Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi davası
Tanık Pilot Yarbay Akgül:- "Helikopter pilotlarından Zeki Göçmen, 'Biz yarın ya kahraman olacağız ya da vatan haini' dedi. Bunun üzerine yasa dışı bir şeyler olduğunu hissettim ve göreve gitmemek için çaba göstermeye başladım. Helikopteri çalıştırdım ve m
MUĞLA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin 3'ü firari, 44'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşmasında tanık olarak dinlenen Pilot Yarbay Bahattin Akgül, "Helikopter pilotlarından Zeki Göçmen, 'Biz yarın ya kahraman olacağız ya da vatan haini' dedi. Bunun üzerine yasa dışı bir şeyler olduğunu hissettim ve göreve gitmemek için çaba göstermeye başladım. Helikopteri çalıştırdım ve motora bilerek arıza verdirdim." dedi.
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonunda görülen davanın ikinci duruşmasında, 15 Temmuz gecesi helikopteri arıza yapmış gibi göstererek Marmaris'e gitmeyen pilot Akgül, İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla ifade verdi.
Akgül, 15 Temmuz'da planlanan uçuşların icrası için saat 15.00'e kadar görev yaptığını ve daha sonra eski 3. Kara Havacılık Alay Komutanı Albay Murat Dağlı'nın odasına gittiğini söyledi.
Dağlı'nın kendilerine saat 22.00'de ekiplerin hazır olmasını ve gece uçuşu olacağını söylediğini belirten Akgül, görevin ne olduğunu sorduklarını ancak cevap alamadıklarını kaydetti.
Ardından saat 20.00 gibi Alay Komutan Yardımcısı Murat Bağ'ın odasına giderek tekrar görevi sorduklarını anlatan Akgül, onun da görevi bilmediğini ancak bir arama kurtarma icrası olabileceği tahmininde bulunduğunu belirtti.
Bağ ile alay komutanının odasına geçtiklerini dile getiren Akgül, "Murat Bağ tekrar görevi sordu ama cevap alamadık. Gece saat 21.45 gibi telefonla arandık. Koşarak gittim. Apronda komutanı gördüm, yine sordum görevi fakat söylemedi. Alay komutanı Dağlı, 'Bütün takip cihazlarını kapatıyorsunuz. Sadece benimle temas kuracaksınız' dedi. Işıklar da kapalıydı." diye konuştu.
Akgül, tanımlama cihazları kapalı olduğu için radarın helikopterleri göremeyebileceğine dikkati çekti.
Helikopterlerle Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne gittiklerini anlatan Akgül, ifadesini şöyle sürdürdü:
"Helikopterden indikten sonra Alay Komutanımız Murat Dağlı'nin yanına gittim ve 'Ne yapacağız?' dedim. 'Şu anda tarihe tanıklık ediyorsunuz hatta tarihin içindesiniz' dedi. Şaşkınlıkla etrafıma baktım ne dediğini anlamadım. Biz büyük bir operasyon var diye düşündük. Bu arada İstanbul'dan bir ekibin geleceği konuşuluyordu. Helikopterin teknisyeninin olmadığı söylendi. İstanbul'dan helikopterle gelen ekibin üzerinde uçuş kıyafeti yoktu, buna çok şaşırdık. Alışkın olduğumuz bir şey değildi. Bu arada ikmaller yapıldı."
- "Paket kelimesini duydum"
Burada pilotlar Zeki Göçmen, Murat Dağlı, Ali Aktürk ve Davut Uçum'un kendi aralarında konuştuklarına şahit olduğunu aktaran Akgül, bu konuşma sırasında "paket" kelimesi duyduğunu ama paketin ne olduğu konusunda kendisine bir şey söylemediklerini belirtti.
Bir süre sonra Ankara ve İstanbul'daki olayları duymaya başladıklarını ve bunun üzerine şüpheye kapıldıklarını ifade eden Akgül, olayın çok farklı olduğunu, kendilerinin oraya arama kurtarma için inmediklerini anladığını söyledi.
