"Dizilerde işlenen kötü senaryolar organ bağışını etkiliyor"
Atatürk Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aydınlı:- "Dizilerde bazen iptidai şartlarda hastalardan organ alıyorlarmış gibi gözüküyor. O şartlarda aldığınız bir organ hiçbir şekilde hiç kimseye nakledilemez. Çünkü organın iyi, steril şartla
ERZURUM (AA) - AYŞE YILDIZ - Atatürk Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, kötü haberlerin, dizi ve filmlerde organ bağışının kötü anlatılmasının bağışçıları olumsuz etkilediğini belirterek, "Dizilerde bazen iptidai şartlarda hastalardan organ alıyorlarmış gibi gözüküyor. O şartlarda aldığınız bir organ hiçbir şekilde hiç kimseye nakledilemez" dedi.
Aydınlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, organ bağışı ve nakli konusunda iyi çalışmalar yaptıklarını belirterek, Doğu Anadolu Bölgesi'nde de bağış anlamında bilinç oluştuğunu ancak yeterli seviyeye ulaşmadığını dile getirdi.
Organ bağışı konusunda bu bilincin topluma yerleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Aydınlı, sağlıklı bireylerin de her an organa ihtiyacı olabileceğine dikkati çekti.
Aydınlı, "Her an bağış gerektirecek bir hastalığınız da olabilir. Bir yakınınız yatıyor olabilir ve bu bilinçle insanların konuya yaklaşması gerekiyor. Bunun dini yönden de bir problemi yok. Çok şükür dini boyutunu en önce halleden ülkelerden birisiyiz. Diyanetimiz önceden fetva yayınlamış" diye konuştu.
İnsanların çevre baskısının da etkisinde kaldığını anlatan Aydınlı, "Aslında insanların kafasında çevre baskısı, mahalle ve toplum baskısı var. 'Annenin, babanın, kardeşin organlarını nasıl bağışlarsın, bütünlüğü bozulur mu?' diye düşünüyorlar. Halbuki beyin ölümü gerçekleşenlerin de ameliyathanede tamamen steril şartlarda aynı ameliyat yapılır gibi organlar alınıyor ve kişinin vücut bütünlüğüne asla müdahale edilmiyor, çok titiz şartlarda yapılıyor" ifadelerini kullandı.
- "Bunlara inanmamak, etkilenmemek lazım"
Türkiye'de sadece Sağlık Bakanlığının izin verdiği hekimler tarafından organların çıkarıldığını vurgulayan Aydınlı, televizyonlarda, bazı haberlerde depremde enkaz altından hastaların çıkarılıp, çocukların kaçırılıp organlarının alındığının gösterildiğini ve bunların tamamen şehir efsaneleri olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Aydınlı, şunları kaydetti:
"Böyle bir şeyin ihtimali olması bile söz konusu değil. Bu insanların yoğun bakımda yatması lazım, belli doktorlar tarafından bu ameliyatlar yapılabiliyor. Devletin izin verdiği belirli kişilerce bu ameliyatların yapılması gerekiyor. Bunlara inanmamak, etkilenmemek lazım. Bu tip kötü haberler, diziler, filmler bağışçıları olumsuz etkiliyor. Bu tip kötü haberler, bir yıl boyunca ülkede yapılan iyi şeylerin önüne geçebiliyor. Dizilerde bazen iptidai şartlarda hastalardan organ alıyorlarmış gibi gözüküyor. O şartlarda aldığınız bir organ hiçbir şekilde hiç kimseye nakledilemez."
Organın iyi, steril şartlarda alınması gerektiğini, nakilden sonra yaşadıkları en büyük sıkıntının enfeksiyonlar olduğunu vurgulayan Aydınlı, o şartlarda alınmış bir organın hastaya nakledilmesi halinde, hastanın birkaç gün içerisinde enfeksiyondan kaybedilebileceğini belirtti.
Aydınlı, dizilerde organ bağışının öneminin vurgulanmasının yanı sıra negatif şeylerin de gösterilmemesi gerektiğine işaret ederek, "Çünkü insanların aklında, olumsuz şeyler kalıyor. İnsanlara verdiğiniz iyi imaj, bir dizinin ya da filmin bir sahnesinde gösterilen sahne yüzünden yıkılabiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
AA
Kaynak: