"Derdim, dünyanın 15 Temmuz'u daha iyi anlamasını sağlamak"

"Derdim, dünyanın 15 Temmuz'u daha iyi anlamasını sağlamak"

Mesut Gengeç'in yönetmenliğini üstlendiği, Ömer Halisdemir'in hayatını konu edinen "Ben Ömer" belgeseli, 53. Uluslararası Antalya Film Festivali Belgesel Film Seçkisi kategorisinde yarışıyor- Yönetmen Mengeç:- "Bu coğrafya çok acılar gördü. O gece televiz

ANTALYA (AA) - MUSA ALCAN - Yönetmen Mesut Gengeç, "Derdim, dünyanın 15 Temmuz'u daha iyi anlamasını sağlamak. Bu konuda çalışan biri olarak desteğe ihtiyacımız olduğunu da söylemek istiyorum. Bu bizim için çok önemli. Yabancı kamuoyunun bir kısmı siyasi kaygılar yüzünden olmak üzere, bizim ne yaşadığımızı bilmiyor." dedi.

Gengeç, Fetullahçı terör örgütünün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, Özel Kuvvetler Komutanlığında darbeci generali vurduktan sonra şehit edilen Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'in hayatını konu alan 30 dakikalık "Ben Ömer" belgeselini hazırladı.

Halidemir'in babası Hasan Hüseyin Halisdemir, çocukluk arkadaşı ve Çukurkuyu Belediye Başkanı İleri Kolçak, Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar ve Halisdemir'in silah arkadaşlarının da görüşlerine yer verilen belgesel, 53. Uluslararası Antalya Film Festivali Belgesel Film Seçkisi kategorisinde yarışıyor.

Televizyon gazeteciliğinden yönetmenliğe geçen 43 yaşındaki Gengeç AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuk yaşlarda 80 darbesine şahit olduğunu, 2003'teki savaşta da gazeteci olarak Irak'ta görev yaptığını söyledi.

- "Belgeseli yapmaya, darbe girişiminin sabahında karar verdim"

Gengeç, Irak'ta hem kafasından hem karnından vurulduğunu belirterek, "Bu coğrafya çok acılar gördü. O kadar olayın ardından, 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin de tanığı olduk. O gece televizyondan alt yazı geçtiği an, çocukluğumda şahit olduğum o acılar geldi gözümün önüne. Yolların kapatılması, askerlerin evlere girip dolapları dökmesi, mahalleden herkesin gözaltına alınması ve götürülen ağabeylerimizin 7-8 sene sonra sağlığı ve psikolojisi bitmiş bir şekilde dönmelerini hatırladım. Gelip birini alıyorlar ve 7-8 sene sonra ilk kez mahkemeye çıkıyorlar düşünebiliyor musunuz?" diye konuştu.

Darbe girişiminin olduğu ilk anlarda, hem sosyal medyadan hem sokağa çıkarak tepkisini gösterdiğini aktaran Gengeç, kızının 'Darbe ne?' sorusunu, acı hatıralar nedeniyle cevaplamak istemediğini anlattı.

Mesut Gengeç, darbe girişiminin sabahında, gazetecilik refleksiyle 15 Temmuz'un belgeselini yapma kararı aldığını aktararak, sözlerine şöyle devam etti:

"O gecenin, 24 saatin belgeselini hazırlamaya koyuldum. Gazetecilerle, 3 partiden siyasi isimlerle, Ankara Kazan'ın belediye başkanıyla ve babaları şehit olan iki kişiyle röportaj yaptım. O şehit çocukları beni çok etkiledi ve bu sefer de kahraman şehit ve gazilerin portrelerini yapmak için çekimlere başladık. Bu bağlamda 20 portre yaptık ve bu portreler içinde Ömer Halisdemir'i onların arasından çıkarıp tek proje halinde hazırladım."

Belgeselin, Ömer Halisdemir'in çocukluğundan başlayarak insani yönünü anlatan 2 aylık bir çalışmanın ürünü olduğunu bildiren Gengeç, Halisdemir'in hayatını, onun iç sesinden, bir yolculuk metaforuyla izleyiciye aktardıklarını ifade etti.

- "Sinema ve televizyon, yabancıların 15 Temmuz'u anlayabilmesi için çok önemli"

Gengeç, darbe girişiminin ardındaki derin dış bağlantıları insanlara anlatmaya devam etmenin önemine işaret ederek, "Halk yaşananların ön yüzünü televizyondan zaten gördü. Arka yüzü yansıtan diyaloglar, ilişkiler, derin bağlantılar, dış tezgah trafiği aktarılırsa, insanlar bu konuda daha bilinçli olacaktır. Sinema ve televizyon, yabancıların 15 Temmuz'u anlayabilmesi için çok etkili ve önemli bir araç." şeklinde konuştu.

FETÖ'nün darbe girişiminin, çok gizli bir tezgahın ürünü olduğunun altını çizen yönetmen, "O gecenin, dış güçlerin bu ülkeye yaptığı bir oyun olduğunu çok açık bir şekilde görüyoruz. İç savaş çıkarmak istediler. Halkın orada duruşu ve direnişi inanılmazdı. İnsanların vatan için, hiçbir şeyi sorgulamadan sokağa çıktığını gördük. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı çok önemliydi. İnsanların normal şartlarda yapacağı şeyler değil bunlar. İnanılmaz bir refleks gösterip, ülkeyi karanlığa sürüklenmekten kurtardı bu millet. Çok büyük bir dış operasyon böyle durduruldu." ifadelerini kullandı.

FETÖ'nün darbe girişimiyle alakalı yeni bir çalışmaya başladığını kaydeden Gengeç, sözlerini şöyle tamamladı:

"Zor bir çalışma olduğu için henüz tamamlamadım. Ekseni, kurgusu belli bir iş. Derdim, dünyanın 15 Temmuz'u daha iyi anlamasını sağlamak. Bu konuda çalışan biri olarak desteğe ihtiyacımız olduğunu da söylemek istiyorum. Bu, bizim için çok önemli. Yaşamda izleri olan bir kara olayın tekrarlanacağı endişesini gördüm. Yabancı kamuoyu, bir kısmı siyasi kaygılar yüzünden olmak üzere, bizim ne yaşadığımızı bilmiyor. Biz aktaramıyoruz. Mesela Kanada 100 mülteci alıyor ve bunun için törenler düzenleyip dünyaya duyuruyor. Bizde 3 milyon mülteci var ama derdimizi anlatabilmiş değiliz."

Bazı kısımları canlandırma yöntemiyle çekilen belgeselde, Ömer Halisdemir'in çocukluğunu Ümit Bora Kumbar, 20-25 yaşlarını Egemen Öktem ve 30-40 yaşlarını Ogün Arslan canlandırıyor.

Yapımcılığını da Mesut Gengeç'in üstlendiği "Ben Ömer"in görüntü yönetmeni koltuğunda Emrah Durmuş otururken, metinleri Bülent Günal'a, müzikleri ise Engin Arslan ve Nail Yurtsever'e ait.




AA

Kaynak:Haber Kaynağı