Akgül, "Helikopter pilotlarından Zeki Göçmen, 'Biz yarın ya kahraman olacağız ya da vatan haini' dedi. Bunun üzerine yasa dışı bir şeyler olduğunu hissettim ve göreve gitmemek için çaba göstermeye başladım. Helikopteri çalıştırdım ve motora bilerek arıza verdirdim. Sağ motoru yakıp, limit dışı çalıştırarak bu görevi yapmamaya karar verdim. Helikopterin motorunu limit dışına çıkararak helikopteri teknik olarak gidemez imajını oluşturup göreve gitmemek için çalıştım. Teknisyen, egzozdan duman ve alev attığını söyledi, sağ motoru stop ettim." dedi.
Marmaris'e uçmak için yanına gelen silahlı time helikopterlerin bozuk olduğundan uçamayacağını anlattığını belirten Akgül, bu sayede uzun süre pistte kaldıklarını, havalanamadıklarını kaydetti.
Bu arada apronda beklerken ellerinde silahlarla Çiğli'ye bir grubun geldiğini ifade eden Akgül, bu kişiler arasında daha önce tanımadığı eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in de yer aldığını belirtti.
Sönmezateş'in etrafında toplanan 35-40 kişilik time "Genelkurmay Başkanının emriyle" diye bir şeyler söylediğini anlatan Akgül, daha sonra ikinci pilotlar çağrılarak koordinatların istendiğini aktardı.
Akgül, diğer helikopterlerin Marmaris'e havalandıktan sonra kendilerinin etrafı kontrol ederek İzmir Gaziemir'deki 3. Kara Havacılık Alay Komutanlığına döndüklerini ifade etti.
- MİT'teki arkadaşına bilgi vermiş
Ekiplerin Marmaris'e gideceğini duyduktan sonra bölgeden kaçmak için plan yaptığını aktaran Akgül, helikopterler havalandıktan sonra ekibiyle alaylarına döndüklerini dile getirdi.
Helikopterle alaya indikten sonra Cumhurbaşkanı'nın Marmaris'te olduğunu öğrendiğini ifade eden Akgül, şunları söyledi:
"MİT'teki bir arkadaşımla irtibata geçerek 'Biz Çiğli'deydik oradaki helikopterler Marmaris'e gidiyorlar. Bildiğin yerlere haber ver' dedim. Görüştüğüm MİT personeli de bana bir grubun darbe kalkışması içerisinde olduğunu söyledi. Zeki Göçmen, Murat Dağlı, Ali Aktürk, Davut Uçum'un darbe kalkışması içinde olduğunu hissettim çünkü önceden de konuşuyorlardı. Yücel Ekizoğlu'nun ise bu işi bildiğini sanmıyorum. Olaydan haberinin olduğunu düşünmüyorum."
İniş yaptıktan sonra Harekat Merkezine gittiklerini ve orada televizyonlardan ülkedeki durumu öğrendiklerini dile getiren Akgül, ardından Ege Ordu Komutanını aradıklarını söyledi.
Komutanın kendisine "Emir komutayı al, oradaki düzeni sağla. Eğer silahlı bir ekip gelirse onlar için hazırlık yapın" dediğini aktaran Akgül, bu emir üzerine 20 kadar personeli hazırlayarak beklemeye başladıklarını kaydetti.
Devre arkadaşı olan, Bodrum Imsık Meydanı Komutanı Yarbay Feti Şahbaz'ın kendisini arayarak "Sizin oradan kalkan helikopterler varmış, bizim buraya yakıt için geleceklermiş ne yapalım" dediğini anlatan Akgül, arkadaşına yakıt vermemesi uyarısında bulunduğunu ifade etti.
Telefonda Şahbaz'a "Lastiklerini patlatın. Gerekirse yakıt tankerlerinin içine kum dökün. Helikopterlerin kablolarını kesin, bataryalarını ayırabiliyorsanız ayırın." dediğini vurgulayan Akgül, bu uyarısı üzerine Imsık'a inen helikopterlerin yakıt ikmali yapamadığına dikkati çekti.
Duruşma diğer tanıkların dinlenmesiyle devam ediyor.
AA
Kaynak: