Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Antalya'da
Çavuşoğlu: (2)- "Çağrımız karşılık buldu ve koalisyon uzun bir aradan sonra dün El Bab'da DEAŞ'ı vurdu"- "Şimdi ateşkesten sonra herkes DEAŞ'a odaklanacak. Şimdi karadan operasyon da hız kazanacak"- "DEAŞ için El Bab, Rakka ve Musul çok önemli. Buradan dö
ANTALYA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Çağrımız karşılık buldu ve koalisyon uzun bir aradan sonra dün El Bab'da DEAŞ'ı vurdu." dedi.
Çavuşoğlu, Alanya Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, Suriye'de ateşkesin devam etmesi ve kalıcı bir hale gelmesi için çabalarını sürdürmeleri gerektiğini belirtti.
"Olası ihlallere karşı mekanizmamız var." diyen Çavuşoğlu, ateşkesin ve insani yardımların takibi için bir merkez oluşturduklarını söyledi. Bu merkezlerin Rusya ve Türkiye'de olacağına dikkati çeken Çavuşoğlu, iki merkez arasında koordinasyon olacağını ifade etti.
Arazideki süreci birlikte takip edeceklerini belirten Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"İşin içinde muhalifler de olacak rejim de olacak. 'İhlal edilirse ne tür yaptırımlar olabilir' diye de detaylı çalışmaları başlattık. Bundan sonraki süreçte ateşkesin kalıcı olması kadar bunun tamamlayıcı adımı olan siyasi sürecin de başarılı olması gerekiyor. Rejimin heyetiyle muhalif grupların heyetlerini Astana'da bir araya getirmek için Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile Putin telefonda prensip olarak anlaşmıştı. Biz de Lavrov ile bunun koordinasyonunu yapıyoruz, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Putin'in bizlere olan talimatlarıyla. Bununla ilgili de mutabakat imzalandı, fakat mutabakatın imzalanması yetmez, hayata geçirmemiz gerekiyor."
Rusya'da Noel tatili bitince iki ülke uzmanlarının bir araya gelerek çalışmalara başlayacağını ve daha sonra Lavrov ile bir araya gelip Astana'nın hazırlıklarını yapacaklarını anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Kim katılacak, katılmayacak, nasıl olacak konuşulacak. Tabi biz bu süreçte Birleşmiş Milletler'in de burada olmasını arzu ettik. Mutabakatta bu var. De Mistura'nın da Astana'ya katılması konusunda Lavrov ile mutabakatta kaldık. İleride katkı sağlamak isteyen ülkelere de açığız. Burada hiç kimse dışlanmıyor. Bizim amacımız burada rol çalmak değil. Bugüne kadarki anlaşmalar başarısız olduğu için biz kendi inisiyatifimizi ön plana çıkararak, inisiyatif kullanarak adımlar attık. Suriye'nin geleceği için herkesin katkı sağlaması lazım, ama sadece aile fotoğrafında olmak için yer almak için buralara katılmak, bana göre gereksiz. Herkesin somut katkılar sağlaması gerekiyor. Somut katkı sağlayacak herkesi işin içine dahil etmek istiyoruz.
Amerika'da yeni yönetim olacak. Yeni yönetim geldikten sonra ABD de buraya mutlaka katılmak isteyecektir. Dün Lavrov ile de prensip olarak anlaştık. ABD katılmak isterse biz bundan da büyük mutluluk duyarız. Esasen P5 ülkelerinin hepsinin ciddi katkı vermesi gerekiyor. Buradan çıkacak kararlar BM Güvenlik Konseyi kararları ile desteklenmeli ve müeyyideleri de olmalıdır. Amacımız bu çalışmaları devam ettirmek. Esasen Cenevre sürecine tekrar inşallah dönülür, BM şemsiyesi altında müzakereler tamamlanır. Suriye'nin milli birliği, bütünlüğü, siyasi dönüşüm sağlanır. Siyasi dönüşüm sağlanmadan herkesi kapsayıcı bir yönetim olmadan Suriye'ye istikrar gelmez. Bundan sonraki süreçte de her zaman aktif olacağız."
- "Suriye'de istikrar ve huzur"
Suriye'nin geleceği için yapıcı rollerini sürdüreceklerini vurgulayan Çavuşoğlu, hayati derecede önemli gördükleri istikrar ve huzurun Suriye'ye gelmesi dileğinde bulundu.
Suriye halkının son 6 yıldır çok çektiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Kendisini yöneten zalim bir rejim tarafından katledildi, kuşatılarak açlığa ve ölüme terk edildi, cezalandırıldı. Hastanelerde, okullarda bombalandı. İnsanlık tarihinin en vahşi görüntülerini burada yaşadık. Herkes sustuğu anda bile susmadık. Çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Erdoğan'ın liderliğinde Başbakanımızla, ilgili kurumlarımızla istihbaratımız ve askerimizle insani yardım, siyasi çözüm ve kalıcı ateşkes konusunda çabalarımızı devam ettireceğiz." dedi.
- "Bizim tavrımız net"
Bir gazetecinin, "PYD konusunda ısrar var mı?" şeklindeki sorusuna Çavuşoğlu, şöyle yanıt verdi:
"Bizim tavrımız nettir. PYD'nin daha önceki Cenevre toplantılarına katılması için talepler olmuştu. Değişik ülkelerden olmuştu. Biz net bir duruş sergiledik. Muhalefet de net bir duruş sergiledi. Suriye'deki muhalefet de PYD'nin terör örgütü olduğunu çok iyi biliyor. Müzakere yüksek heyeti koordinatörü eski Suriye Başbakanıdır. Salih Müslim'in Kandil Dağı'ndan nasıl davet edildiğini, Esed'in, yönetiminin Müslim'e ne görevler verdiğini, Türkiye'ye yönelik terör saldırılarını başlatma görevi verildiğini kendisi belgeleriyle tüm toplantılarda sundu. PKK ile YPG'nin farkı yoktur. Suriye'deki, Irak'taki Kürtlere karşı olumsuz bir tavrımız yoktur. Türkiye'deki Kürt vatandaşlarımızı nasıl görüyorsak oradakileri, kardeşlerimizi de aynı şekilde görüyoruz. Bugün Kürt Bölgesel Yönetimi'ne en büyük desteği biz veriyoruz. Vermeye de devam edeceğiz. Onların da istikrarı, huzuru bizim için önemli, ama terör örgütlerine müsamahamız yoktur. İlerde silahları bırakırsa terör kantonu oluşturmak yerine Suriye'nin milli beraberliğini, toprak bütünlüğünü desteklerlerse onlar da kapsayıcı bir yönetimin içinde huzur içinde yaşarlar. Her şeyden önce terörü bırakmaları gerekiyor. Terörü bırakmazlarsa terörle mücadele nasıl yapılıyorsa onlara yönelik de mücadele yapılacaktır. Astana'da YPG gibi bir terör örgütünün olmaması gerektiğini Rus dostlarımıza söylüyoruz."
- "Tutumumuz son derece nettir"
Gazetecilerin El Nusra'ya ilişkin sorularına ise Çavuşolu, "El Nusra'yı eleştirdiğimiz zaman sosyal medyada bazı şeyler görüyoruz. Sanki El Nusra'yı masum bir örgüt gibi değerlendirmeye çalışıyorlar. El Nusra ve DEAŞ adını kimse bilmeden önce Türkiye'de terör örgütü listesine alınmıştır. Her ikisini de terör listesine aldık. Terör gruplarıyla orada hakkını arayan masum, ılımlı grupları çok iyi ayırmak lazım. Tutumumuz son derece nettir. Terörle mücadele, ama mazlumların hakkını da savunma." diye konuştu.
Ateşkesin başarılı olmasının Suriye için önemli olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Ateşkesin başarılı olması hayati derecede önemlidir. Çatışma devam ederken siyasi dönüşümden bahsedebilir misiniz? Birçok gruplar var iki tarafta da. Savaş devam ederken Suriye'nin geleceğine yönelik bir şey konuşabilir misiniz? Siyasi çözüm isteniyorsa silahların susması lazım. Suriye için vizyonunuz ne, siyasi geleceği ne olacak bu konuda herkes, iki taraf da düşüncelerini ortaya koymalıdır. Esasen muhalefet Cenevre'de ve Fikirdaş Ülkeler Toplantısı'nda tüm dünya ile Suriye'nin siyasi geleceğiyle ilgili vizyonunu paylaşmış ve takdir kazanmıştır. Rejimin müzakerecileri de ortaya koysun. Kendi aralarında müzakere etsinler. Biz de bu işin koordinasyonunu sağlarız. Ateşkes Suriye'nin geleceği için olmazsa olmazdır."
- Mültecilerin durumu
Çavuşoğlu, bir gazetecinin, "2 milyona yakın mülteci var. Ateşkese ilişkin mültecilerle ilgili planınız var mı?" sorusuna karşılık da da esprili bir şekilde, "3 milyon mülteci var. Bir kısmını geri ya da Avrupa'ya mı gönderdiniz?" dedi.
Suriyelilerin savaştan, terör örgütlerinden ve zalim bir rejimden kaçtığına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Huzura ulaşmak için kaçtılar ve halen dönebilmek için Türkiye'de yaşıyorlar. Bir kısmı Avrupa'ya gittiler bir kısmı 'Huzur gelir. ülkemize geri döneriz' diyorlar. Fırat Kalkanı ile DEAŞ'tan temizlediğimiz bölgelere binlerce Suriyeli göçmen geri döndü. Cerablus'a, kasabalara, şehirlere... Demek ki bu insanlar dönmek istiyorlar. Dönmek isteyenlere de yardımcı olmak lazım. Huzur olmadan, savaş tamamen bitmeden, siyasi dönüş olmadan 'Kaosa gidin, açlıktan susuzluktan ölün' demek de bizim insanlığımıza yakışmaz. Biz bu insanlara yardım elimizi uzatıyoruz, uzatmaya da devam edeceğiz. Çok sayıda Suriyeli ateşkes ortamında bile dönmek istiyor."
- El Bab operasyonu
Geçen hafta hava şartlarından dolayı hava operasyonlarının yapılamadığını ifade eden Çavuşoğlu, dün itibarıyla hava operasyonlarının yeniden başladığını kaydetti.
"Çağrımız karşılık buldu ve koalisyon uzun bir aradan sonra dün El Bab'da DEAŞ'ı vurdu." diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Öyle olması gerekiyor. Madem DEAŞ ile mücadele etmek için biriz ve beraberiz o zaman neden havadan destek vermiyorsunuz? Rusya bile dün El Bab'ın güneyinde DEAŞ'ı hedef aldı. Biz uzun zamandır Rusya'ya 'Muhaliflerin olduğu yeri hedef alıyorsun, DEAŞ'ı neden hedef almıyorsunuz?' diyorduk. Şimdi ateşkesten sonra herkes DEAŞ'e odaklanacak. Şimdi karadan operasyon da hız kazanacak. Tabi burada bir direnç var. DEAŞ için El Bab, Rakka ve Musul çok önemli. Buradan dönüş yok. DEAŞ'ı Irak ve Suriye topraklarından defetmek istiyorsak, böyle bir terör örgütünü yok etmek istiyorsak bu önemli şehirlerde de mücadelemizi sürdürmemiz gerekiyor. Önümüzdeki süreçte burada da sonuç elde edeceğiz inşallah."
- "Tekrar bir soğuk savaş dönemine girmek istemiyoruz"
Çavuşoğlu, bir gazetecinin, "ABD ile Rusya arasında diplomatlar konusunda yaşanan gerilim bu süreci etkiler mi?" sorusu üzerine de şunları söyledi:
"Etkilememesini arzu ederiz. İki ülke arasındaki konuya girmek istemeyiz, ama bugün dünyada küresel aktör olan iki ülke arasında gerginlik olmasını arzu etmeyiz. Esasen NATO içindeki tüm ülkeler de uçak düşürme hadisesinden sonra bize Rusya ile Türkiye arasındaki o günkü gerginliği gidermemiz için tavsiyelerde bulundular. Yapıcı tavsiyelerdi. Biz de 'İlişkilerimizi normalleştirmek istiyoruz, biraz zamana ihtiyacımız var, sabrediyoruz.' demiştik. Neticede oldu. Şimdi aynı şeyi bu ülkeler için de söyleyebiliriz. ABD ve Rusya Federasyonu arasındaki gerginliğin hiç kimseye faydası olmaz. İki ülkeye de faydası olmaz. Bölgemize de bir faydası olmaz. Diplomatların sınır dışı edilmeleri söz konusu bu da çok doğru bir yaklaşım değil. Tekrar bir soğuk savaş dönemine girmek istemiyoruz. Halihazırda dünyada çok sayıda sorun var. Aynı şekilde Güney Çin denizinde Çin ile olan gerginliğin de mutlaka azaltılması gerekiyor. Biz o haklı, bu haklı konusuna girmeyiz, ama bu sorunların diplomatik yollarla çözülmesinde fayda var."
Çavuşoğlu'na, Cemiyet Başkanı Dim tarafından, Alanya Kalesi'nde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile çekilen fotoğrafı hediye etti.
Bakan Çavuşoğlu, kendisine içinde hediyeliklerin bulunduğu bir sandık takdim edilmesi üzerine de "Hediye sandığı mı bu. Dün Antalya'da bulunan altınların bir parçası olmasın. Toplantıdaydık, böyle bir haber geldi, 'Haydi kalkın Antalya'ya gidiyoruz' dedik, ama sonra altın alçı çıkınca vazgeçtik, akşam geldik." diye espri yaptı.
(Bitti)
AA
Kaynak: