Depremzedelerde ’diyaliz tedavisi’ açıklaması: "Ömür boyu diyaliz hastası oranı çok çok düşük”
Depremde ezilme (crush) sendromu sonucu gelişebilen ve diyaliz tedavisi gerektiren böbrek yetmezliklerine ilişkin konuşan Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz...
Depremde ezilme (crush) sendromu sonucu gelişebilen ve diyaliz tedavisi gerektiren böbrek yetmezliklerine ilişkin konuşan Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi Başhekimi ve Nefroloji Uzmanı Dr. Bilal Görçin, "Gelen bilgiler binin üzerinde hastanın Kahramanmaraş depreminde diyaliz gerektiren hasta olduğu. Bunun iyi tarafı akut böbrek yetmezliği olmaları, böbrekleri sağlam olduğu için düzeliyorlar. Ömür boyu diyaliz hastası çok çok düşük, yüzde 1'lerde, yüzde 90-95'i hayatlarını tekrar normal devam ettirebiliyorlar. Çoğu günler içerisinde kimisi 1-2 hafta kimisi 3 hafta içinde düzeliyor. Bunların kalıcı bir diyaliz yükü olmuyor" dedi.
Kahramanmaraşlı depremler 10 ilde büyük yıkıma neden olurken yaralanan çok sayıda vatandaşın ezilme sendromu olarak ifade edilen crush sendromunu yaşamaları nedeniyle uzmanlar, hastaların diyaliz tedavisi aldıklarını ifade ediyor. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ve TBV Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi Başhekimi, Nefroloji Uzmanı Dr. Bilal Görçin de Dünya Böbrek Günü dolayısıyla depremzedelerde yaşanan sıkıntılar ve tedavilerine ilişkin bilgi verdi. Öte yandan vakıf tarafından hazırlanan "Deprem Eğitim Filmi" ile hasta kişilerin deprem anında nasıl davranması gerektiği anlatıldı. Afetlerde kronik böbrek hastalarının faydalanacağı beslenme ile ilave tedbirlerin bulunduğu broşürler ve Prof. Dr. Mehmet Şükrü Sever'in imzasını taşıyan 29 sayfalık "Depremler ve Diyaliz Hastaları" kitapçığında yer alan bilgilerin uygulanmasının önemine dikkat çekildi.
"İstanbul depremine karşı mobil diyaliz ünitesi"
Dünya Böbrek Günü dolayısıyla konuşan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, deprem bölgesine yönelik gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin şöyle konuştu:
"Kahramanmaraş'ta Sütçü İmam Üniversitesi bahçesinde bize tahsis edecekleri bir alanda prefabrik tek katlı, 10 üniteli bir diyaliz merkezi yapma kararı aldık, bunun finansmanını sağladık, Hatay Antakya'da 8 derslikli bir anaokulu yapıyoruz. Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi'nde 300 hastamız var, onlar için de bir çare düşünmek lazımdı. İhtiyaç halinde en yakın yere götürülmek üzere 6 üniteli konteyner içinde mobil diyaliz ünitesi, ihtiyaç olduğunda 24 saat içinde hizmete sokabileceğimiz bir merkezin de adımlarını attık. Olabilecek İstanbul depremi için tedbirlerimizi aldık. 24 saat içinde İstanbul'un, Marmara'nın herhangi bir yerine bu merkezi hizmete alabileceğiz. Ülkemizde 63 bin vatandaşımıza da diyaliz hizmeti veriliyor. Yüzde 95 oranında hemodiyaliz yüzde 5 oranında periton diyaliz. Biz dedik ki deprem sonrasında diyaliz merkezlerinde ne gibi tedbirler alınmalı, hastalar depremden nasıl korunmalı, bununla ilintili olarak bir film hazırladık. Bu filmde bazı özel konulara dikkat çekiyoruz; hastanın cihaza bağlı durumda ne yapması gerektiği konusunda öncelikli olarak birtakım tedbirler öğretmeye çalışıyoruz. 8 bin civarında deprem bölgesindeki il ve ilçelerde diyaliz hastası var. Bunlardan bin civarındaki kişinin kendi merkezlerinde diyalize devamı mümkün olmadığı için özellikle Adana ve Diyarbakır'daki sağlam merkezlerde diyalizlerine devam ettiler".
"4 saat ezilmenin bile böbrek yetmezliği yaptığı kabul ediliyor"
Ezilmeye bağlı yaşanan böbrek sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türk Böbrek Vakfı Ahmet Ermiş Diyaliz Merkezi Başhekimi ve Nefroloji Uzmanı Dr. Bilal Görçin, "Bazı diyaliz merkezleri yıkıldı, onların hastalarını diğer diyaliz merkezleri aldı. Deprem bölgesinde diyaliz ihtiyacıyla ilgili çok bir sıkıntımız olmadı. Önceleri 2-3 gün ezilme sendromu sonucu böbrek yetmezliği deniyordu, şimdi 4 saat ezilmenin bile böbrek yetmezliği yaptığı kabul ediliyor ki bu vakaları gördük, ettik. Ezilen kas kitlesinin içerisinden çıkan zararlı maddeler direkt böbreklere zarar veriyor ve bunlara bağlı olarak diyaliz gerektiren böbrek yetmezlikleri oluyor. Kasın içerisinden çıkan en önemli maddelerden biri potasyum ki hastaların birçoğunun ölümüne de bu sebep olur. Biz normalde düzenli diyalizi haftada 3 gün yaparken depremden çıkan, ezilme sendromu olan hastalara aynı gün 2 defa potasyum yüksekliği nedeniyle diyaliz yapmak zorunda kalıyoruz. İkinci sorunumuz da bu hastalarda ezilme sonrası böbrek yetmezliği. Gelen bilgiler binin üzerinde hastanın Kahramanmaraş depreminde akut böbrek yetmezliği, ezilme sendromu ve diyaliz gerektiren hasta olduğu. Bunların hepsinin çalışmaları yapılıyor" şeklinde konuştu.
"Yüzde 90-95'i hayatlarını tekrar normal devam ettirebiliyorlar"
Sözlerini sürdüren Dr. Bilal Görçin, "Bine yakın hasta ezilme sonucu böbrek yetmezliğinden dolayı diyaliz tedavisi aldı. Bunun iyi tarafı akut böbrek yetmezliği olması, bu hastaların böbrekleri sağlam olduğu için bunlar düzeliyorlar. Devamlı, ömür boyu diyaliz hastası çok çok düşük, yüzde 1'lerde, yüzde 90-95'i hayatlarını tekrar normal devam ettirebiliyorlar. Diyaliz ihtiyacı olan hastalar ilk 1 hafta 10 gün içinde çıkarılan hastalar, o günlerde pik yapıyor. Bu sayı bin civarında bu sayı artmaz, giderek azalır. Çoğu günler içerisinde, kimisi 1-2 hafta kimisi 3 hafta içinde düzeliyor. Bunların kalıcı bir diyaliz yükü olmuyor. En büyük sıkıntımız; ezilmenin olduğu dönemdeki müdahalelerle ilgili, özellikle 24 saati geçtikten sonra, eğer kurtarılma uzayacaksa mümkünse onlara bir su verme yolu bulunabilmeli. Yapılan ve istemediğimiz şeylerden biri meyve suyu desteği" ifadelerini kullandı.
Kaynak: