Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi davası devam ediyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi davası devam ediyor

FETÖ'nün darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın duruşmasına sanıkların esas hakkındaki savunmalarıyla devam ediliyor- Sanıklardan helikopter pilotu eski albay Aktürk

MUĞLA (AA) - Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, ikisi firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın duruşmasını sanıkların esas hakkındaki savunmalarıyla sürüyor.

Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının salonunda görülen duruşmada tutuklu sanıklardan Ali Aktürk'e söz verildi.

Marmaris'teki çatışmaya katılan Sikorsky tipi helikopterin birinci pilotluğunu yapan Aktürk, sanıklardan ikinci pilotu Davut Uçum'un kendisine Kara Havacılıktan aradıklarını, acil personel nakli olduğu bilgisini verdiğini söyledi.

O gün nöbetçi olan Uçum'un kendisinin de uçma emri aldığını söylediğini anlatan Aktürk, "Telaşlı olması ve başka pilotlara ulaşılamadığını düşünerek 'ben de geleyim' dedim." ifadelerini kullandı.

Helikopterle Atatürk Havalimanı'nın askeri apronuna iniş yaptıklarını, kısa süre sonra askeri kıyafetler içinde 13-14 kişilik ekibin gelip helikoptere bindiğini belirten Aktürk, bu askerlerin başında sanıklardan eski binbaşı Şükrü Seymen'in yer aldığını dile getirdi.

Seymen'in, Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne gitmek istediklerini söylediğini aktaran Aktürk, şunları kaydetti:

"Çiğli'ye iniş yaptığımızda saat 23.00 civarıydı. Diğer helikopterlerin pilotlarıyla birlikte apron bölgesinde bulunduk. Ülkede yaşanan kalkışmayla ilgili bir bilgimiz olmadı. Telefonumun şarjı az olduğu için haberlere bakamadım. Eşim aradı. Sadece onunla kısa bir konuşma yaptım. Bir süre sonra Gökhan Şahin Sönmezateş kendisini tanıtarak Genelkurmay Başkanlığının emri olduğunu, personel nakli yapılacağını söyledi. Pilotlardan Zeki Göçmen görevin mahiyetini sordu ama ayrıntılı bir cevap alamadı."

Helikopterlere askerler bindikten sonra telsizden görevin iptal olduğu anonsu geldiğini, helikopterlerin çalışır vaziyette 45 dakika kadar beklediğini ifade eden Aktürk, sonra personelin yeniden helikopterlere binerek Marmaris'e doğru yola çıktıklarını bildirdi.

- "Teslim olun" çağrılarına aldırmayıp, kalkış yapmışlar

Aktürk, askerleri Marmaris'e indirdikten sonra bir süre havada beklediklerini, yakıt ikmaline ihtiyaç duydukları için Dalaman Deniz Hava Üssü'ne gittiklerini belirterek şöyle devam etti:

"Deniz Hava Üssü'nün kulesiyle yaptığımız telsiz anonslarına rağmen arazi yapısı ve teknik arıza nedeniyle temas kuramamış olabiliriz. Dalaman Deniz Hava Üssü'ne saat 03.51'de indik. Kule etrafımızın sarıldığını, teslim olmamız gerektiğini söyledi. Helikopterimizin Yunanistan'a ait bir hava aracı olduğunu düşündükleri için böyle bir tedbir aldıklarını sandım. Motor susturup helikopterden inersek yanlışlıkla bizi vuracaklarını düşündüm. Canımıza ve helikoptere zarar gelmemesi için Bodrum Imsık Meydanı'na gitmek için kalkış yaptık."

Daha sonra boş bir araziye inerek dönemin Kara Havacılık Komutan Vekili sanıklardan eski Tuğgeneral Ünsal Coşkun'u aradığını öne süren Aktürk, sanık Ünsal'ın, "Protokolümüz var, geri dönün yakıt alın." dediğini ileri sürdü.

Bunun üzerine saat 04.35'te Dalaman'a dönerek yakıt ikmali yaptıklarını ifade eden Aktürk, Marmaris'e ulaştıklarında yoğun bir ateşle karşılaştıklarını iddia etti.

Yoğun ateş ve helikopterde bulunan sanıklardan Haldun Gülmez'in yaralanması nedeniyle Imsık'a gittiklerini anlatan Aktürk, ardından diğer helikopterde bulunan askerleri de alarak Çiğli'ye geri döndüklerini kaydetti.

Duruşmaya sanıkların esas hakkındaki savunmasıyla devam ediliyor.





AA

Kaynak:Haber Kaynağı