Diyaliz hastaları yeşil sahada buluştu

Diyaliz hastaları yeşil sahada buluştu

Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Ege Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen "Evde Hemodiyaliz Projesi" kapsamında düzenen futbol maçında bir araya gelen diyaliz hastaları, enerjilerini yeşil sahaya yansıttı

İSTANBUL (AA) - Diyaliz hastaları, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Ege Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen "Evde Hemodiyaliz Projesi" kapsamında düzenlenen futbol maçında bir araya geldi. 

Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamaya göre, ev hemodiyaliziyle "ikinci baharı" yaşayan hastalar, gördükleri tedavinin etkisini anlatmak amacıyla maç organizasyonunda buluştu. Diyaliz merkezi hastalarına göre daha aktif ve sağlıklı bir yaşam süren ev hemodiyalizi hastaları, uygulama sayesinde kazandıkları enerjiyi yeşil sahaya yansıttı. 

Etkinliğe katılan diyaliz hastası Ensari Vural, sağlıklı insanlarla aynı enerji seviyesine sahip olduğunu, futbol oynarken hiçbir şekilde zorlanmadığını aktararak, "Hatta daha zor aktiviteleri dahi yapabileceğimize inanıyorum. Ev hemodiyaliziyle hasta insan psikolojisinden kurtulduk. Bizler diyalize giren sağlıklı bireyleriz" ifadelerini kullandı. 

Serdar Kabaş da etkinliğe katılana kadar bu denli sağlıklı olduğunun farkında olmadığını belirterek, hem kendisinin hem de diğer insanların ev hemodiyalizi konusunda farkındalığının arttığına işaret etti. 

Diyalize ilk başladığında yolda yürüyemediğini bildiren Kabaş, 6 ay önce başladığı ev hemodiyalizi sayesinde, artık kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürdüğünü vurguladı. 

 

- "Uygulama diyaliz hastalarına ücretsiz olarak sunuluyor"

 

Açıklamada görüşlerine yer verilen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ercan Ok, Türkiye'de 300 civarında hasta tarafından uygulanan ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından diyaliz hastalarına ücretsiz olarak sunulan evde hemodiyaliz sayesinde hastaların yaşam kalitesinin arttığına işaret ederek, şunları kaydetti: 

"Evde hemodiyaliz, böbrek naklinden sonra normal böbrek fonksiyonuna en yakın tedavi türüdür. Evde hemodiyalizle sağlanan yaşam süresi, kadavradan yapılan böbrek nakline eşit. Türkiye'de 50 bini aşkın hemodiyaliz hastası, haftada üç gün diyaliz merkezine gidip gelerek yaşamlarını sürdürüyor. Diyaliz merkezine gidip gelmenin güçlüğü dışında, pek çok hasta diyaliz sonrasında halsizlik, bitkinlik gibi şikayetler yaşıyor, kimi hastalarda da diyaliz sırasında tansiyon düşmesi, kramp gibi sorunlar görülüyor. Böbreklerimiz haftada 7 gün 24 saat çalışıyor, merkezde ise haftada 3 gün dört saat diyaliz yapıyoruz, bu da doğal olarak yetersiz kalabiliyor. Evde haftada 3 gün gece uyurken yapılan 8 saat diyalizle bu sorunlar neredeyse tamamen ortadan kalkıyor."

 

- "Ev hemodiyalizi Türkiye'de giderek yaygınlaşıyor"

 

Ok, ev hemodiyaliziyle kansızlık, fosfor yüksekliği, kaşıntı, kemik ağrıları, beslenme bozukluğu gibi sorunların hızla düzeldiğine vurgu yaparak, bu yöntemle ilaç kullanmak, sıkı diyet uygulamak gibi zorunlulukların ortadan kalktığını, hastaların deri renginin normale döndüğünü, tüm bedensel ve zihinsel fonksiyonlarda belirgin iyileşme sağlandığını bildirdi. 

Gece uykudayken 8 saat süreyle diyaliz tedavisi uygulayan hastalarda çok daha etkili bir temizlenme olduğunu ve gündüzlerin tamamen hastaya kalmasıyla rutin hayata kolaylıkla devam edilebileceğini aktaran Ok, "Bu hastaların yüzde 55'i gece diyaliz olup, gündüz aktif olarak çalışıyorlar, içlerinde tır şoförü olan bile var. Ayrıca hastalar, merkezlerde iki aylık eğitimden sonra diyalizi kendileri uygulayabilecek hale geliyor. Hasta evde diyaliz yaparken de her aşamada diyaliz merkezi desteğini kesintisiz sürdürüyor. Hastalar herhangi bir sorun olması durumunda nefroloji uzmanı, hemşire ve teknik personele anında ulaşabilecekleri bir sistem kuruluyor" değerlendirmesinde bulundu. 

Ercan Ok, uygulama için hastaların herhangi bir ödeme yapmadıklarını ve sistemin ev hemodiyalizi uygulayan merkezler tarafından ücretsiz kurulduğunu anlatarak, Sağlık Bakanlığının desteğiyle uygulamanın giderek yaygınlaştığının altını çizdi. 

Kaynak:Haber Kaynağı