Darbe girişiminde Kartal Köprüsü ve Samandıra Gişeleri’ndeki olaylara ilişkin dava
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Kartal Köprüsü ve Samandıra gişelerinin kontrol altına alınmaya çalışılması ve 11 kişinin yaralanmasına ilişkin 50'si tutuklu 116 askerin yargılandığı davada, sanıklar savunma yaptı - Duruşma yarına ertele
İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Kartal Köprüsü ve Samandıra gişelerinin kontrol altına alınmaya çalışılması ve 11 kişinin yaralanmasına ilişkin 50'si tutuklu 116 askerin yargılandığı davada, sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yer alan salonda İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yapılan duruşmada, savunma yapan tutuklu sanık Muhammet Anıl Bolat, terör eylemleri nedeniyle kışladan çıkartıldığını, bu hain kalkışmaya dair bilgisinin ve kastının bulunmadığını, emir ile Samandıra Gişeleri’ne gittiğini, emir ile geri döndüğünü savundu.
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk'ün "Sen 8. bölüğün personelisin. Ancak 9. bölüğün araçlarına binmişsin. Bindiğin araç senin bölüğüne ait değil. Sana kim bu emri verdi?" diye sorması üzerine, sanık Bolat, "Kimse emir vermedi. Bize nizamiyede 'araca binin' denildi, biz de bindik." dedi.
Başkan Öztürk’ün "Görevinizin kolluk güçlerine destek olmak olduğunu söyledin. Bir bölgeye sevk ediliyorsun, polis yok. Kafanda soru olmadı mı, hiç şüphelenmedin mi?" şeklindeki sorusuna, sanık Bolat, "Böyle birşey düşünmedim. Askeri personelim." yanıtını verdi.
Başkan Öztürk'ün "Mağduriyetini 15 dakika anlattın. Olayın mahiyetini ise 2 dakika anlattın. Neler gördün bulunduğun yerde?" diye sorması üzerine, sanık Bolat, "Sırtım dönüktü. Orada herkesin seyir halinde olduğunu gördüm. Bir olaya tanık olmadım." dedi.
Sanık Bolat, birliğe gittiğinde herkese ikişer kendisine ise dörder şarjör verildiğini, bu yaşına kadar "darbe" kelimesinin ne demek olduğunu bile bilmediğini iddia etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Öztürk, "Herkese 2 neden sana 4 şarjör verildi?" dedi. Sanık Bolat ise "Ben birliğe gittiğimde mühimmatlar dağıtılıyordu. Bana 4 tane uzatıldı ben de hepsini aldım." ifadelerini kullandı.
- "İsteseydik hepsini tokatlar, elle döverdik"
Tutuklu sanık Mesut Kama ise savunmasında, 15 Temmuz’da birliğindeki arkadaşlarıyla alkol aldığını, daha sonrasında "birliğe gelin" talimatı verildiğini ifade ederek, "Taksi ile birliğe gittiğimde alkollü olduğum için anlaşılmasın diye komutanlarının yanına gitmek istemedim. Bana askere mühimmat vermem emredildi. 76 kişiye ikişer şarjör G-3 mermisi dağıttım. Toplamda 3 bin adet mermiyi geçiyordu. Gişelere gittiğimizde tanımadığımız subaylar bizim yanımıza gelerek, polisin karşısında durmamızı, gerekirse ateş etmemizi emretti. Komutanlarımızdan da bize emirler geliyordu ancak alkollü olduğum için kim emir verdi çıkartamıyorum. İddianamede biz halktan korktuk ve kaçtık yönünde beyanlar bulunuyor. Biz halktan korkmadık. Oraya 76 kişi gittik. Toplasan 15-20 kişilik bir halk grubu vardı. Bırakın silahla ateş etmeyi, istesek hepsini tokatlar, elle döverdik." diye konuştu.
Tutuklu sanık İbrahim Gürbınar da savunmasında, uzman erbaş olduğunu, Eyüp Cenker Gürer’in whatsapp’tan "kışlaya gidin" şeklinde mesaj attığını, kışlaya gittiği zaman bütün bölüğün malzemelerle beklediğini, Gürer’in "terör eylemlerinden dolayı dışarı çıkacağız" şeklinde emir verdiğini, 9. bölüğün araçlarına bindiklerini, Samandıra Gişeler’de araçlardan indiklerini anlattı.
Gürbınar, gişelere askeri araçla 3 subayın geldiğini ifade ederek, "Bu kişiler alayın personeli değildi. Ömer Faruk Özköse’nin emriyle geldiklerini, emir komutanın kendilerinde olduğunu söylediler. Başımızda bir subay kaldı, Suat Can’dı. Halk bize doğru gelince Gökhan Mengeç bize 'halka müdahale etmeyin' dedi. Daha sonra Gökhan Mengeç 'kışlaya dönüyoruz' emri verdi. Silahları ve teçhizatları depolara bıraktık. İnternet ve televizyonlardan darbe girişimi olduğunu öğrendik." iddialarını dile getirdi.
- "Askerler vatandaşlarla tartışıyordu"
Tutuklu sanık Sadık Karcı savunmasında, olay tarihinde 1 yıllık uzman erbaş olduğunu, mesaisi bitince misafirhaneye gittiğini, alarm verildiği söylenince kışlaya döndüğünü belirterek, "Kamuflajımı giydim, içtimaya geçtim. Murat Başçavuş beni çağırdı, mühimmatları getirmemi istedi. Daha sonra şarjörler dağıtıldı." dedi.
Sanık Karcı, Samandıra Gişeleri’ne gittiklerinde Murat Başçavuş'un kendilerine gideceklerini söylediğini, 40 dakika sonra gişelerden ayrıldıklarını, olayları idrak edemediğini, kışlaya döndüklerinde ise yorgun olduğu için yattığını aktardı.
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, "Şarjör tak emri verildi mi? Verildiyse kim verdi?" diye sorması üzerine sanık Karcı, "Mustafa Özkula şarjör tak emri verdi. Normalde askerler tartışmaz. Askerler vatandaşlarla tartışıyordu." dedi.
Tutuklu sanık Ferhat Çakır ise savunmasında, Samandıra Gişeleri'ne gittiklerinde telefonundan internete girdiğini, internette Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın rehin alındığı haberlerini gördüğünü, bu haberleri orada bulunan kurmay subaylardan birine gösterdiğinde, kurmay subayın kendisine "sen ona bakma işine devam et" şeklinde cevap verdiğini ileri sürdü.
Duruşma, yarına ertelendi.
AA
Kaynak: