes geçiyor mu? Peki bütün bu yatırımlar modern Türkiye için değil mi?" diye konuştu.

(Sürecek)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı