ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Diz içerisinden gelen sesler, takılma ve kilitlenme hissi diz eklemindeki problemin ilk belirtileri olarak gösterilirken; yaralanmaya bağlı diz ekleminde şişlik ve dizde tam bükülememe görülürken; kireçlenmede de dizin uzun zaman hareketsiz kalması veya tam tersi dizin çok hareket ettirilmesi ağrıya yol açıyor.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Serdar Binnet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dizin vücuttaki en karmaşık ve en büyük eklemlerden biri olduğunu belirterek, gün içinde harekete bağlı çok fazla kullanıldığı için yaralanma, incinme riski olduğunu söyledi.

Diz ağrısının yeri ve şiddetinin, neden kaynaklandığına bağlı olarak değiştiğini ifade eden Binnet, "kireçlenme ve kıkırdak aşınmasının belirtilerinin menisküsle ortak olabileceğinin", ancak birbirinden farklı sorunlar olduğu için doğru tanı ve tedavinin önemli olduğunun altını çizdi. Binnet, diz içerisinden gelen seslerin, takılma ve kilitlenme hissinin diz eklemindeki problemin ilk belirtileri olarak kabul edilebileceğine işaret ederek, diz eklemindeki ağrının diğer önemli belirti olduğunu vurguladı.

Yaralanmaya bağlı diz ekleminde hemen ya da takip eden gün içerisinde şişlik oluşabileceğini anlatan Binnet, "Hareketlerde kısıtlılık olabilir ve buna bağlı diz tam bükülemeyebilir ve basmaya karşı duyarlı hale gelebilir" dedi.

-"Belirtiler günlük yaşamdaki hareketler veya sporla artar"

Binnet, dizdeki şişlik ve ağrının günlük yaşamdaki aktivitelerle birlikte artış gösterebildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Eklemdeki kemiklerin birbirlerine bakan yüzlerini oluşturan parlak beyaz yapılar kıkırdaklardır. En önemli görevleri yük taşımak olan bu yapılar, eklemin kayganlığını da sağlar. Diz eklemi kıkırdağı ortalama 2 ila 4 mm kalınlığında kansız, sinirsiz yapıdır. Bu yüzden iyileşme kapasitesi de çok sınırlıdır. Oluşan bir problemin kendi kendine düzelmesi çok güçtür.

Kıkırdak yaralanmaları, trafik kazalarında ve diz üzerine düşmelerde, çarpmalarda olduğu gibi direkt veya eklemin diğer problemlerine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Belirtiler, kıkırdak yaralanmasının ağırlık derecesine göre az veya çok olabilirler. Belirtiler günlük yaşamdaki hareketler veya sporla artar. Ayrıca merdiven gibi yüklenmenin arttığı hareketlerde ağrı da artma eğilimindedir."

-Kireçlenmede "kilo" risk faktörü

Kireçlenmenin, yıllar içerisinde eklemlerde aşınma ve kıkırdaklarda bozulma nedeniyle meydana geldiğini ifade eden Binnet, bunun iltihaplı olmayan romatizmal hastalık olduğunu söyledi.

Binnet, sorunun kilo, yaralanmalar, eklem hastalıkları, ailede kireçlenme veya kas zayıflığı gibi farklı nedenlerden kaynaklandığını belirterek, kireçlenmenin genellikle yaşlanmaya bağlı görüldüğünü ifade etti. Kireçlenme söz konusu olduğunda, dizin uzun zaman hareketsiz kalması veya tam tersi dizin çok hareket ettirilmesinin ağrıyı artırdığını dile getiren Binnet, "Dizde kireçlenme olan kişi kilo almaya devam ederse girdiği kilo alma-yürüme azlığı kısır döngüsünden çıkması mümkün olmaz. Bu nedenle mutlaka kilo kontrolü sağlanmalıdır" uyarısında bulundu.

Hafif ve orta düzey vakalarda fizik tedavi, kıkırdak koruyucu bir takım ilaçların eklem içine enjeksiyonu, ozon enjeksiyonu ve fizik tedavi yöntemlerinin kullanıldığını anlatan Binnet, dizi zorlamadan kas güçlendirme egzersizleri uygulandığını söyledi.