Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi davası

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi davası

Tanık eski Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı Kurmay Başkanvekili Albay Bıyık:- "TSK'nın yönetime el koyulacağını burada, villada öğrendim. Gökhan Şahin Sönmezateş'i orada gördüm. 9 Temmuz'a kadar oradaydım. Kendisinin kim olduğunu b

MUĞLA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, 3'ü firari, 44'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşmasında, tanık olarak eski Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı Kurmay Başkanvekili Albay Hakan Bıyık ifade verdi.

Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda görülen davanın ikinci duruşmasının üçüncü gününde, mahkeme heyeti "Şapka" kod adıyla daha önce ifade veren Hakan Bıyık'ı tanık olarak dinledi.

İzmir 1 Nolu T Tipi Cezaevi'nde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada tanık olarak dinlenen Bıyık, 15 Temmuz darbe girişiminden 10 gün öncesine kadar cemaat ve örgüt mensupları ile teması olduğunu söyledi.

Bıyık, 5 Temmuz 2016 salı akşamı kendisine gelen mesaj üzerine acil Ankara'ya çağrıldığını belirterek, Ankara'da kendisini karşılayan "Cihan" kod adlı sivil imam ile Ankara'daki Çukurambar yolu üzerinde bulunan bir villaya gittiğini söyledi. Bıyık, villada Adil Öksüz, Gökhan Şahin Sözmezateş'in yanı sıra 15 kadar askerin bulunduğunu belirtti.

Ankara'daki villada 6 Temmuz'da çalışmalara katıldığını ifade eden Bıyık, "TSK'nın yönetime el koyulacağını burada, villada öğrendim. Gökhan Şahin Sönmezateş'i orada gördüm. 9 Temmuz'a kadar oradaydım. Kendisinin kim olduğunu bilmiyordum. Daha sonra öğrendim. Burada kimse kimseyle doğrudan görüşmüyordu. Gökhan Şahin Sönmezateş de 9 Temmuz'a kadar oradaydı ve toplantılara katıldı. Salon ortamı dışında kimse kimseyle konuşmazdı. Ora bulunan kişiler birbirlerine abi ve kardeş diye hitap ederlerdi." dedi.

Evdeki toplantıların genelde gruplar halinde olduğuna işaret eden Bıyık, "Evde iken Sönmezateş ile doğrudan bir kere diyaloğum oldu. O da yine toplu olarak salondayken oldu. Yönetime el koyma iddiaları konuşulurken oldu. Böyle bir düşünce girişimi var ama bu girişime cemaat içinde çoğu insanın karşı çıkacağını söyledim. Ben en az yüzde 60 hayır denileceğini söyledim. O da böyle bir şeyin imkansız olduğunu söyledi." diye konuştu.

- "Tek konuşulan TSK'nın yönetime el koymasıydı"

Bıyık, Sönmezateş ile aralarında darbe sırasında "halk ayaklanırsa, karşı çıkarsa" şeklinde yüksek sesli bir konuşma geçtiğini, bu konuşma arasına Adil Öksüz'ün girerek "Aranıza şeytanı sokmayın, böyle şeyler konuşmayın, Allah'ın yardımıyla başaracağız." dediğini kaydetti.

Villada bulunanlarının çoğunun asker olduğunu anlatan Bıyık, "Bunlar tek başına girip çıkmıyordu. Bunların hepsinin yanında sivil bir şahıs, sivil imam vardı. Gökhan Şahin Sönmezateş'in bu süre içerisinde villada çalışmalara katıldığına ben şahidim. O evde tek konuşulan konu TSK'nın yönetime el koyması, kuvvetlerin nasıl bir harekat izleyeceğiydi." dedi.

Bıyık, villada konuşulan bir diğer konunun ise 15 Temmuz gecesi yapılacak darbe faaliyetinde cemaat mensubu olan subayların birliklerinin kullanılması olduğunu dile getirerek, tarih olarak 15 veya 22 Temmuz'un konuşulduğunu, 15 Temmuz'un darbe için kesin bir tarih olmadığını ifade etti.

- "En büyük imam Adil Öksüz"

Adil Öksüz'ün villada olduğunu ve çalışma yürüttüğünü anlatan Bıyık, şöyle konuştu:

"Adil Öksüz benim villaya girdiğim 6 Temmuz'dan 9 Temmuz'a kadar her gün oradaydı. Oradaki en büyük imam oydu. Orada evin abisi imajı bende oluşmuştu. Herkes ona danışıyordu. Adil Öksüz, yan odaya geçiyor 10-15 dakika sonra geri geliyor 'yan odada büyüğümüzle görüştüm hepinize selamı var' diyordu. Ben bu büyüğün ise Fethullah Gülen olduğunu anlamıştım. Bulunduğumuz süre içerisinde villada bulunan hiç kimsede telefon yoktu. Bende vardı ama kapalıydı. Hiç kimsede telefon görmedim. Salon ortamındayken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yapılan konuşmaya şahit oldum. Sayın Cumhurbaşkanımızı Huber Köşkü'nden bir ekibin helikopterle alarak İstanbul'a getireceği, buradan başka bir helikoptere bindirilip denize açılan bir gemiye alınacağı konuşuldu. Ama kimlerin alacağı konuşulmadı. Özel Kuvvetlere verilmesi konusu geçti. Özel kuvvetlerden görevlendirilecek personelin ise sıfırdan yeni oluşturulmuş personel olacağı ve bu personelin cemaat personeli olması konuşuldu."

Bıyık, Gökhan Şahin Sönmezateş'in Adil Öksüz ile mutfaktaki oturma grubunda sohbet ettiğini anlatarak, villada yapılan toplantılarda havacıların bir gruba, denizcilerin bir gruba, karacıların bir gruba, jandarmanın bir gruba ayrıldığını, görüşmeler bu nedenle grup grup yapıldığını söyledi

Villada Adil Öksüz'den sonra hareketlerinden anladığı kadarıyla Hava Kuvvetlerinin en önemli isminin Gökhan Şahin Sönmezateş olduğunu kaydeden Bıyık, katılanların grup çalışmasında bir araya geldiğini anlattı.

Bıyık, 2013 yılının temmuz ayında yanında bulunan sivil imam yardımıyla telefonuna ByLock indirdiğini, buradan haberleşmeleri sağladığını ve tekrar aynı yılın kasım ayında telefonundan sildiğini belirterek, "Daha sonra telefonumda Whatsapp kullandım. Ancak kullandığımız Whatsapp'ı açtığımızda, şu an bilinen Whatsapp arayüzünden çok farklı bir programla görüşme yaptık." dedi.

7-8 yıl önce cemaat abisi tarafından kendisine bir dolar verildiğini anlatan Bıyık, parayı kendisine veren kişinin "Parayı hocaefendi gönderdi, cüzdanında taşı, bereketlenir" dediğini ifade etmesi üzerine mahkeme Başkanı Emirşah Baştuğ "Bir faydasını gördün mü bari?" dedi.

Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.










AA

Kaynak:Haber Kaynağı