Dijital medyanın yanlış kullanımı otizm vakalarını arttırıyor
Malatya İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç.
Malatya İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Eylem Şentürk Kara, bir programda, son dönemlerde artan otizm vakalarında yanlış dijital medya kullanımın önemli bir yeri bulunduğuna dikkat çekip, yetişkinlerin çocuklara ve gençlere olumlu manada örnek olmaları gerektiğini dile getirdi. Kara, yapılan araştırmaların sonucunda internet ortamında sürekli paylaşım yapan kişilerin gerçek hayatta çok da mutlu olmadıklarının ortaya çıktığını vurguladı.
TRT GAP Diyarbakır Radyosu'na konuk olan İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Eylem Şentürk Kara, ekrana bağımlı büyüyen kişilerin karşılaştıkları sorunlar hakkında bilgi verdi.
Ekran bağımlılığının günümüzde önemli bir sorun olduğuna vurgu yapan Kara, özellikle çocukların erken yaştan itibaren telefon, tablet gibi dijital medya aracılığıyla internet ile tanışmasının sonucunda ortaya çıkan bir takım dijital hastalıklara değindi. Kara, "Günümüzde çocuklar çok erken yaştan itibaren telefon ve internetle karşılaşıyor. Anne ve babalar çocuklara dijital ortamdan bir takım görüntüler gösteriyor. Bu durumun belli bir süre sonra çocuğun sosyalleşmesinde sorunları beraberinde getirdiği gibi çok fazla video klip ve reklam seyreden çocuklarda bazı olayları algılama noktasında sıkıntı yaşanıyor. Son dönemlerde artan otizm vakalarında yanlış dijital medya kullanımın önemli bir yeri bulunmaktadır. Ayrıca çok küçük yaşlardan itibaren ekranlarla tanışan yeni nesillerde gelişmeleri kaçırma korkusu olan fomo ve cep telefonu aracılığıyla kurdukları iletişimden kopma korkusu olan nomofobi gibi birtakım dijital hastalıklar da baş göstermektedir" ifadelerini kullandı.
İnternetin kişilik ve karakterlerin şekillenmesinde de etkili olduğunun altını çizen Kara "Eskiden yediğimiz ve içtiğimiz şeyleri gösteriş olarak sunmak normal bir şey değildi. Şimdi ise gençler yediklerini ve içtiklerini paylaşmak istiyor. Örneğin gençler belli bir kafeye gittiyse o kafeden mutlaka paylaşım yapma isteği duyuyor. Kendilerini psikolojik anlamda rahatlatıp beğeni almaya çalışıyor. Bazen birtakım akımların etkisiyle hareket eden bu kişiler sonucu ölümle neticelenen birtakım faaliyetler içerisine bile girebiliyor" dedi.
Kara, yapılan araştırmaların sonucunda internet ortamında sürekli paylaşım yapan kişilerin gerçek hayatta çok da mutlu olmadıklarının ortaya çıktığını vurguladı.
Çocukları internetin zararlı etkilerinden uzak tutmak ve ekran bağımlılığını önüne geçmek için ebeveynlere çok iş düştüğünün altını çizen Kara, yetişkinlerin çocuklara ve gençlere olumlu manada örnek olmaları gerektiğini dile getirdi.
Kaynak: