Salih Sedat Ersöz
Dr. Güçlü, STK Platformu ve Mehmet Akif
Bilindiği gibi Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un doğum tarihi 20 Aralık, vefat tarihi de 27 Aralık’tır. Milli şairimizin doğum ve ölüm yıldönümleri arasında 7 günlük bir süre vardır.
Bu 7 günlük sürenin “Akif Haftası” olarak anılması ve kutlanması için Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü ağabeyim birkaç yıldan bu yana teklif etmekte ve her platform da bu teklifini tekrarlamakta idi.
Nihayet Dr. Güçlü’nün bu teklifi karşılık buldu. Konya STK Platformu bu haftayı “Akif Haftası” olarak ilan etti. Konya STK Platformu Başkanı Muhsin Görgülügil ve Platformun, benim de içinde yer aldığım Eğitim Komisyonu’nun Başkanı Prof. Dr. Ali Akmaz hocamızın gayretleri ile, Türkiye’de ilk defa olmak üzere bu hafta içinde bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliklere Konya Büyükşehir Belediyemiz de büyük destek ve katkı verdi.
Tarım eski Bakanımız Prof. Dr. Sami Güçlü hocamızın oluşturduğu Anadolu Mektebi öğrencilerinin, ‘Asımın Nesli Akif’i Anlatıyor’ programı ile etkinlikler sona erdi. O hafta içinde ben de, Anadolu Mektebi öğrencilerine, TV’deki programımda Akif’i anlattırdım. Her iki programda da öğrencilerimiz, Milli Şairimizi her yönüyle çok güzel dile getirdiler ve Asımın Nesli olduklarını gösterdiler.
Bendeniz, ayrıca bu hafta münasebetiyle MEHMET AKİF’E SESLENİŞ başlıklı bir şiir kaleme aldım ve şiirimi hem Selçukya şiir akşamlarında hem de Konya Aydınlar Ocağı programında okudum. Akif’e vefa kapsamında bu şiiri sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Israrla teklifini sürdüren ve başarıya ulaşan Dr. Mustafa Güçlü başta olmak üzere, STK Platformu Başkanı Muhsin Görgülügil’e, Ali Akmaz hocama, Asımın Nesli Anadolu Mektebi öğrencilerine, özellikle bu mektebi oluşturan ve binlerce öğrenciye Akif başta olmak üzere değerlerimizin öncüsü olan yazar ve şair okumaları yaptıran Prof. Dr. Sami Güçlü hocamıza şükranlarımı sunuyor, sizleri şiirimle baş başa bırakıyorum. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.
MEHMET AKİF'E SESLENİŞ
KORKMA, Alsancağımız bu şafaklarda yüzüyor,
Ocağımız sönmeden yurdumun üstünde tütüyor,
Milletimizin yıldızı ancak düşmanlarına küsüyor,
O bizim hilâlimiz, sınırlarımızın dışında da gürlüyor.
ÇATMIYOR çehresini kurban olduğum nazlı hilal,
Kahraman ırkımıza gülüyor, yok artık onda celâl,
Ayyıldızımız dökülen kanlarımızı etmiştir helâl,
Hak'ka tapan yüce milletimizin hakkıdır İstiklâl.
İçin yanıyordu ey Akif gülmeyen o nazlı hilâl için,
O dalgalansa da Sen zulüm görüyordun ya niçin?
Gittin, yetim kaldığına üzülüyordu hilâlin, için için,
Bülbülün ötüyordu, özlediği gülüne kavuşmak için.
Daha fazla dayanamadın, ayrılık acısı bağrını deldi,
Vatandan sana ulaşan sadece hasret kokulu yeldi,
İçinde fırtınalar kopuyordu, gönlünü yıkayan seldi,
Kavuştun vatanına, ölmekti gayen yaşamak değildi.
Gözün arkada kalmasın hey koca Mehmet Akif,
Milletin sana aşık, sen milletin için oldun sakif,
Nazlı dalgalanan şanlı hilâle cennetlerden nakif,
Vefasızlık ettik sana hakkını helal et mücahid Akif.
Yok şu anda arkanda polis hafiyeleri gezdirenler,
Yok şu anda, hilâlin gölgesinde seni ezdirenler,
Yok şu anda, ey Akif seni canından bezdirenler,
Yok şu anda Mısır'a gönderip yurdunu özlettirenler.
Medeniyet denilen tek dişi kalan canavar azsa da,
Türk İslâm düşmanları bize çukurlar kazsa da,
Batı ile uşakları bize kader yazmaya kalksa da,
Hak yolda yürüyoruz ey Akif, dünya karşı çıksa da.
Dinin temeli ezanımız yurdumun üstünde inliyor,
O'nu duyan şeytanlar korkudan titreyerek siniyor,
İmanımızın sembolü o ses dinmeyecek, dinmiyor,
Mücadelesini veren Akif o sadayı cennetten dinliyor.
Rahat uyu ey Akif yurda alçakları uğratmayacağız,
Emanetin olan şanlı bayrağı elden bırakmayacağız
Daima seni anmaktan bıkmayacak, usanmayacağız,
Millet olarak rahmetle anmayı asla unutmayacağız.
İstiklâl Marşı, Çanakkale, Bülbül şiarımızdır bizim,
Nazlı hilâlin dalgalandığı her yer diyarımızdır bizim,
Yetiştirdiğin Asımın nesilleri istikbâlimizdir bizim,
Tam bağımsızlık, tam hürriyet istiklâlimizdir bizim.
Bu cennet vatan uğruna şehadete yürüyen binler var,
Şehit kanı ile sulanmış vatan toprağı olur hainlere dar,
Peygamberin ağuşunu açtığı şehitlerimizi sen de sar,
Rahmet sana ey Akif, sen hilâle, bizde sana olduk yar.
Doktor Güçlü’nün teklifiyle yeni bir çığır açıyoruz,
Senin dâvânın ışığını ey Akif, dört yana saçıyoruz,
Âşık olmuşuz hilâle, haçlı zihniyetinden kaçıyoruz,
Sensiz değil, damarlarımıza kadar seninle yaşıyoruz.
Bu vatanda Güçlü’ler var ey Akif seni unutturmayacak,
Yürüyen kutlu kervanı hiçbir zaman durdurmayacak,
Senin davanı, davası bilip asla kurutturmayacak,
Senin yeşil bahçene gecekondu kondurtmayacak.
Gelip görsen ey Akif, Asımın nesilleri neler yapıyor?
Cenazeni kaldıran gençlerin nesilleri hep seni anlatıyor,
Artık bir Güçlü değil, on binlerce güçlü seni anıyor,
Seni bilmeyenler bile, şimdi sana hayran, sana can atıyor.
Güçlü’lerin öncülüğünde her daim seni anacağız,
Yıldızlı hilâlimizi, nice ulvi dağlardan aşıracağız,
İsminle birlikte davanı kıyamete kadar taşıyacağız,
Ey Akif, beraberce İnşallah ebeden Cennette yaşayacağız.
Allah rahmet eylesin. Mekânın cennet olsun.
Salih Sedat Ersöz