Şükür ki aklı başında yazarlarımız var, diyorum…

Gazeteleri şöyle açınca, ‘şu da ne demiş, bir okuyayım’ denecek şahsiyetler…

Çok değil ama ne yaparsın?

Son dönemde bir de yazdın mı satılan konu var…

AK Parti’nin il başkanı meselesi…

Yazıyor da yazıyor…

***

Konu AK Parti olunca ‘aleyhte’ yazan taraf olmamış oluyor da ‘lehte’ yazan taraf olmuş oluyor…

Gel de çık bu tezadın içinden…

Bakıyorsun; AK Parti’nin politikalarını beğenmiyor…

Olabilir, gayet doğal.

Biz de her olanı biteni beğeniyor değiliz.

Ona göre Konya’nın hakkı hep gasp halinde…

Yıllarca önce türetilmiş projelerin ilerlediğine gözünü yummuş…

Misal, KOP’da ciddi mesafeler alınmış…

Hızlı tren gecikse de geliyor işte…

Duble yollar noktasında eksiklikler varsa da ‘yıllardır yapılamayanlar’ yapılmış/yapılıyor…

Konya’da Büyükşehir Belediyesi’nin el vermesiyle Mevlana Kültür Merkezi bitirilmiş misal…

Her alanda ama her alanda ciddi adımlar atılmış…

E, eleştirilecek hiçbir şey mi yok!

Var elbette, yeri gelince onu söylemekten de uzak durmuyoruz ki…

Eleştiriyoruz…

Konya’ya şu da lazım diyoruz…

Ama gel gör ki “yiğidi öldürenlerin hakkını da teslim etmediklerini” görüyoruz.

***

AK Parti’nin il başkanlığı konusuna dönecek olursak…

Adam AK Parti’yi topa tutuyor…

Beğenmiyor…

Konyalının yüzde 70’lere dayanan desteğiyle de alay ediyor…

Sonra da tutup, il başkanı olması gereken şahsiyetle ilgili değerlendirmelerde bulunuyor…

İl başkanı şöyle olmamalı da böyle olmalı, diye…

Be hey kardeşim…

Madem bu partinin politikalarını beğenmiyorsun…

Bu partiye verilen oydan ötürü Konyalılara demediğini bırakmıyorsun…

Bari ‘il başkanlığı’ meselesinde de bırak adamlar kimi getirirlerse getirsinler…

Senin ‘il başkanı nasıl biri olmalıdır’ savından da mümkünse diğer partiler istifade etsinler…

***

Hadi diyelim AK Parti bugüne kadar ‘Konya’nın arzu ettiği seviyede bir ismi’ başkanlığa getiremedi…

Hasan Angı’yı beğenmedin…

Ali Sürücü’den hoşlanmadın…

Mustafa Çevik’i yetersiz gördün…

Faruk Dügen’i sessiz buldun…

Peki, CHP’nin il başkanlarının profiline ne demeli?

DSP’nin, DP’nin, MHP’nin il başkanları bugüne kadar hep ‘ideal’ seviyede isimler mi oldular?

Yani diyorum ki…

AK Parti’ye ateş püsküren yazarlarımızın düşüncelerini de kale alan bir başka parti olsa keşke bu şehirde/bu ülkede…

Ama yok.

Buradan çıkarılacak sonuç şu:

AK Parti’ye oyu nasip olmasa da bu şehrin ve ülkenin dinamiğini harekete geçirecek tek gücün şu anda bu partide olduğunu biliyor herkes…

Doğrusu bu yüzden AK Parti’nin de hata yapmaması gerekiyor…

***

İl başkanı kim olursa olsun, bu şehrin ürettiği bir şahsiyet olacağından kuşku yok…

Bu şehrin başkanlarını da, bu şehrin gazetecililerini de bu şehir üretiyor.

Hiçbir şey dışarıdan ithal değil!

Kaçırılan şu: Başkanın kim olacağını şehrin dinamizmi belirler.

Ya da başkan kim olursa olsun, şehrin kaderi o şehirde yaşayanların dinamizmiyle yol bulur.

***

AK Parti’ye don biçenlerin, önce kendilerinin üzerine bakması iyi olmaz mı?

Bazıları etrafta donsuz geziyor, haberi yok!

Çok çirkin.

***

Not: Bu yazıyı ben yazdım. Fakat eskimeyen bir AK Partili yöneticiyle yaptığımız görüşmede sarf ettiği fikirleri kaleme almaktan başka düşünsel bir efor sarf etmedim. Hak vermedim mi? Verdim elbette. Böyle biline…