Salih Sedat Ersöz
Cumhuriyet Tarihinin en köklü değişikliği
Pazar günü yapılan ve Türk seçmenlerinin % 51,4 oy çokluğu ile kabul ettiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkemize ve tüm İslam Âlemine hayırlı olsun, hayırlı gelişmelere vesile olsun İnşaAllah…
Artık ümit ediyoruz ki bu yeni sistemde, Türkiye’mizi içten içe kemiren ve ülkeyi bugüne kadar 50 yıl geri bırakan darbelere, darbe teşebbüslerine ve muhtıralara yer olmasın.
Artık ümit ediyoruz ki, bu yeni sistemde Güneş Motel benzeri milletvekili pazarlıklarına ve 28 Şubat’ta görülen tehditle, şantajla ve maddi imkânlarla milletvekillerinin parti değiştirerek hükümet yıkma girişimlerine şahit olmayalım.
Artık ümit ediyoruz ki, siyasi istikrarsızlık nedeniyle 1-2 yıllık hatta zaman zaman 7-8 aylık hükümetlerin kurulup yıkılması olaylarını yaşamayalım.
Artık ümit ediyoruz ki, iki başlılıktan kaynaklanan Cumhurbaşkanı’nın Başbakan’a fırlattığı Anayasa kitapçığı nedeniyle ülkede yaşanan büyük ekonomik krizler meydana gelmesin.
Artık ümit ediyoruz ki, ülkemizi zayıf koalisyon hükümetleri değil, güçlü siyasi iradeye ve güçlü halk desteğine dayanan hükümetler idare etsin de bilhassa dışarıya karşı sesimiz daha gür çıksın.
Artık ümit ederiz ki, PKK, FETÖ, DAEŞ gibi terör örgütleri siyasi uzantıları ile beraber en kısa sürede yerle yeksan edilsin.
Artık ümit ederiz ki, ülkemizi bölüp parçalama gayretinde olan Türkiye düşmanı ülkelerin oyun ve planları bozulsun, sona erdirilsin.
Türk milletinin tercihi ile kabul edilen bu yeni sistem, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en köklü değişikliğini içermektedir.
Şimdiye kadar kabul edilen Anayasaların ve Anayasa değişikliklerinin tamamının fevkinde, ülkenin yönetim mekanizmasında bir değişiklik içeren bu yeni sistemin kabulü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısıdır.
Recep Tayyip Erdoğan’dan başka hiç kimse böylesine köklü bir değişikliğin gerçekleşmesini başaramazdı.
Nitekim, 50 – 60 yıldır ülkeyi yöneten siyasi liderlerin tamamı Başkanlık sistemini istedikleri halde hiç biri bunu gerçekleştirememiştir.
Erbakan ve Türkeş gibi liderlerin aldıkları oy bakımından siyasi güçleri buna yetmemiştir ama Demirel ve Özal gibi yıllarca ülkeyi tek başlarına idare eden liderler de bu değişikliği sağlayamamışlar ve kendileri Cumhurbaşkanı olunca, ülke yönetimini basiretsiz ve kapasitesiz ellere bırakmak zorunda kalmışlardır.
Böylesine köklü bir değişiklik Recep Tayyip Erdoğan gibi ülkemizi maddi ve manevi anlamda ileri ülkeler seviyesine taşıma idealinde olan imanlı bir lidere nasip olmuştur.
Referandum sonuçları vatanımız ve milletimiz için hayırlı olsun İnşallah...
Biraz buruk olsa da önemli olan PKK, FETÖ ve Batı dünyası karşısında zafer kazanmaktı. Maksat hasıl oldu, zafer kazanıldı. Şimdi şükür zamanı...
Müsaadenizle şunu da belirtmek istiyorum. Çıkan “Evet” rakamının tahminlerin altında kalmasını; rehavete kapılınmaması, şımarıklık yapılmaması ve hayır diyen vatandaşlarımızın küçümsenmemesi, yok sayılmaması açısından Rabbimizin bir takdiri olarak görmek gerekir.
Bazılarının yaptığı, MHP’den hiç “Evet” gelmemiştir şeklindeki yorumları gerçeklikten uzaktır. Bu referandumu gündeme getiren Devlet Bahçeli olmuştur ve son güne kadar da, “Evet” için büyük gayret göstermiştir.
Oy kullanımına gelince MHP tabanından da Ak Parti tabanından da fireler olmuştur. Ak Parti’den yaşanan firelerin en büyük ispatı, Evet oylarının Konya dahil çoğu yerde 1 Kasım seçimlerinde Ak Parti’nin aldığı oy oranının altına düşmesidir.
Her şeye rağmen sonuçta yeni sistem milletimizin onayını almış yürürlüğe girmiştir. Maçı 1-0 kazansan da, 10 -0 kazansan da galip geliyorsun ve bütün galibiyetlere 3 puan veriyorlar.
Bu referandum sonucunda “Hayır” diyen siyasiler ve tabanları değil ama PKK, FETÖ ve Türkiye düşmanı Batıcılar kaybetmiştir, kazanan ise Türkiye olmuştur. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.