Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi davası
Sanık eski yarbay Yılmaz:- "Evimden ülkemi savunmak niyetiyle çıkmışken, kendi ülkemin insanına silah çeken bir yapının elemanı olmayı asla kabul edemem. Komutanımın emriyle gittiğim Akıncı Üssü'nden çıkamadım"- İlk oturumu sona eren duruşmaya, yarın diğe
MUĞLA (AA) - FETÖ'nün darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, 3'ü firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşmasının ilk oturumu sona erdi.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü oturumunda, suikast girişimini planladığı belirtilen eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'e telefonla Cumhurbaşkanı'nın yerini söylediği iddiasıyla yargılanan ve üçüncü duruşma sonunda tahliyesine karar verilen ancak Akıncı Üssü davasından da yargılandığı için tutukluluğu devam eden eski yarbay Hüseyin Yılmaz, esas hakkında savunmasını yaptı.
Yılmaz, darbe teşebbüsüne hiçbir şekilde katılmadığını iddia etti. 15 Temmuz'da oğlunun doğum günü olduğu için evlerinin bahçesinde misafirlerini ağırladıklarını belirten Yılmaz, Ayhan isimli yarbayın saat 22.00 gibi kendisini arayarak "Akıncı Üssü'ne uçuş kıyafetiyle gel." dediğini söyledi.
O dönem Hava Kuvvetleri Merkez Karargah Komutanlığında görev yaptığını anlatan Yılmaz, "Bana o gün yapılan çağrının cep telefonundan gelmesi ve uçuş tulumuyla çağrılmam beni bu durumu sorgulamaya itti. Ben ve ailem bu nedenle birçok kişiyi aradık." dedi.
"CIA" isimli telefon uygulamasının yardımıyla kendisini arayan numaranın Yarbay Ayhan Çatıkkaya'ya ait olduğunu teyit ettiğini vurgulayan Yılmaz, bunun üzerine birinci sicil amirini arayarak Akıncı'ya neden çağırdığını ve bilgisinin olup olmadığını sorduğunu ifade etti.
Komutanının da bu durumu tuhaf karşıladığını dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
"Amirim bana 'Hüseyin bizim bu işten bir bilgimiz yok, git Akıncı'ya bizi de bilgilendir.' dedi. Ben de aldığım emir doğrultusunda yola çıktım. Misafirlerimle ve ailemle evden helalleşerek çıktım. Saat 23.00 civarında Akıncı Üssü'ne giriş yaptım ve gitmem istenen 143'üncü filo yerine 141'inci filoya yönlendirildim. 143'üncü filoya girdiğimde benim gibi karargahtan gelen arkadaşları gördüm. Sorduğumda aynı kişi onları da aramıştı. Standart dışı bir şey olduğunu anladım ve komutanıma kısaca rapor verdim ve derhal orayı terk etmek istedim."
Nizamiyede çatışmalar olduğu için çıkamadığına öne süren Yılmaz, "Evimden ülkemi savunmak niyetiyle çıkmışken kendi ülkemin insanına silah çeken bir yapının elemanı olmayı asla kabul edemem. Komutanımın emriyle gittiğim Akıncı Üssü'nden çıkamadım. Kendi isteğimle de 16 Temmuz'da teslim oldum." diye konuştu.
Sanık Sönmezateş'e telefonda kendini "yarbay Hüseyin" diye tanıtan kişinin kendisi olmadığın iddia eden Yılmaz, hiçbir havacı subayın kendisini bu şekilde tanıtmadığını söyledi.
Baştan beri aleyhindeki tek delilin Sönmezateş'in yaptığını iddia ettiği telefon görüşmesi olduğunu savunan Yılmaz, "Böyle bir görüşme olmadığı zaten HTS kayıtlarında ortaya çıktı. İlk günden beri tüm deliller bu işi yapanın benim olmadığımı ortaya koymuştur. Bu nedenle beratımı talep ediyorum." dedi.
Yılmaz'ın savunmasının ardından mahkemeye heyetinin ara kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, sanıkların talepleri doğrultusunda belirlenen takvime göre esas hakkındaki savunmalarının 22 Ağustos'a kadar alınmasını planladıklarını kaydetti. Baştoğ, tarih bildirmeyen sanıkların alfabetik sıraya göre savunmalarının dinleneceğini bildirdi.
Mahkeme heyeti ayrıca, savunmasını tamamlayan ve savunmasını hazırlamak için süre talep eden sanıkların duruşmadan vareste tutulmasını kararlaştırdı.
Duruşmaya yarın sabaha kadar ara verildi. Sanıklar, güvenlik önlemleri altında cezaevine gönderildi.
Davada dördüncü duruşmasının ilk oturumunda Yılmaz'ın dışında sanıklar Ünsal Coşkun ve Haydar Murat Özden de esas hakkındaki savunmasını yaptı.
AA
Kaynak: